Kılıçdaroğlu'ndan flaş açıklama

Türkiye'de demokrasi ve özgürlükteki kısıtlamalar sadece bizim sorunumuz olmanın ötesine geçti. Bu ülkenin başbakanı biz yargının işine karışmıyoruz onlar da bizim işimize karışmasın sözlerini söylediğimde bütün elçilerin yüzünde garip bir ifade oldu.  Bi

Türkiye'de demokrasi ve özgürlükteki kısıtlamalar sadece bizim sorunumuz olmanın ötesine geçti. Bu ülkenin başbakanı biz yargının işine karışmıyoruz onlar da bizim işimize karışmasın sözlerini söylediğimde bütün elçilerin yüzünde garip bir ifade oldu.

 

Bir hukuk devletinde bir Başbakan nasıl yargı bizim işimize karışmasın der. Onlar biraz garipseyerek öğrendiler. Demokrasi ve özgürlük söylemleri toplumda daha büyük yankılar bulacaktır diye düşünüyorum. Bu kaygıları sadece Avrupa Birliği elçileri değil ABD'de de aynı kaygılar var. Türkiye demokrasi açısından ileri değil geri gidiyor.

 

Onlar şunu da anlamıyorlar; basılmamış bir kitap taslağının peşine savcı polis gidiyorlar.. Demokrasi açısından geldiğimiz nokta budur. Basılmamış kitabın imhası. Şimdi geldiğimiz bir nokta daha var. Ne oldu yasak koydular ama on binlerce kişi bu kitabı okudu. 10 binlerce kişiyi hapse mi atacaksınız atmazsanız namertsiniz.

 

Çocuklarınıza bunumu miras bırakacaksınız? Herkes babalarıyla dedeleriyle övünecek bir miras bırakmak ister. Siz bu mirası övünülecek bir miras olarak göze alabiliyorsanız siz Avrupa'nın engizisyon mahkemelerinde görev alabilirsiniz.

 

Hanefi Avcı'nın tutuklanması kararıyla ilgili karara muhalefet eden savcı diyor ki bu adam zaten tutuklu niye kaçma şüphesi ve delilleri karartma olasılığını göz önüne alıyorsunuz? Hanefi Avcı davasında bilmediğiniz delillerle nasıl karar verebiliyorsunuz? Siz içeriği bilmeden karar veriyorsunuz.

 

Arkadaşlara bu savcının muhalefet şerhini ingilizce’ye çevirip sitemize koymasını ve altına da ileri demokrasinin sahibi Erdoğan'ın fotoğrafını koyalım uygun olursa..

 

Bugün Avukatlar Günü.. Şimdi avukatlar gazetelerden bildiri yayınlamışlar, savunu savunma hakkımız ortadan kaldırıldı deniyor. Avukatı saldırıya uğruyor. Buradan sessiz kalan barolara hukuk fakültelerine sesleniyorum. Sizin sessizliğiniz utancınızdır, utancınızdan ötürü ses çıkaramıyorsunuz. Eğer siz memur değil de yargıç yetiştirseydiniz bu tablo olmazdı. Bu tablo 21. yy tablosuna yakışmıyor. Bunları eleştirdik ama;

 

1-HSYK böyle olmayacak, savcılar olmayacak, orada Adalet Bakanı ve Müsteşar olmayacak, Adalet Bakanlığı teftiş kurulunu siyasal otoritenin hakimiyetinden çıkaracağız.

 

Savcı yargıcın yanında kürsüde olmayacak, savcı aşağıda avukatın yanında olacak. Bu düzen yolsuzlukları kapatma düzenidir. Deniz Feneri'nde biri çıktı dedi benim kefilim Başbakan.. Ben dedim senin kefilin o olacak tabi ben olacak değilim. O dava açılmazsa o başsavcı suçludur. Kul hakkı yiyenin ne kadar ağır bir sorumluluk olduğunu biliyoruz. Farkire yardım edeceğim diye para topla götür parayı başka yerlerde harca. Bu dava açılmazsa kul hakkı yiyenin Recep Tayyip Erdoğan olacağını açıklayacağım.

 

Bu hafta aynı zamanda polis haftası. Onun da işi zor. Polis bir gösteriyi dağıtıyorsa o keyfinden değil verilen emri yerine getiriyor. Polisi tokatlamamalıyız. Polis özerk mi özgür mü? Dağıtacaksınız diyorlar o da görevini yapıyor. Polis arkadaşlarımızın sorunlarıyla ilgileneceğiz. Halkın iktidarında Türkiye Cumhuriyeti'nin polisi halkın polisi olacaktır.

 

Geçen hafta Antalya'daydık. Güzel çalışmalar var. Bir tesis açtık diye eleştirildi. Doğru bu tesis Menderes Türel zamanında yapılan bir tesisti. Ama Başbakan'da insan sevgisi yok. Geçen hafta diyanet işleri'ni kim kurdu? Siyasetin dışında özenle tutmaya çalıştığımız bir kurum. Bizim Türkiye'miz var senin ceplerin var.

 

Başbakan her gittiği yerde 60-70 tesis açıyor. Biz deşifre ettik, maskesini indirdik artık tesis açamıyor. Biz Ataşehir' de Türkan Saylan sağlık ocağını gitsin görsün. Biz halkımız için çalışıyoruz cebimiz için değil. Onlar cemi için çalışıyor.

 

Antalya'da Aksu'da sel felaketi sonrası seralara gittik. İncelemelerde bulunduk. Tarım sigortası konusundaki engelleri kaldıracağız. Biz maotu 1.5 TL'ye indireceğiz dedik.

 

İstanbul'da çocuklarını kaybeden ailelere ziyarette bulunduk. Her yıl 10 bin çocuğun kaybolduğu bir ülke Türkiye. Oradaki kadınlardan biri bana yaklaşıp dedi ki 'Kemal Bey, biz fakir olduğumuz için bizim çocuklarımız bulunmuyor' dedi. Bu algı aslında hepimizin ayıbıdır. Emniyet Genel Müdürü'nün bu konuya biraz ağırlık vermesi lazım.

 

Geçen hafta Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile ilgili raporumuzu açıkladık. Diyarbakır'a gelip sana hapishane yapacağım diyen başbakan'a oy verirsen kusura bakma ama sana hapishane yakışıyor. Bana kızdın, CHP'ye kızdın haklı olabilirsin. Ama o bölge niye bir enerji üssü olamıyor, lojistik üs olamıyor?

 

Doğu ve Güneydoğu'yu bölgenin lojistik merkezi haline getireceğiz. VE iddia ediyorum bizim hazırladığımız rapordan daha iyi bir rapor Cumhuriyet tarihinde yazılmamıştır. O bölgelerindeki şeker fabrikalarının tümünü faaliyete geçireceğiz. Biz bunları siyaseten söylemiyoruz. Oy vermeseniz de iktidar olduğumuzda bunları yaptığımızı göreceksiniz. Biz bunları yaptığımızda bile yüzde 75 düzeyinde oluyor

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri