Jandarma Genel Komutanlığı'na atanan Bekir Kalyoncu ile ilgili Nazlı Ilıcak 2 yıl önce çarpıcı iddialarda bulunmuştu.
Eski Terörle Mücadele Şube Başkanvekili ve Ergenekon tutuklusu İbrahim Şahin'in ifadelerinde kendisini '100 kişilik bir tim kurmakla görevlendirdiğini' belirttiği 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Bekir Kalyoncu, Jandarma Genel Komutanlığına atandı.
KALYONCU'NUN BAŞKANLIK YOLU AÇIK
Kalyoncu'nun Genelkurmay Başkanlığı yolu da açık bulunuyor. İki yıl sonra Kalyoncu en kıdemli orgeneral olacağı için Kara Kuvvetleri'ne oradan da Genelkurmay Başkanlığı'na atanabilecek.
KARARGAH EVLERİNDE ADI GEÇİYOR
İsmi Genelkurmay Başkanlığına adaylığına aday gösterilen Orgeneral Bekir Kalyoncu ile ilgili 2009 yılında Nazlı Ilıcak Sabah gazetesindeki köşesinde 'Bekir Kalyoncu esrarı' başlıklı bir yazı kaleme almıştı.
Ilıcak, yazısında Ergenekon davası kapsamında yargılanan İbrahim Şahin ile Kalyoncu'nun arasında bir iletişim olduğunu ileri sürmüştü. Ilıcak'ın Jandarma Genel Komutanı Kalyoncu ile ilgili o yazı şöyle:
İBRAHİM ŞAHİN: MÜSTEŞAR OLACAKTIM
İbrahim Şahin, ifadesinde, Korgeneral Bekir Kalyoncu 'nun yeni oluşturulacak bir birimin müsteşarlığını kendisine vaad ettiğini söyledi. İbrahim Şahin mahkûmiyet aldığı için, polislik görevine bile geri dönemedi. Nasıl müsteşar olacaktı? Acaba, "mesai arkadaşlarına"(!) bir işaret mi veriyor? Öte yandan, Bekir Kalyoncu ismine daha önce rastladığımızı arşivler bize hatırlatıyor.
KARARGAH EVLERİ
18 Temmuz 2008'de Akşam, bir belge yayınladı ve Hava Harp Okulu ve Harp Akademisi bünyesinde örgütlenen "karargâh evleri"den söz etti. Habere göre, 2005'te MİT, karargâh evleriyle ilgili bir bilgiyi Genelkurmay'a iletmişti: "Hava Kuvvetleri'nde illegal örgütlenme mevcuttur. 6'sı kurmay albay, 20'den fazla subay, askeri öğrenci ve sivil memur bu yapılanmada yer almaktadır." Doğu Perinçek'in gözaltına alındığı 23 Mart 2008'de İşçi Partisi'nin binasına düzenlenen baskında bu MİT belgesi ele geçmişti. "İşçi Partisi/Karargâh evleri" başlığını taşıyan belgeye göre, İşçi Partisi ve Alevi kesimin yanı sıra bazı TSK mensupları ve sivil memurların katılımıyla, emperyalistlerle, cumhuriyet karşıtları ve yıkıcılarla mücadele amaçlı bir harekât başlatılmıştı. Karargâh evleri adı altında çekirdek kadrolar oluşturulmuştu. İşte 10. dalgada yakalanan Albay Cengiz Köylü, karargâh evleri oluşumunun tepe noktasında yer alıyordu.
4 PAŞA'DAN BİRİ KALYONCU
Öte yandan, 9 Temmuz 2008'de, Savcı Zekeriya Öz, Genelkurmay Başkanlığı'na 4 paşa ve bir albayın ismini bildirdi: 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Bekir Kalyoncu, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Ali Feyyaz Öğütçü, Tümamiral Ali Deniz Kutluk, Tuğamiral Cem Gürdeniz, Albay Serdar Okan Kırçiçek. Bu isimler, Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan kişilerin ifadeleri ve savcılıkta bulunan kanıtlar doğrultusunda belirlenmişti.
İBRAHİM ŞAHİN - BEKİR KALYONCU İLİŞKİSİ
Bakalım İbrahim Şahin, Korgeneral Bekir Kalyoncu ile ilişkisini ispat edebilecek mi? Genelkurmay Başkanlığı, Savcı Öz'ün gönderdiği belge üzerine bir soruşturma başlattı mı? Doğrusu merak ediyorum. Herkesin cevap aradığı iki soru daha var:
1) Gerek Şahin, gerek yarbay Mustafa Dönmez, evlerinde niçin cephaneliğin yerini gösteren kroki taşıyorlardı? Bunun âdetten olup olmadığına ancak askerler cevap verebilir.
2) Kimine göre, hatta bu iddianın sahiplerinden biri de eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, "ortaya çıkan malzemeler, işgal halinde devletin kullanacağı silâhlar olabilirmiş." Devlet niçin silâhları yere gömsün? Sahi kim "devlet" dediğimiz?