KCK yönetimine gelen Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Bese Hozat açıklamalarda bulundu Kongra Gel 9. Genel Kurulu'nda KCK Genel Başkanlık Konseyi'ne seçilen KCK eski Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, AKP hükümetini gerekçe üretmeden adım atmaya çağırdı.
Karayılan, "Herkes bilmeli ki önümüzdeki bir hafta çok çok önemlidir. Türk devletinin şu anki gibi tavrı devam ederse süreç tıkanır. Şu anda tıkanmamış ama tıkanma aşamasındadır" dedi. Karayılan "Eğer bu süreç ilerleyecekse Önder Apo'nun koşulları iyileşmeli ve dışarıdan gelen heyetlerle görüşebilmeli. Dışarısıyla irtibatı olmalı. Diğer taraftan yardımcıları ve sekreterleri olmalıdır. Ancak bu şekilde müzakere sürecini yürütebilir" şeklinde konuştu.
BAYIK, KARAYILAN, HOZAT
Kürtlerin parlamentosu olduğu iddiasındaki Kongre Gel'in Genel Kurulu sonrasında KCK Genel Başkanlık Konseyi organı oluşturuldu. KCK Genel Başkanlık Konseyi'nde Cemil Bayık, Bese Hozat, Murat Karayılan, Mustafa Karasu, Sozdar Awesta ve Elif Pazarcık yer alıyor. 35 kişilik KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı'na ise Cemil Bayık ve Bese Hozat seçildi.
"DEĞİŞİKLİKLER SİSTEMİN DEMOKRATİK KARAKTERİNDEN!"
ANF Bese Hozat ve Cemil Bayık ile KCK Yürütme Konseyi eski başkanı ve Genel Başkanlık Konseyi üyesi Murat Karayılan'ın bazı açıklamalarına yer verdi. Bir üst organ olarak Genel Başkanlık kurumunun oluşturulduğunu kaydeden Hozat, Bayık ve Karayılan görevlendirmedeki değişikliklerin de sistemin "demokratik karakterinden" kaynaklandığını dile getirdi.
Abdullah Öcalan'ın başlattığı sürecin devam etmesi yönünde karar aldığına vurgu yapan KCK'li yetkililer, Kürt tarafının sürece stratejik baktığını, birinci aşamada kendilerinden beklenen adımları attıklarını ancak ikinci aşamaya geçilmiş olmasına rağmen Türkiye'nin gözle görülür somut adımlar atmadığını iddia etti.
KCK'li yetkililer önümüzdeki bir haftaya da dikkat çekerek, "Türk devletinin şu anki gibi tavrı devam ederse süreç tıkanır. Şu anda tıkanmamış ama tıkanma aşamasındadır. Kısa sürede bizi ikna edecek adımlar bekliyoruz eğer bu adımlar atılmazsa süreci onlar tıkatır ve sorumluluğu da onlardadır" dedi.
ÖCALAN'A SEKRETER İSTEDİLER
Bese Hozat, Cemil Bayık ve Murat Karayılan'ın ANF'nin sorularına verdikleri yanıtlardan bir bölüm şöyle:
-Bu Genel Kurul'un özellikleri neydi ve diğer genel kurullar ile arasında farklılık var mıydı?
Murat Karayılan: Mücadelemiz tarihinde Kongra Gel 9. Genel Kurulu'nda alınan kararlar çok önemliydi. Farklılıkları nelerdir denirse; Önder Apo yeni bir sistem geliştirdi. Sistem ilerledikçe bu sistemde yeni oluşumlar ortaya çıkıyor. Sistemin daha istikrarlı olması için yeni adımlar atıyor ve yeni perspektifler geliştiriyor. Kongra Gel Genel Kurulu Önder Apo'nun perspektifleri üzerinden gerçekleştirildi. Gerçekten sistemde yenilikler oluşturdu. KCK sisteminde yenilikler yarattı. Sistemde hem genel başkanlığı hem de Başkanlık Konseyini genel sistemden sorumlu kabul etti. Bunu da yeni sözleşme temelinde kabul etti. Bu çerçevede Önder Apo yapılan oylamayla genel delegelerin oylarıyla KCK Genel Başkanı seçildi. Aynı zamanda Önder Apo'nun yardımcıları olarak altı arkadaş, Başkanlık Konseyi Üyeleri olarak seçildiler. Diğer genel kurullardan farklı bir nokta buydu. İkincisi ise Önder Apo'nun belirttiği gibi Eş başkanlık sistemi oluşturuldu ve karar altına alındı.
