''İyi bir haber bekliyoruz''

Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait kömür ocağında önceki gün meydana gelen grizu patlaması sonucu 540 metre derinlikte mahsur kalan 30 madenciye ulaşılabilmesi için çalışmalar aralıksız sürüyor. İşçi yakınla

Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait kömür ocağında önceki gün meydana gelen grizu patlaması sonucu 540 metre derinlikte mahsur kalan 30 madenciye ulaşılabilmesi için çalışmalar aralıksız sürüyor.

İşçi yakınları gözyaşları içinde madenden gelecek bir haberi beklerken, gelişmeleri olay yerinde izleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, “ Göçüğün olduğu yerde metan gazının olmadığı yerler var. Ümit ediyoruz ki işçilerimiz o bölümlerdedir” dedi. Eneji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da “Zaman geçtikçe kaygı ve endişelerimiz artmıyor değil. Ama Allah’tan umut kesilmez” diye konuştu.

Kilimli beldesindeki maden ocağında önceki gün saat 13.28’de meydana gelen grizu patlamasında 11 işçi yaralanırken, galeri açma çalışmalarına katılan Yapıtek şirketine bağlı 30 işçi 540 metre derinlikte mahsur kaldı.

Ocağa kurtarma asansörüyle inen kurtarma ekibi, grizunun neden olduğu büyük hasar ve gaz oranının yüksek olması nedeniyle müdahalede bulunamadı. Bunun üzerine saat 24.00 sıralarında, bütün ekipler Gelik tarafında bulunan ocaktan, patlamanın olduğu 1800 metre uzaklıktaki bölgeye ulaşmak için çalışma başlattı.

Tüzüğe göre, ocaklarda karbonmonoksit gazı 50 ppm oranına çıktığında çalışma durduruluyor. Karbonmonoksitin 600 ppm üzerinde olduğu ortamda gaz maskesiz bulunmak ise ölüme neden oluyor.

Bir kilometrelik bölümü sorunsuz geçen ekipler, 800 metrelik bölümde grizuya bağlı olarak yoğun gazla karşılaştı. 2000 ppm ölçülen gaz oranı, havalandırma çalışmasıyla sabaha kadar 900 ppm, öğle saatlerinde de 600 ppm seviyesine düşürüldü.

‘Öğlen saatlerinde ulaşırız’

TTK Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Özçelik, “25-30 civarındaki kurtarma ekibi 3-4’er kişilik gruplar halinde çalışarak göçüğün oluştuğu bölgeye ulaştı. Şu anda 8-10 metrelik bir göçük var. Ekiplerimiz göçüğe müdahale etmeye başladı. Göçük açıldıktan sonra hava akımı sağlanacak ve gaz oranı daha da düşürülmeye sağlanacak. Bunun için yer altına havalandırma şebekesi döşendi” dedi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) İş Güvenliği Uzmanı Vedat Küçükbükücü de, “Grizu patlamasında ocakta mahsur kalan arkadaşlarımıza yarın (bugün) öğlen saatlerine kadar ulaşmamız mümkün görünmüyor” dedi.

Denetim tam anlamıyla yapılmıyor

Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı 2006 yılında Karadon Ocağı’nın özelleştirilmemesi için ‘Demokrasi Platformu’ kurup bir dizi eylem yaptıklarını ancak sonuç alamadıklarını belirtiyor: “2004’ten sonra TTK’nın çalıştığı yere, özel firmalar girdi. İş sağlığı ve işçi güvenliği açısından sakıncalar oluştu. Denetim tam anlamıyla yapılmıyor. İşçi eğitimleri yetersiz, örgütlenme imkânsız. Denetleme yapacak maden mühendisleri ücretini taşeron şirketlerden alıyor. Böyle bir yapıda nasıl bir denetlemeden söz edilebilir ki?

BAKANLARA İŞÇİ YAKINLARINDAN TEPKİ:

‘Konuşacağınıza ocağa girin’

Dinçer ve Yıldız, ocak ağzında bekleyen işçi yakınlarıyla konuşup çalışmalar hakkında bilgi verdi. Yıldız, “Umut ediyoruz ki 2-3 saat içerisinde göçükten bir menfez açıp işçilere ulaşmaya çalışacağız” dedi. Bu sırada “Patlama olduktan sonra buraya gelip lak lak konuşuyorsunuz” diye tepki gösteren

bir işçi yakını polislerce uzaklaştırıldı. “Burada konuşacağınıza ocağa girin. Gelmişsiniz burada konuşuyorsunuz. Benim çocuğum var ocakta. Ocağa girin” diyen bir kadın da baygınlık geçirdi.

Gül, gitmekten vazgeçti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Zonguldak’ta kurtarma çalışmalarının sürdüğü maden ocağına yapacağı ziyarette alınacak önlemler nedeniyle çalışmaların olumsuz etkilenebileceği gerekçesiyle son anda vazgeçti. Gül, dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’i, Çankaya Köşkü’nde kabul ederek, maden ocağındaki kurtarma çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı.

