TBMM Genel Kurul’nda 2011 Mali Yılı Bütçe Tasarısı’nın görüşme maratonu dün başladı. Sakin başlayan görüşmelerde genel başkan sıfatıyla kürsüye ilk kez çıkan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir süredir beklenen yolsuzluk iddiasını patlattı.
Kılıçdaroğlu konuşmasında, Kayseri yaşandığını öne sürdüğü yolsuzluğu şöyle dile getirdi:
16 SAYFAYA İNİYOR: Hacı Ali Hamurcu diye bir yurttaş Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyor, 17.7.2007’de polise gidiyor rüşvet çarkını itirafta bulunuyor. Rüşveti toplayan kişi bizzat kendisi, taksi duraklarından, benzin istasyonlarından, diğer yerlerden yıllardır devam eden prosedür. Polis savcılığa gönderiyor. Videoya da alınıyor ifade ama video gizli. 26 sayfalık bu itiraf ne oluyor biliyor musunuz; 16 sayfaya iniyor. Birinci soru 26 sayfalık itiraf niçin 16 sayfaya indi, Adalet Bakanı’na soruyorum.
ÖZHASEKİ BÖLÜMLERİ Mİ?: Kayseri Anakent Belediye Başkanı’nın (Mehmet Özhaseki) rüşvetle ilgili bölümleri mi çıkarıldı, yoksa başka bir nedenle mi çıkarıldı? İki tutanak da elimde. Sonra ne oluyor? Gidiyor savcıya, Savcı Bey’in adı İsmail Dalan (Başsavcı Vekili), rüşvet irtikaptan değil, “memur suçları” diye Adalet Bakanlığı’na yazıyor.
VALİNİN TAYİNİ: Bakanlık valiye gönderiyor. Vali Vekili İbrahim Yurdakul’un, Bakanlığa gönderdiği yazıda, Özhaseki ve diğer belediye görevlilerine isnat edilen suç TCK 252’ye giriyor. ‘Rüşveti oluşturduğundan Mal Bildiriminde Bulunulması Yasası’nın 17. madde kapsamında işlem yapılması diyor’ vali vekili, imzayı basıyor gönderiyor. Bu vali 38 gün sonra Gaziantep’e gönderiliyor.
YENİ VEKİL: Bakanlık, bunu savcılığa gönderiyor. Savcılık yine memur suçlarından dava açmak için izin istiyor, yanıt gelmiyor. İkinci yazı yazıyor bakanlık izin veriyor, bu kez başka bir vali yardımcısı muhakkik olarak atanıyor. Bu vali yardımcısı Ali Yener Erçin, bilirkişi istiyor.
BİLİRKİŞİDEN ÖNCE RAPOR: 4 Aralık’ta bilirkişi görevlendiriyorsunuz ama bu vali vekili 3 Aralık’ta raporunu valiliğe sunuyor, bir gün önceden nasıl oluyor bu? Sayın Vali Osman Güneş, “ben de aynı kanaatteyim burada bir şey yoktur” diyor, “dosyanın kapatılması lazım” basıyor imzayı.
VALİ DİYE İMZALADI: Ama bir şey var; vali daha önce müsteşarlığa atanmış. O imzaladıktan sonra bakanlığa gidiyor. Bu kez müsteşar olarak kendisinin gönderdiği yazıyı alıyor bakana sunuyor, “burada bir şey yok” diyor dosya kapanıyor.
VİCDANINA SESLENİYORUM: Sorum şu, Başbakan’ın vicdanına sesleniyorum, çok büyük bir olay bu, üzerine giderseniz olayı soruşturacaksanız CHP olarak arkanızdayız. Ama siz de “bunda bir şey yok derseniz”, “yolsuzluklarla mücadele edeceğiz” demeyin.
HAMURCU NEREDE?: Başbakan’dan araştırmasını istirham ettiğim bir soru daha var. Bu değerli Hamurcu şu anda nerede? Nerede olduğunu araştırdığında görecektir. Çünkü Başbakan’ın bir lafı vardı “benim mal varlığımı eleştirenler şimdi Silivri’de” diyordu.