Bu doğrultuda Bese arkadaş ve Cuma arkadaş bütün delegelerin oylarıyla eş başkan olarak seçildiler. Bu, sistemimizde bir yenilik. Diğer genel kurullardan farklılık buydu. Eskiden KCK sisteminde Eşbaşkan yoktu.
"BİZDE REEL SOSYALİZMDEKİ GİBİ ÖMÜR BOYU KOLTUK YOKTUR"
Eski sistemimize göre yaklaşık dokuz yıldır KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı'nı yapıyordum. Halkımız ve kamuoyu da biliyor. Bizde reel sosyalizmdeki gibi bir koltuk sahibi oldun mu o koltuğu hiçbir zaman bırakmayacaksın diye bir şey yoktur. Yeni bir model geliştiriyoruz. Bundan yaklaşık dört sene önce değişikliklerin olması gerekiyordu ve kendim de talep ettim. Ama o zaman Önder Apo değişiklik için müsait olmadığını söyledi ve o değişiklik şimdi sizlerin de gördüğü gibi gerçekleşti. Bu çok normal bir değişikliktir. Hareketimiz kadro ve Önderlik hareketidir. Bu bizim genel talebimizdi.
-Dört ayaktan bahsettiniz bu dört ayakta şimdiye kadar ne kadar başarılı olundu?
Cemil Bayık: Biz KCK sisteminde bazı adımlar attık. Ama Önder Apo'nun isteği gibi adımlar atılamadı. Yaşanılan bazı eksiklikler oldu. Tabi bunlar sistemden kaynaklı değildi. Yaşanılan sorunlar kadrodan kaynaklıydı yani sistemi oluşturanlarda yaşandı. Yaşanılan eksiklikler neydi? Kadronun temel görevi KCK sistemini oturtmaktı; komün, akademi, meclis ve ekonomi alanlarını geliştirmesi gerekiyordu. Toplumu eğitmesi, halkın iradesini açığa çıkarması gerekiyordu. Ama kadromuz eski paradigmadan kendisini çıkarmamıştır.
-KCK sisteminde yaptığınız değişiklikler sistemin oturmasını kolaylaştırır mı?
Murat Karayılan: Yaptığımız değişiklikler kuşkusuz işleri daha da kolaylaştıracaktır. Mesela eskiden bir karar almak için birkaç kurumu bir araya getirmek gerekiyordu. Yani buna benzer kimi sorunlar vardı. Örneğin kritik bir dönemdeyiz hemen hemen her gün karar almak gerekiyor. Bütün sistem bileşenlerimizin bir üst organda temsilini bulması için ve o bileşenin genel başkanlık içinde karar verebilmesi ve o kararın herkes için geçerli olması için bu değişiklikler yapıldı. Mesela şimdi genel başkanlık ve onun konseyi var. Bunu devlet sistemiyle kıyaslarsak eğer, cumhurbaşkanlığına tekabül ettiğini söyleyebiliriz. Fakat onun alt yapısında pratik faaliyetleri yürüten merciiler var. Nedir bu merciiler? Bu yürütme konseyidir. Yürütme konseyinin eşbaşkanları var ve onlar pratik yürütmekte. Böylelikle işlerin daha da kolaylaşacağına, işlerin birbirini tamamlayacağına inanıyoruz. Uzaktan bakınca biraz karışık gibi görünebilir fakat öyle değil. Genel eş başkanlar var ve onun yardımcıları var. Biz buna Genel Başkanlık Konseyi diyoruz. Bu konsey üçü kadın üçü erkek 6 kişiden oluşmakta. Aynı zamanda bunlar, Önder Apo'nun yardımcıları olmaktadır.
