17 Aralık'taki siyaseti itibarsızlaşmaya yönelik operasyonların altında, devletin ekonomik sırlarının ele geçirilerek finansal bir darbe planının uygulamaya konması da yatıyor.
Operasyonla, Türkiye ekonomisinin uluslararası politikalarında kritik rol oynayan Halkbank üzerinden devlet sırlarını ele geçirme planı yapıldığı ifade ediliyor. 11.5 milyon bireysel müşterinin ve 1 milyon 250 bin şirketin ticari sırlarının yanı sıra Türkiye'nin güvenliğini sarsacak finansal verilerin olduğu bilgisiyarlara el konulması "Bu bilgiler kimin eline geçecek?" kuşkusunu akıllara getirdi.
DATALAR KİMİN ELİNDE?
El konulan bilgisayarlarla Türkiye'de mahrem ticari sırların başka kişiler ve yabancı istihbaratçıların eline geçeceği iddiasında bulunan bir zanlı avukatı şu açıklamayı yaptı: "Operasyonu yapan polisler bu ticari sırları kime veya kimlere servis edecek? Bütün bunlarla ilgili önümüzdeki günlerde bazı internet sitelerinde, kişilere ve kurumlara ait sırlar ortaya dökülürse kimse şaşırmasın. Bu kadar stratejik alanlara, bölgelere bu şekilde girilmesi telafisi olmayan sonuçlar doğurabilir."
MAHREM BİLGİLER VAR
Olayın bu boyutuyla ilgili SABAH'ın konuştuğu üst düzey bürokrat "Bankada birçok bilgisayara el konuldu. Datalar alındı. Her ülkede olduğu gibi bunların içinde Türkiye'nin mahrem sırları var. Eğer İsrail bağlantılı olduğu ifade edilen bir örgüt doğruysa ve o bilgiler başka ülkelere sızacaksa telafisi olmayan bir durumla karşı karşıyayız" dedi.
KRİTİK ANLAŞMALAR
Halkbank, hem Amerika hem de İsrail'in iki konuda tepkisini çekiyordu. Kuzey Irak petrol ve gazının dünyaya pazarlanmasında kilit rol oynayacak Türkiye, gelirleri Halkbank'ta tutacaktı. Üçüncü ülkeler de petrol anlaşmalarını bu banka üzerinden yapmaya hazırlanıyordu. İran'dan petrol alımına da aracılık ediyordu.
ULUSLARARASI CASUSLUK OLUR
Hukukçular da Halkbank'taki kritik bilgilerin sızdırılması konusunda yorum yaptı. Devlet bankası sırlarının operasyon sırasında üst düzeyde korunması, üçüncü kişilerin eline geçmemesi konusunda uyarıda bulunan hukukçular, "Bu bilgilerin sızması durumunda operasyonu yapanlar suç işlemiş olacak. Türk Ceza Kanunu'nda bunun ağır yaptırımları var. Bu durum uluslararası casusluk suçuna girer" dedi.