ERİKEL KİM?: Bir sorum daha var. Avukat Yakup Erikel, kimdir? Başbakan konuştuklarımla ilgili her satırıyla belge istiyorsa masamın üstünde, bütün yazışmalar, tutanaklar. Elimde olmayan bir şey var kayıp olan ilk vali vekilinin yazdığı rapor, mahkeme dosyasında da yok, nerede bu dosya? Erikel’i merak ederse yanında Bülent Arınç var, ona sorarsa benden çok daha fazla bilgi alacaktır.
Hamurcu ve Erikel kim?
Hacı Ali Hamurcu: 8 Mayıs 2007’de resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan tutuklandıı ve 6 yıl hapis cezası aldı. 22 Ocak 2010’da yaptığı bir ihbarla, “Ergenekoncuların avukatlığını yapan Yusuf Erikel’in etrafına topladığı 7 kişilik astsubay ve subaylardan oluşan bir şebeke olduğu, şebekenin Kayseri Büyükşehir Belediyesine giderek 10 trilyonluk bir çeki tahsil edecekleri, parayı ‘Ergenekon’a aktaracakları ve onların durdurulmaları gerektiği” öne sürdü. Kayseri Açık Cezaevi’nde yattığı sırada 10 Mart 2010’da 1 hafta izin alıp İstanbul’a geldi ve Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nın eski büyük üstatları Asım Akin ve Kaya Paşakay’a suikast düzenlemek üzereyken gözaltına alındı.
Avukat Yakup Erikel: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın hukuk danışmanlığını yapan Erikel aynı zamanda Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyesi. Ergenekoncuların avukatı Yusuf Erikel’in kardeşi.
Öğrencileri savundu
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Meclis kürsüsünden gündeme getirdiği iddiaları Başabakan Erdoğan gülerek dinledi. Kılıçdaroğlu konuşmasında Başbakan’ın eylem yapan öğrencileri “illegal kişiler” olarak nitelendirdiğini de belirterek, “Siz Başbakan değil misiniz? İllegal örgütse tutarsınız yargıya çıkarırsınız. Hepsi serbest, yedikleri dayakla kaldılar” dedi.
NOTLAR
‘PATRON BURADA’
- BDP’li Hasip Kaplan’ın konuşmasının sonuna doğru salona giren Kılıçdaroğlu’na iki kırmızı klasör verildi.
- Kılıçdaroğlu, CHP sıralarına geçerken yan taraftaki Bahçeli ile selamlaştı.
- Bahçeli’nin 2011 bütçesinin hükümetin hazırlayacağı son bütçe olacağını söylemesi Erdoğan ve Cemil Çiçek’i güldürdü. Bahçeli’nin konuşmasından sonra Bakanlar Kurulu sıralarına dönerek selam vermesi üzerine kendisini selamlayan Erdoğan da alkışladı.
BDP’lileri dinlemedi
- Başbakan Erdoğan’ın gelişi için bekleyen Ak Partililer, birkaç kez yanlış uyarı nedeniyle salondan dışarı çıktı. Erdoğan ise Bahçeli’nin konuşmasının başlamasından sonra salona girdi.
- Ak Partili Bülent Gedikli’nin sık sık 2002 öncesinde koalisyon dönemine değinmesi ilk lafların atılmasına yol açtı. MHP’liler “Dedikodu yapma, belge açıkla”, “yazıklar olsun” yanıtını verdi.
- Konuşmaları kuliste izleyen bazı milletvekilleri Başbakan’la birlikte salona girerken bazıları da sigara içen vekilleri “Patron burada” diyerek uyardı.
- Kılıçdaroğlu, Genel Kurul salonuna girerken Baykal ile tokalaştı.
Baytok’un merakı
- Menderes’le ilgili Erdoğan, CHP’li Kamer Genç’i sert dille eleştirdi. Genç söz almak için divana doğru yürüdü. Bu esnada Kılıçdaroğlu, Genç’i eliyle işaret ederek durdurdu.
- Görüşmelerde CHP’li Bihlun Tamaylıgil, Nur Serter ve Canan Arıtman koyu bir makyaj malzemesi sohbetine dalarken Nesrin * Baytok ile bazı vekillerin de dizüstü bilgisayarlardan kurultay haberlerini takip ettikleri görüldü.
- Bütçe görüşmeleri uzun yıllardan sonra ilk kez sakin bir atmosferde geçti. Liderlerin üsluplarını değerlendiren milletvekilleri, Bahçeli’yi “nezaketli”, Kılıçdaroğlu’nu “sakin”, Erdoğan’ı da “esprili” buldu.