Özel Yetkili Savcı Keleş, 12 Eylül soruşturmasında ‘görevsizlik’ kararı verdi. Soruşturma özel yetkili olmayan bir savcı tarafından yürütülecek. Yargıtay’ın devreye girmesi de ihtimaller arasında.
Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekili Hamza Keleş, 12 Eylül darbesini gerçekleştiren dönemin Milli Güvenlik Konseyi üyeleri hakkında, aralarında İHD ve MazlumDer’in de bulunduğu sivil toplum örgütlerinin yaptığı suç duyurularında görevsizlik kararı verdi.
Star gazetesinin haberine göre, Keleş, suçun 1984 yılı öncesinde işlendiği için özel yetkili Cumhuriyet savcılığının görev alanına girmediğini ifade etti. Soruşturma Ankara Başsavcısının görevlendireceği başka bir Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının da devreye girmesi ihtimaller arasında.
BAŞSAVCI YA DA VEKİLİNİN GÖREVİ
Ankara Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş, dosyayla ilgili bir Cumhuriyet savcısı görevlendirecek. Adalet Bakanlığı’nın 2006’da çıkardığı genelge uyarınca Kuvvet Komutanları hakkında soruşturmanın bizzat Başsavcı veya Başsavcıvekilleri tarafından yürütülmesi gerekiyor. 12 Eylül’de yapılan referandumda, Anayasa’nın geçici 15’inci maddesinin kaldırılmasıyla, Darbeyi gerçekleştiren Evren ve Kuvvet Komutanlarının da yer aldığı çok sayıda kişiye tanınan dokunulmazlık zırhı kaldırılmıştı. Suç duyurusunda bulunan Milli Güvenlik Konseyi üyelerinden Evren ile Nejat Tümer ve Tahsin Şahinkaya ise halen hayatta.
HUKUKÇULARA GÖRE YARGITAY BAKAMAZ
Dosyaya Yargıtay’ın bakması da sözkonusu ancak bundan sonraki yargı sürecini değerlendiren hukukçular, 12 Eylül darbesinin görev suçu sayılamayacağını ve dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından değil, o tarihte ilgili suça bakan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelenmesi gerektiği görüşünde.
1984’ten öncesine bakamıyor
Ana DevYol, DevSol davaları da benzer gerekçelerle özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde değil, özel yetkileri olmayan ağır ceza mahkemelerinde görüldü. Ankara 6.Ağır Ceza Mahkemesi ana DevYol davasına bakmıştı. Bunda, DGM’lerin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un geçici 1.maddesi etkili oldu. Söz konusu düzenlemede özel yetkili mahkemeler 1 Mayıs 1984’ten önce işlenen suçlara bakamıyor.
Darbe görev suçu değil ki bu davaya Yargıtay baksın
Doç. Osman Can: Dosyanın Yargıtay’a gönderimesi konunun görev suçu olarak görülerek Yüce Divan yargılamasına ilişkin olduğu görülüyor. Darbe yapmak görev suçu değildir. Ancak görev suçlarından ötürü o kişiler Yüce Divan’da yargılanabilir; bitti nokta... Evren ve arkadaşları hakkında pek çok yerde yargılanmaları için başvuruda bulunuldu. Herhangi bir yerdeki bir savcı iddianameyi hazırlar, yargılanmaları gereken mahkemeye sunar, mahkeme kabul eder ve yargılama başlar.
Emekli Askeri Hakim Tarımcıoğlu: Savcının dile getirdiği zaman aşımı süresi Geçici 15. Madde’nin af kanunu olması nedeniyle ihtilaflı bir konudur. Bana göre Yargıtay’daki yargılama da doğru değil. Suç gereğince ağır cezada yargılanmaları gerekir. Zaman aşımı 12 Eylül 2010’da yani Geçici 15. Madde kaldırıldıktan sonra işlemeye başlar. Zaman aşımı söz konusu değildir.
YALÇINKAYA İZİN VERMEYECEKTİR
Sacit Kayasu: Yargıtay Başsavcılğı’nın karar vermesi söz konusuysa yargılanmalı şeklinde karar vermeli. Evren’in yargılanması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın iki dudağının arasında denilebilir. Yalçınkaya’nın bakış açısını biliyorum. Sanırım yargılamaya izin vermeyecektir.