Başbakan Erdoğan İstanbul Boğazı'na yapılması planlanan üçün köprünün isminin neden Yavuz Sultan Selim olarak seçildiğini ilk kez açıkladı...
Tunus'ta gazetecilere gündemle ilgili açıklamalar yapan Başbakan Erdoğan, üçüncü köprüye Yavuz adının verilmesiyle ilgili sorulara da cevap verdi. Erdoğan, "Ben Osmanlı padişahları içerisinde Yavuz Sultan Selim’i çok farklı yere yerleştiren bir insanım. 8 yıla neleri sığdırdığı ortadadır. Mekke’nin fethi, kutsal emanetler... Dirayetli olmanın yanında haksızlığa tahammül edemeyen bir insandı... Şah İsmail’le aralarında geçen meselelerin nedenleri var. Yavuz olayına böyle baktık. Bu, asla Alevi vatandaşlarımıza yönelik bir tavır değildir” dedi.
İşte Milliyet yazarı Nagehan Alçı'nın bugünkü köşesinde kaleme aldığı o açıklamalar:
BEN YAVUZ'U DİĞER PADİŞAHLARDAN AYRI BİR YERE KOYARIM
Benim için toplantının en olumlu mesajlarından biri Alevilerle ilgili. Tunceli’deki üniversiteye Pir Sultan Abdal, Nevşehir’dekine Hacı Bektaş-ı Veli ismini verseniz? Yavuz Sultan Selim hassasiyetinden sonra böyle bir adım çok birleştirici olmaz mı diye sorunca “Yavuz ismi Alevi vatandaşlarımıza yönelik asla değil. Pir Sultan Abdal ve Hacı Bektaş-ı Veli isimlerini elbette değerlendirebiliriz. Ben Yavuz’u diğer padişahlardan ayrı bir yere koyarım. Çok önemli bulurum” diye yanıtlıyor.
TUNCELİ ÜNİVERSİTESİ VE NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ'NE YENİ İSİM
Konu 3. Köprü’nün ismine geliyor. “Bizim ağzımızdan ne çıkarsa çıksın, bunu birileri bir yerlere çekecektir. Ben Osmanlı padişahları içerisinde Yavuz Sultan Selim’i çok farklı yere yerleştiren bir insanım. 8 yıla neleri sığdırdığı ortadadır. Mekke’nin fethi, kutsal emanetler... Dirayetli olmanın yanında haksızlığa tahammül edemeyen bir insandı... Şah İsmail’le aralarında geçen meselelerin nedenleri var. Yavuz olayına böyle baktık. Bu, asla Alevi vatandaşlarımıza yönelik bir tavır değildir” diyor ve ekliyor: “Nevşehir Üniversitesi için Hacı Bektaş-ı Veli, Tunceli Üniversitesi için Pir Sultan Abdal isminin verilmesi üzerinde durabiliriz. Ancak şunu da hatırlayalım ki arkadaşları Hacı Bektaş Veli’yi anma törenlerine gönderdiğimde dayak yemeden oradan zor çıkardık.”