Kansızlğın (anemi), kan hemoglobin seviyesinin 11 mg/dl’nin altına inmesi olarak tanımlayan Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Mehmet Öztürkmen, kansızlığın gebelikte en sık karşılaşılan durum olduğuna dikkat çekti. Kansızlıkta anne adayında halsizlik, çabuk yorulma, mide-bağırsak problemlerinin ortaya çıktığı ve erken doğum ile doğum sonu kanama riskinin oluştuğunu belirten Op. Dr. Mehmet Öztürkmen, "Kansız annelerden doğan bebeklerde ise, gelişme geriliği ve davranış bozuklukları izlenebilmektedir. Ayrıca erişkin hayatta görülen hipertansiyonun da, daha anne karnında maruz kalınan anemik şartlarla ilişkili olduğu gösterilmiştir. Demir, folik asit ve B12 vitamini eksikliği kansızlık nedenidir.Gelişmekte olan ülkelerde gebelikte kansızlık görülme sıklığı yüzde 50’lerin üzerinde olabilir ve anne ölümlerinin yüzde 40-60’ından sorumludur. Kansızlık; en sık demir ve folik asit eksikliğinde görülür. Ayrıca B12 vitamini eksikliği de anemiye neden olur" dedi.
GEBELİKTE EKSTRA DEMİR KULLANIMI ZORUNLU
Gebelikte kan hacmindeki artışın, fetüs ve plasentanın ihtiyaçları nedeniyle, anne adayının günlük 4 miligram demir gereksiniminin ortaya çıktığını anlatan Op. Dr. Mehmet Öztürkmen şunları kaydetti:
"Bu ihtiyaç gebelik öncesi dönemin iki katıdır. Gıdalardaki demirin ancak yüzde 10 kadarı emilebildiğinden, gebelikte ekstra demir kullanımı zorunlu olmaktadır. Gebeliğin erken dönemlerinde ölçülen kan hemoglobin ve ferritin düzeyleri ile demir eksikliği saptanmalıdır. Hayvansal et tüketimi ve C vitamini içeren gıdaların alınması ihmal edilmemelidir. Kansızlık (anemi) yoksa 60 miligram gibi önleyici dozda demir önerilirken; anemik gebelerde günlük doz 100 miligram ve üzeri olabilir."
BROKOLİ, BRÜKSEL LAHANASI VE ISPANAK TÜKETİLMELİ
Gebeliğin erken dönemlerinde etkili olan folik asit eksikliği, bebekte yarık dudak-damak ve spina bifida gibi önemli anormalliklere neden olabildiğini, ayrıca folik asit eksikliğinin, erken doğuma da yol açtığının bilindiğini ifade eden Op. Dr. Mehmet Öztürkmen, "Folik asit, brokoli, brüksel lahanası ve ıspanak gibi sebzelerde bolca bulunur. Fakat pişirme sırasında etkinliği azalmaktadır. Günümüzde gebelik öncesi günlük 400 mikrogram folik asit başlanması önerilmektedir. Belirgin folik asit eksikliği ve kansızlık saptanırsa tedavi dozu günlük 5 miligramdır. Epilepsi ilacı kullanan gebeler ve talasemi taşıyıcıları da mutlaka tedavi dozunda folik asit kullanmalıdır" diye konuştu.
SİGARA İÇENLERDE B12 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ RİSKİ ARTIYOR
Gebelikte, fetusun artan ihtiyacı nedeniyle annede B12 eksikliği görülebildiğine vurgu yapan Op. Dr. Mehmet Öztürkmen, şunları söyledi:
"Vejetaryenler, sigara içenler ve daha önce doğum kontrol hapı kullananlarda B12 eksikliği riski artmaktadır. B12 eksikliğinin kısırlığa neden olduğu da bilinmektedir. B12 eksikliğinde, el ve ayaklarda keçeleşme, karıncalanma, halsizlik ve konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler ortaya çıkar. Bebeklerde doğum sonrası 6’ıncı ayda ortaya çıkan, büyüme-gelişme geriliği ve anemi ile karakterize bir sendrom görülebilir. B12 vitamini hayvansal ette yüksek oranda bulunur. Gerekli durumlarda ağızdan veya kas içine iğne şeklinde B12 ilaçları kullanılmalıdır."