-Kongra Gel önümüzdeki sürece ilişkin ne tür kararlaşmalara vardı?
Murat Karayılan: 9. Kongre Gel Genel Kurulu'nun aldığı en önemli kararlar süreç hakkında alınan kararlardı. Yani Önder Apo'nun Nevruz çağrısıyla başlattığı süreci, ardından hareket yönetimimizin aldığı eylemsizlik kararını ve gerilla güçlerimizin Medya Savunma Alanları'na geri çekilmesi kararını Kongre Gel onayladı... Kongre Gel Genel Kurulu Genel Başkanlık Konseyi'ne süreci takip etme inisiyatifini verdi. Anlık gelişmeleri yorumlayıp ona göre karar alma yetkisini verdi. Kongra Gel Genel Kurulu Önderliğin başlattığı süreci onayladı ve hem Genel Başkanlık Konseyi'ne, hem de KCK Yürütme Konseyi'ne devlet ve hükümetin tutumunu göz önünde bulundurarak pratik kararlar alma inisiyatifini verdi. Mesela adım atılmazsa süreci durdurma kararını ya da sürdürme kararını alabilir. Tabi devam ettirilme kararı genel kurul tarafından alındı. Yani bu anlamda süreç için 9. Kongra Gel Genel Kurulu'nun toplanmasının çok önemli bir rolü var. Çünkü resmi düzeyde parlamento olarak süreci kabul etti ve devam ettirilmesini istedi hatta bu konuda Genel Başkanlık Konseyi'ne ve KCK Yürütme Konseyi'ne inisiyatif verdi.
-İkinci aşama hangi düzeyde, taraflar üzerine düşeni yerine getirdiler mi?
Murat Karayılan: Biz ateşkes yaptık ve geri çekilme devam ediyor. Bu bizim niyetimizi ve duruşumuzu gösteriyor. Şimdi devletin acil atması gereken adımlar var. Bu süreci Önder Apo başlattı ama hala tecrit altındadır. Avukatları onunla görüşemiyorlar kimse yanına gidemiyor. Daha da önemlisi şu anda ciddi sağlık sorunları var. Kaç gündür kamuoyunda ciddi kaygılar var biz de bu durum hakkında açıklama yaptık. Bağımsız ve uzman bir doktor ekibi İmralı'ya gitmeli ve Önder Apo'yu sağlık kontrolünden geçirmelidir. Diğer taraftan eğer bu süreç ilerleyecekse Önder Apo'nun koşulları iyileşmeli ve dışarıdan gelen heyetlerle görüşebilmeli. Dışarısıyla irtibatı olmalı. Diğer taraftan yardımcıları ve sekreterleri olmalıdır. Ancak bu şekilde müzakere sürecini yürütebilir. Eğer Türk devleti gerçekten Kürtleri kabul etmek istiyorsa ve Kürt meselesini demokratik ve anayasal çözümle çözmek istiyorsa kesinkes bu konuda artık adım atmalıdır...
Önderliğimiz hükümet ve devlet yönetimine de mektuplar yazdı, sonuçlarını bilemiyoruz. Süreci kritik bir aşamaya koyuyorlar. Türkiye, uluslararası ve Kürt halkı işin gerçeğinin bu şekilde olduğunu bilmeliler. Eğer AKP hükümeti önümüzdeki günlerde adım atmazsa süreç tıkanır... Bu süreci Önderliğimiz tek başına bu güne getirdi, ama şu anda kendisi hasta ve tedaviye ihtiyacı var. Diğer taraftan Önderliğimiz dışarıyla ilişki kurmalı.
Cezaevleri Kürt siyasetçileriyle doludur. Bütün bunlar süreci zorluyor. Herkes bilmeli ki önümüzdeki bir hafta çok çok önemlidir. Türk devletinin şu anki gibi tavrı devam ederse süreç tıkanır. Şu anda tıkanmamış ama tıkanma aşamasındadır."