ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone; Dışişleri Bakanlığı'na kritik bir ziyarette bulundu. Yaklaşık 2 saat 15 dakika süren görüşme basına kapalı olarak gerçekleşti. Ricciardone görüşme sonrası Dışişleri Bakanlığı'ndan ayrıldı.
Ricciardone'nin ziyaretinde, geçen hafta ABD Büyükelçiliği'ne yönelik terörist saldırı kapsamlı olarak ele alınarak, aşırı sol terör örgütlerine karşı iki ülke arasındaki işbirliğinin daha da artırılması konusu üzerinde duruldu.
Büyükelçi'nin; Ankara'da yakalanan ve sınırdışı edilmek üzere emniyette tutulan El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in damadı Süleyman M'nin ABD'ye teslim edilmesini istediği de belirtildi.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu; Ricciardone'yi, Ergenekon ve Balyoz davalarındaki tutuklamalara yönelik eleştirileri nedeniyle ise ikaz etti.
Yargıyı eleştirmişti
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone, gazetelerin Ankara temsilcilerine yaptığı açıklamada, "Çok uzun süredir hapiste olan milletvekilleri var, bazıları belirsiz suçlarla hapiste tutuluyorlar. kendilerine ülkeyi koruma görevi verilen askeri liderler, sanki teröristmiş gibi hapisteler. Profesörler var. Eski YÖK Başkanı, hakkındaki 16 yıl önce görevdeyken yaptığı çalışmalarla ilgili belirsiz suçlamalarla demir parmaklıklar ardında tutuluyor.
Harçları protesto için barışçı gösteri yapan öğrenciler hapiste. Eğer bir yargı sistemi bu sonuçları doğrurursa ve bunun gibi insanları teröristlerle karıştırırsa, Amerikan ve Avrupa Mahkemeleri'nin buna karşılık vermesi zor olur" demişti.
Başbakan'la konuştum iması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Ricciardone'ye "Sayın büyükelçi haddini bilmelidir" diye tepki göstermişti. Çelik, dün gazetecilere yaptığı açıklamada, eleştirilerini tekrarlayarak, "Biz öyle ilk aklımıza geleni söyleyen bir hükümet, iktidar, parti değiliz. Netice itibarıyla parti sözcüsüyüm. Ben parti adına böyle bir açıklama yaptığım zaman kimlerle neyi konuşmuş olabileceğimi herhalde tahmin etmeniz lazım. Onun için burada herhangi bir tereddüt yok" dedi. Çelik, şöyle devam etti:
Dikkati çekilecek
"Sayın ABD elçisi, 15.30’da Dışişleri Bakanlığı'na gidecek. Aslında bilmeniz gereken şey şu, daha önce ABD elçiliğine yönelik bir canlı bomba eylemi ve onun sonucunda meydana gelen gelişmeler var, bunu Sayın Müsteşarla paylaşmak üzere gidiyor. Bunun üzerine randevu almış, zaten bu daha önceden belirlenmiş kendileri de bu yönde bir açıklama yaptılar.
Ancak bu ziyaret, görüşme esnasında, benim aşağı yukarı açıkladığım ve benim gösterdiğim tepkiye benzeyen bir tepkinin gösterileceğini de tahmin etmeniz gerekiyor. Bu yönde dikkatinin çekilmesi ve uyarılması da söz konusudur.”
Sözlerimin arkasındayım
Randevunun bu konuyla ilgili değil önceden belirlendiğinini altını çizen Çelik, "Ancak bu gelişmeyle birlikte Sayın Büyükelçinin, Dışişleri tarafından uyarılması ve dikkatinin çekilmesi de söz konusudur. Bunu da zaten tahmin edebilirsiniz" dedi. Çelik, "ABD Büyükelçisinin yaptığı açıklamaların ışığında Ergenekon ve Balyoz davalarının arkasında ABD’yi gösterenlere söyleyecek bir şeyleriniz var mıdır" sorusuna ise "Somut deliller olmadan 'biri böyle demiş' benim onların
peşine takılıp yorum yapmam doğru değil. Birinin bu konuda somut bir delili varsa bunu ortaya koyması lazım. Ama ben zaten Sayın Büyükelçinin sözleri ile ilgili olarak söylemem gerekenleri söyledim. Şu anda söyleseydim yine bunları söylerdim. Bunun arkasındayım, parti olarak da bunun arkasındayız" diye yanıtladı.
Fevkalade yanlış açıklama
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da, dün Meclis'te gazetecilerin soruları üzerine, "Büyükelçi'nin yaptığı açıklamalar, göreviyle bağdaşmayan açıklamalardır. Büyükelçi kendi işlerine bakarsa daha isabetli ve ülkesi için daha yararlı bir iş yapmış olur. Büyükelçiler, kendi işlerine bakmalı, kendi işlerini iyi yapmalı. Türkiye’nin yargısına, içişlerine ilişkin müdahale anlamına
taşıyan değerlendirmelerden uzak durmalıdır. Fevkalade yanlış, göreviyle bağdaşmayan açıklama olarak görüyorum. Umarım tekrar etmez" diye konuştu. AB Bakanı Egemen bağış da, "Türkiye, en az ABD kadar bağımsız, demokratik, özgüvene sahip bir ülkedir. Çok da fazla bu işi dallandırıp budaklandırmanın bir anlamı olduğuna inanmıyorum" dedi.
Müsteşarla görüştü
Daha önce elçiliğe yönelik terörist saldırı nedeniyle Dışişleri Bakanlığı'ndan randevu talebinde bulunan Ricciardone, dün öğleden sonra bakanlığa giderek Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile görüştü. Sinirlioğlu'nun, yargılamalara ilişkin sözlerinden duyulan rahatsızlığı büyükelçiye aktardığı dile getirildi. Görüşmenin diğer konusunu ise geçen hafta ABD büyükelçiliğine yönelik terörist saldırı oluşturdu.
Alınan bilgilere göre, büyükelçi, Türk Hükümeti'ne saldırıdan sonra takındığı tutum nedeniyle teşekkür etti. Büyükelçinin, Türk polisinin olay sonrasındaki çalışmalarından övgüyle söz ettiği ifade edildi. Görüşmede, aşırı sol terör örgütlerine karşı iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi üzerinde duruldu. Görüşmede, DHKP-C'nin örgütlendiği Avrupa ülkeleri üzerinde ABD'nin baskı kurması konuları üzerinde durulduğu da kaydedildi.
Ladin'in damadını istedi
El Kaide'nin öldürülen lideri Usame Bin Ladin'in damadı Süleyman M. Ankara'da yakalanmıştı. Vatansız olan ve Türkiye'de işlediği bir suç bulunmayan Süleyman M., bu nedenle tutuklanmamıştı. SÜleyman M. İran'a sınırdışı edilmek üzere emniyette tutuluyordu. Büyükelçi'nin, Bin Ladin'in damadının ABD'ye teslim edilmesini istediği de belirtildi.