Sabah kaza sayısı verdi, öğlen yeni kaza yerindeydi...

Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, CHP’li Ali Rıza Ertemür’ün yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye’deki maden kazalarındaki içler acısı tabloyu ortaya çıkardı. Bu haber ANKA’da önceki gün sabah saatlerinde yerini buldu. Önceki gün öğlen saatlerinde ise Zonguldak’taki patlamanın haberi geldi. Dinçer bu kez olay yerinde, işçilerin ailelerini teselli ediyordu. Dinçer’in açıkladığı Türkiye’deki içler acısı tablo:

-  2002-2008 yılları arasında 47 bin 969 iş kazası meydana geldi, 559 kişi hayatını kaybetti.2 bin 313 kişi ise sürekli iş göremezlik raporu aldı.

İşçilerin yakınları madenin önündeki umutlu bekleyişlerini sürdüyor.

Türk-İş: İLO sözleşmesi imzalanmalı

“Denetim ve yaptırımlar yeterli olmadığı sürece ölümler devam edecek” diyen Dev Maden Sendikası İş Sağlığı ve Güvenliği Sorumlusu Tevfik Güneş, “Bursa ve Balıkesir’den sonra sıra Zonguldak’a da geldi. Adeta, ölüm madenlerde sistematik bir şekilde geziyor” diye ekliyor.

Özelleştirmelerle, taşeronların devreye girmesiyle sorunların hız kazandığını belirten Güneş şöyle diyor:

Bilgiden yoksunlar

“TTK’nın en büyük sorunu bu. İşin doğrudan kömür üretimi, sevkiyatı, galeri açması, nakliye, pek çok safhada koordineli ve tek merkezden yapılması gerekiyor. Bunlar ayrı ayrı taşeronlara veriliyor. Ne yazık ki işçiler birçok bilgiden yoksun durumda. Teknoloji, bilgi, birikim  olmadan içeri insan sokulması bir cinayettir.”

Güneş, bakanlığın acil olarak denetim yapmasını istiyor: “Devletin ilgili birimleri denetimlerde gevşek davranmasalar, güvenlik önlemlerine ilişkin tavizsiz politikalar izleseler ve yaptırımlarını devreye geçirseler asla bu tür kazalar olmaz. Zonguldak’taki madenlerde, eğimler nedeniyle yoğun teknoloji kullanılması zor. Burada insan gücü, tecrübe lazım.” 

“İLO sözleşmesi hemen imzalanmalı” diyen Türk-İş de taşeronlaşma konusunda şu açıklamayı yapıyor:

“İşçilere güvencesiz çalışma dayatılıyor, bu da can kayıplarını içeren kazaları beraberinde getiriyor. Madende taşeron olarak çalışan 30 işçinin halen mahsur durumda olması, bu olumsuz tablonun en çarpıcı ve acı göstergesi olduğu gibi, yeterli denetim yapılmadığını da gözler önüne sermektedir.

Türkiye, madenlerde iş sağlığı ve güvenliğini düzenleyen 176 sayılı ILO Sözleşmesi’ni bir an önce imzalamalı, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nı bir an önce çıkarmalıdır.”

Ölümler Avrupa’nın 4.5 katı

Her yıl binlerce madencinin hayatını kaybetmesine neden olan maden kazaları, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ve gelişmiş ülkelerin kırsal kesiminde meydana geliyor. Dünyada en çok maden kazası yaşanan ülkelerin başında ise Çin geliyor.

Çin Çalışma Güvenliği Bakanlığı’nın verilerine göre, global maden kazalarının yüzde 80’i, dünya kömür ihtiyacının yüzde 35’ini sağlayan Çin’de yaşanıyor. Bu durum, madenciliği Çin’in en tehlikeli mesleği olarak birinci sıraya yerleştiriyor.

-  2009’da Çin’de madenlerde 2 bin 631 kişi öldü. 2002 yılında bu rakam 6 bin 995’ti.

-  5 Nisan 2010’da ABD’de yaşanan kömür madeni kazası, ülkede son 26 yılın en büyük faciası oldu ve 29 işçi can verdi. Ancak ABD, madencilik için en güvenli ülkelerden biri...

- 18 Kasım 2007’de Ukrayna’nın Donetsk bölgesindeki kömür madeninde metan gazı patlaması sonucu 101 madenci öldü.

-  Son olarak dün İsveç’in kuzeyinde yer alan Malmberg demir cevheri madeninde bir asansör kazası yaşandı. Asansörün yüz metre düşmesi sonucu iki kişi hayatını kaybetti.

-  Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre Avrupa kıtasında yer alan ülkelerde 2004-2006 yılları arasında iş kazasında ölen maden işçisi oranı yüz binde 20.15 (ILO’ya bu tarihler arasında istatistik bildiren 25 ülkenin ortalaması)

-  Aynı dönemde Türkiye’de iş kazalarında hayatını kaybeden maden işçisi oranı yüz binde 92.47. Yani Türkiye, Avrupa ölçeğinde birinci sırada.

