CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon davası için "Adaletin katledildiği bir davadır" diyerek, "Hayat boyu bir araya gelmemiş, aynı düşünceyi paylaşmamış, telefonla dahi konuşmamış, bir masanın etrafında bile bir araya gelmemiş insanlar aynı terör örgütüne üye olmaktan yargılanıyorlar. Siz hiç lideri olmayan terör örgütü duydunuz mu? Kim bu örgütün lideri? Yok" dedi.
Ergenekon kararlarıyla ilgili bir soruyu cevaplandıran Kılıçdaroğlu, bu soruyu cevaplarken İngiltere'den bir fıkra anlattı. Fıkranın ardından "Bu dava adaletin katledildiği bir davadır" diyen Kılıçdaroğlu, "Bakın hiçbir zaman yargılamaya müdahale etmek istemedik. Bu ülkede herkes yargılanabilir. Ama herkes şunu çok iyi bilmek durumundadır; ben adalete inandığım için yargılanırım ve adalete güvenirim. Bir haksızlığa uğramışsam adalet bunu düzeltir" diye konuştu.
"Biz kendi ülkemizde yargıya güveniyor muyuz?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Hayır. Gidin sokaktaki vatandaşa sorun, 'adalet var mıdır bu ülkede?'Size hemen cevabı söyleyecektir, 'yargıya güvenmiyorum' diye" dedi. Ergenekon davasından ceza alan sanıkların durumuna da dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Hayat boyu bir araya gelmemiş, aynı düşünceyi paylaşmamış, telefonla dahi konuşmamış, bir masanın etrafında bile bir araya gelmemiş insanlar aynı terör örgütüne üye olmaktan yargılanıyorlar. Siz hiç lideri olmayan terör örgütü duydunuz mu? Kim bu örgütün lideri? Yok" diye konuştu.
Emniyet ve MİT'in de Ergekon diye bir örgütün olmadığına dair cevabı olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Yok MİT'e soruyor böyle bir örgüt var mı diye, Emniyet İstihbarat da yok diyor, Genelkurmay istihbarat da yok diyor, şimdi bu devletin bütün sırlarına vakıf olan bu duyarlı kurumlar böyle bir örgütten haberleri yok ama Silivri yargılamasında böyle bir örgüt çıktı ortaya. Biz adil yargılama olduğu sürece, bir itirazımız olmaz, tam tersi adil yargılamaya tam tersi saygı duyarız. Bu davanın görüldüğü mahkeme, olağan bir mahkeme değil. Nedir, özel yetkili mahkeme. Özel yetkili mahkemeler olağanüstü dönemlerin mahkemeleridir. Sıkıyönetim mahkemeleridir, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'dir, olağanüstü dönemlerin mahkemeleridir. Olağanüstü dönemlerin mahkemeleri siyasi otoritenin elinde olan mahkemelerdir."
"BU MAHKEMENİN KARARLARINI BEN MEŞRU GÖRMÜYORUM"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon davasına bakan Silivri Mahkemesi için, "Silivri'deki mahkemenin kararları meşru değildir. Nasıl sıkıyönetim mahkemelerinin kararlarını meşru görmüyorsak bir demokraside, bu mahkemenin kararlarını da ben meşru görmüyorum" dedi. Başbakan Erdoğan'ın Ergenekon davası için, "Ben bu davanın savcısıyım" dediğini belirten CHP lideri, "Ne demektir bu, 'iddia makamında olan benim' demektir. Bir siyasi otorite, bir mahkemede iddia makamındaysa o mahkemeye siz olağan mahkeme olarak bakamazsınız, siyasi mahkemedir, siyasi talepleri yerine getirir bu mahkemeler" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, Ergenekon yargılamaları için "Biz bu yargılamaları meşru yargılama olarak görmüyoruz" diyerek, "Ya 'bunu söylüyor Kılıçdaroğlu, acaba darbeyi mi savundu?' Hayır, demokrasilerde halkın iradesi önemlidir, demokrasilerde halkın iradesine ipotek konulmamalıdır. Türkiye demokrasi açısından büyük bir olgunluğa kavuşmuştur ama demokratiklik açısından büyük bir zemin kaybetmektedir Türkiye. Darbenin her türlüsüne karşıyız" diye konuştu.
"EĞER O KİŞİ TERÖRİSTSE, O KİŞİYİ KİM GENELKURMAY BAŞKANI YAPTI?"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un terörist gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırılmasına tepki gösterdi. "Eğer o kişi teröristse o kişiyi kim Genelkurmay Başkanı yaptı?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Bunun hesabını sormayacak mıyız? Altın da kimin imzası var, hükümetin. O zaman siz terör örgütüne yardım ve yataklık yapmadınız mı" şeklinde konuştu.
Beraat kararıyla serbest kalan Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın hala neden cezaevine girdiğini bilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Silivri'deki hakimler için, "Orada oturan kişileri de ben yargıç olarak görmüyorum" dedi. Kılıçdaroğlu, "O yargıçlardan çocuklarının hiçbirisi 'benim babam Silivri'de yargıçtı' diyemeyecekler, çünkü utanacaklar. Bu kadar ağır bir miras bıraktılar çocuklarına" diye konuştu.
"Savunma hakkını kısıtlayan bir mahkemeye, mahkeme denilebilir mi?" diye soran Kılıçdaroğlu, Silivri'deki Ergenekon Davası'nda 12 Eylül döneminde bile olmayan yasakların uygulandığını savundu. Sanık yakınlarının davayı izleyemediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, sanık yakınlarının mahkemeye girememe kararını ise İstanbul Valisi'nin verdiğini söyledi. CHP'nin hiçbir zaman darbeyi savunmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Darbeye teşebbüs eden yargılansın mı, tabi ki yargılansın. Biz hiçbir zaman darbeyi savunmadık" dedi. Silivri'deki delillerin sahte olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sorun şurada; adaletin tecelli etmediği, adaletin gerçekleşmediği, adalete kuşkuyla bakıldığı bir ortamda sağlıklı yargılama olmaz. Bizim istediğimiz buydu. Sağlıklı yargılama olsun. Yargıcın ya da yargıçların adaletle hareket etmeleri gerekir" şeklinde konuştu.