ngiliz oyuncu Robert Pattinson'la birlikteyken evli yönetmen Rupert Sanders'la öpüşürken paparazzilere yakalanan ABD'li oyuncu Kristen Stewart gündemden düşmüyor.
ABD basınına göre Stewart bu ayrılık sonrası Hollywood’un en nefret edilen kadını oldu. Yapımcılar ise basına yansıyan görüntülerin Stewart’ın kariyerini de olumsuz yönde etkileyeceği ve Robert Pattinson’ın hayranlarının ünlü oyuncuyu boykot edeceği görüşünde birleşiyor. Peki eşini, sevgilisini aldatan erkek oyuncular için de aynı yaptırımlar uygulanıyor mu? Soruyu daha genelleştirsek: “Kadınlar erkeklere nazaran neden affedilmiyor?”
‘Kadının aldatması uygun görülmüyor’
Aile Yaşamını Koruma Derneği Başkanı İnci YEŞİLYURT:
Kadın-erkek eşitliğinin hukuki boyutu var, bir de toplumsal boyutu. Hukuki olarak kadın, eşinden boşandığında nafaka alabiliyor. Yani kendine el olmuş bir erkekten hayatı boyunca para alabiliyor. Bu kadının ayrıcalığından kaynaklanıyor. Kadına naif bir gözle bakılıyor. Bu naifliğin de bir bedeli var. Toplum, kadından erkek kadar rahat olmamasını bekliyor. Öpüşmesini, koklaşmasını uygun görmüyor. Oyuncu olsun olmasın, kadının daha kapalı bir kutu, gizemli olması gerekiyor. ABD’deki tepkiler ise şaşırtıcı değil. Çünkü ABD toplumu da Türkiye’de olduğu gibi muhafazakârlaşıyor. Kadınlar her fırsatta duygusallıklarını ön plana çıkarıyor. Aldatma duygusal yapıya yakışmıyor. Aldatma insanlığa yakışmıyor; kadında da çok çirkin duruyor.
‘Namus kadına aitmiş gibi algılanıyor ’
Uzman Psikiyatr Dr. Ayhan AKCAN
Aldatma özünde her iki cins için de aynı olmalı. Fakat genetik, kültürel ve yaşadığı sosyal çevreye göre aldatma konusunda takınılan tutumlar değişiyor. Topluma göre kadın tekeşliliğe uygun. Ancak erkeğin çokeşliliği de uygun görülebiliyor. Erkek için böyle bir tolerans alanı var. Namus sadece kadına aitmiş gibi algılanıyor. Kadının aldatması daha farklı yorumlanıyor ve cezası zaman zaman ölüm bile olabiliyor.
‘Amerika bizim gibi kadının aldatmasını affetmiyor’
Tiyatrocu Nilgün BELGÜN:
Amerikalılar tutucu insanlar. Aileye çok önem veriyorlar. Avrupa’da olsa bu kadar konuşulmazdı. Amerikalılar da aynı bizim gibiler. Erkek aldatırsa bir şey yok, kadın aldatırsa olay oluyor. Aldatmadan nefret ediyorum. Kadın da erkek de aldatmamalı. İnsan insanın zekâsıyla dalga geçiyor. Sevgi bitince yürüyüp gideceksin. Kaçak işler yapmaya gerek yok.
‘Bu durumu değiştirmek kadınların elinde’
Şarkıcı KENDİ:
Erkeğin aldatması daha hafif görülüyor. Bu durum sadece bizde değil dünyada da böyle. Nedeni erkek egemen bir dünyada yaşamamız. Değiştirilmesi de yine kadınların elinde. Çünkü o erkekleri o şekilde yetiştirenler de yine kadınlardır.
‘Erkek egemen sistemde fatura kadına kesilir’
Oyuncu Levent KIRCA:
Kadın-erkek fark etmez ama güç kimin elindeyse o her zaman daha haklıdır. Erkeklerin yönlendirdiği, dizayn ettiği bir sistemde yaşıyoruz. Yargılamalar erkekler tarafından yapılıyor ve değerlendiriliyor. Fatura kadınlara kesiliyor. Güç babadadır, hükümdardadır, siyasetçidedir, bürokrattadır. Çoğu da erkektir.
‘Kadınlar aldatıyor, erkeğe hissettirmiyor’
Şarkıcı Tuğba EKİNCİ:
Biyolojik olarak kadınla erkeğin eşit olmamasından kaynaklıdır. Kadınlar erkek kadar çok yumurtlayan bir cins değil. Bilimsel olarak erkeğin bir aylık süreçte daha çok yumurtladığı söyleniyor ve erkeğin ihaneti bu yüzden daha az tepki görüyor olabilir. Bu işin bir de günümüzdeki bir yönü var ki o çok fena. Kadınlar bana göre artık erkeklerden daha çok aldatıyor. Erkeklere hissettirmiyor.
‘Her iki taraf da aynı şekilde etkilenir’
Oyuncu Selda ALKOR:
Özel duygular bunlar. Sadece o insanları ilgilendirir. Amerika’daki bir çiftin yaşadığı özel sıkıntıyla ilgili bir genelleme yapmak doğru değildir. Bunlar kimseyi ilgilendirmez. Aldatma her iki taraf için de yanlıştır ve her iki taraf aynı şekilde etkilenir. Ayrılmak çiftin vereceği bir karardır. Her bireysel konu kendi içinde değerlendirilmeli.