-  Türkiye’de maden işçisi ölümleri oranı, Avrupa ortalamasının yaklaşık 4.5 katı.

-  Türkiye, 2000’li yıllar boyunca iş kazasında yaşamını yitiren maden işçisi oranının yüz binde 70’in altına hiç düşmediği tek ülke.

 ‘Taşeron firmanın çalıştığı bölgede olması düşündürücü’

Zonguldak Kilimli’deki madende patlamanın neden kaynaklandığına ilişkin çok sayıda tahmin ve iddia ortaya atılıyor. Elektrik tesisatı ve kaynak yapılması nedeniyle ocakta biriken gazın alev almış olabileceğini belirten yetkililer, TTK’nın en önemli ocaklarından biri olan Karadon ile kurtarma çalışmalarının yürütüldüğü Gelik’in teknik şartlar bakımından hiçbir eksiğinin olmadığına dikkat çekti.

Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun patlamanın olduğu gün 13.00 ve 13.30 saatleri arasında sensörlerden elde edilen verileri gördüklerini belirterek, uzaktan kontrol grizu sistemlerinin çalıştığının anlaşıldığını söyledi. Torun, taşeron firmanın çalıştığı bölümde kazanın olmasının da düşündürücü olduğunu kaydetti. Torun, “Bundan önce de bizim taşeron sistemine yönelik itirazlarımız oldu. Ve bu itirazlarımızı daha önce de dile getirdik. Taşeronun, sistemsel bir sorun olduğunu düşünüyoruz. İki başlı bir yönetim nedeniyle denetim sıkıntısı yaşanabiliyor” dedi.    

GÜRKAN AKGÜNEŞ Zonguldak

Bir ay sonra nikâhı var...

Maden ocağı önünde mucizeyi bekleyenlerden biri de 27 yaşındaki maden mühendisi Ramazan Yavuz’un yakınları. Sivas’ta tamamladığı üniversite eğitiminin ardından madende galeri açma işini alan Yapıtek isimli firmada 3.5 yıl önce çalışmaya başlayan Yavuz, gece vardiyasından gündüze geçince yakalanmış patlamaya. Babasını işe giderken geçirdiği trafik kazasında yitirmiş Yavuz... Mezun olur olmaz hem ailesine bakmaya başlamış, hem de sevgilisi Meryem’le kuracakları yuva için evlilik hazırlıkları yapmaya. Evini tutmuş, eşyaları döşemiş, 21 Haziran için de nikâh tarihini almış. Ancak kendi gibi hayalleri de şimdi göçük altında Yavuz’un.

15 gün sonra emekliydi

Bir de oğul var, Gelik Maden’inin kuyusu önünde bekleyen. Adı Necdet Zoroğlu. Aynı madende çalışıyor. O da babasını bekliyor kafes adı verilen dev asansörlerin önünde. 55 yaşındaki Mustafa Zoroğlu emekli olmuş, ancak yeni bir yaşam kurmak için kısa bir süre daha yer altına inmeye devam etmek zorunda kalmış. Bir kuyunun ön girişine gidiyor Necdet Zoroğlu bir arka girişine, bir oturuyor bir yürüyor. Onun da umutları saatlere yenilince göz yaşlarına hâkim olamıyor daha fazla. Ve anlatıyor babasını, “15 gün sonra işi bırakacaktı yeni bir ev aldı Çaycuma’da, oraya yerleşecekti. Buradaki evini de satmıştı. Artık rahat edeceğim” diyordu...

Aşçıydı işsizlikten madenci oldu

* Kucağındaki 6 yaşındaki kızı Ebrar ile ocak önünde beklerken gözyaşlarına boğulan Gülşen Karabektaşoğlu (24), eşi Ahmet Karabektaşoğlu (26) ve kardeşi Erdem Alkin’in (23) mahsur kalanlar arasında olduğunu söylüyor. Eşinin asıl mesleğinin aşçılık olduğunu, ancak işsizlik yüzünden madencilik yaptığını anlatıyor Karabektaşoğlu... Şöyle devam ediyor: “Daha önce de maden ocağında 3-4 defa kaza geçirdi. En son yaklaşık bir yıl önce gaz zehirlenmesi nedeniyle yaralandı. Çok defa işi bırakmasını söyledik. Ancak, kirada oturuyoruz. Yapacak bir işimiz olmadığı için çalışmaya devam etti. Umudumuzu koruyoruz.”

Mecburen dönmüş işe

Göçüğün altında kalanlardan biri de 56 yaşındaki Hüseyin Arslan... Arslan, 10 yıl önce TTK’dan emekli olmuş. Aldığı 900 liralık emekli maaşı yetmeyince Arslan, mecburen tekrar madenciliğe dönmüş. Taşeron firmada başladığı iş sayesinde maddi sıkıntılarından kurtulmaya çalışan Arslan, şimdi yerin 540 metre altında.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri