Kalp krizi de kalbe bağlı hastalıklar arasında hayati risk taşıyan problemlerin başında gelmektedir. Hastalar tarafından göğüste aniden ortaya çıkan ağrı, sıkışma, baskı ya da yanma olarak hissedilen kalp krizinde genetik faktörler çok etkili olsa da, sağlıksız beslenme ve hareketsiz bir yaşam tarzı da tetikleyici etmenler arasındadır. Kalp krizi riskini azaltmak için ise yaşam tarzı değişikliklerinin yanı sıra düzenli kontrollerini aksatmamak büyük önem taşımaktadır. Düzenli kontroller özellikle ailesinde ve yakınlarında kalp krizi öyküsü olan ve kalp damar hastalıkları için risk faktörleri bulunan bireyler için hayati öneme sahip bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Damar sertleşmesi sonucu meydana geliyor
Kalp krizi, kalbi oksijen ve kan yönünden besleyen koroner arterlerden birinin tıkanması ile meydana gelmektedir. Koroner arterlerin içerisinde zamanla ateroskleroz adı verilen damar sertleşmesi ortaya çıkar. Yani, damarın içinde yağdan zengin plaklar stres gibi sebeplerle yırtılarak damarın pıhtı ve yağdan oluşan bir tıkaçla tıkanmasına sebep olur. Tıkanan damarın beslediği kalp bölgesi beslenemez ve buradaki hücreler ölmeye başlar, böylece kalp krizi meydana gelir. Süreç uzadıkça etkilenen hücre sayısı arttığı için kalp krizine müdahalede ilk saatler çok kritiktir. Bu süreç kalbin kalıcı olarak hasarlanması ya da hayatın kaybı ile son bulabilir. Bu süreçte yaşayan ve ciddi etkilenen hastalarda kalbin bu şekilde hasarlanması sonucu ileri ki dönemde çabuk yorulma, nefes darlığı ve ritim bozukluğu gibi sorunlar meydana gelir.
Değiştirilebilen risk faktörlerine dikkat!
Kalp krizi risk faktörleri şöyle sıralanmaktadır:
Genetik faktörler
İleri yaş
Obezite
Diyabet
Yüksek Kolesterol
Hipertansiyon
Stres
Sağlıksız beslenme
Hareketsiz yaşam
Sigara kullanımı
Kalp krizi risk faktörlerinden genetik yatkınlık, yaş ve eşlik eden bazı hastalıklar gibi etmenler değiştirilemeyen faktörler olsa da obezite, sigara kullanımı, stres, sağlıksız beslenme, kontrolsüz hipertansiyon, diyabet ve hareketsiz yaşam tarzı gibi faktörler kişinin değiştirebileceği riskli durumlardır. Obezite varlığında bir uzman desteği ile zayıflamak, sigara kullanılıyorsa bırakmak, sebze meyve ağırlıklı Akdeniz tarzı beslenme tarzını benimsemek ve her gün en azından yürüyüş yaparak hareket sağlamak kalp krizi riskini önemli ölçüde azaltmaktadır.
Düzenli kontroller hayati önem taşıyor
Kalp hastalıkları dünyada ölüm nedenleri arasında ilk üç sırada yer almaktadır. Kalp krizi ise tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça sık görülen ve hayatı tehdit eden bir sorundur. Bu nedenle kalp sağlığını ilgilendiren konularda düzenli kontrollerin aksatılmaması büyük önem taşımaktadır. Düzenli kalp sağlığı kontrollerinde hastanın şikayetleri dinlenmekte, muayenesi yapılmakta ve kanda başlıca parametrelere bakılmaktadır. Gerek görülen hastalara kalp damar hastalığı tanısını koydurabilecek daha ileri testler planlanmaktadır. Bu sayede kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili sorunlar saptanır ve gereken önlemler alınır. Ayrıca gelecekte kalp sağlığı ile ilgili oluşabilecek sorunların riskleri de bu testler sayesinde saptanabilmektedir. Düzenli kalp sağlığı kontrollerinde bakılan parametreler şöyle sıralanmaktadır:
Kolesterol; Vücutta birçok görevi bulunan önemli bir yağdır. Çeşitli türleri bulunmaktadır. Özellikle Kötü kolesterol olarak bilinen LDL yüksekliği kalp damar hastalıkları için önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle vücuttaki farklı kolesterol türlerinin seviyeleri kontrol edilmeli ve riskler hesaplanmalıdır. Aynı şekilde Trigliseridler de kanda bulunan önemli yağlar arasında yer almaktadır ve kalp damar sağlığı açısından vücuttaki seviyeleri bize önemli bilgiler sunmaktadır.
C-Reaktif Protein (CRP); bize vücuttaki iltihap seviyesini gösterir. Hekimin gerek gördüğü hastalara istenmektedir.
Kreatin kinaz (CK); özellikle iskelet ve kalp kaslarında olmak üzere, kas hücrelerinin yapısında yer alan önemli bir protein olan kreatin kinaz, kalp krizi ya da kas hasarı nedeniyle zarar gören kas hücrelerinin hasar derecesini saptamada kullanılan parametrelerden biridir.
Homosistein; vücuda besinlerle alınan bu aminoasidin kanda yüksek düzeyde bulunması, kalp ve damar hastalıklarının erken dönemde geleceği konusunda fikir vermektedir.
Lipoprotein (a); bir tür kötü kolesteroldür. İnme, kalp krizi ve diğer kalp hastalıklarının riskini belirlemede önemli bir yeri bulunmaktadır.
Siz de kalp sağlığı ile ilgili merak ettiklerinizi Memorial Evde Sağlık “Kalp Sağlığı Paketi” ile öğrenebilirsiniz.