‘Başbakan’ın nikâh şahitliğini yaptığı kızları ve damadının Adalet Bakanlığı tarafından merkeze atanması eleştirilen Yargıtay üyesi Manav, “Bakanlıkta kuvvetli olsam bir yerlere gelirdik. Yargıtay Başsavcılığı’na da adaydım ben, olmadı. O zaman neden yazmadılar?” dedi
Hakim, savcı ve avukatların üyesi olduğu “adalet.org” adlı internet sitesinde, önceki gün ilginç bir şiir paylaşıldı.
“Benim de babam manav olsaydı” başlıklı şiirde yer alan, “Babam manav olsaydı kuradan nereyi çektiğim/Şırnak, Van, Ardahan ya da Hakkari fark etmezdi/Gitmezdim oraya ya da gitsem bile ev tutmazdım, dert etmezdim/Ama benim babam manav değil, bir inşaat ustasıydı” ifadeleri dikkati çekti.
Hakim ve savcılar, paylaştıkları yorumlarda da Yargıtay üyesi Manav’ın kızları ve damadının Ordu ve Şırnak İdil’deki hakimlik ve savcılık görevlerini sadece bir ay yaptıktan sonra Adalet Bakanlığı tarafından Ankara’da görevlendirildiklerini kaydetti.
Kart’tan soru önergesi
İnternet sitesi Gazeteport’un haberine göre, CHP Milletvekili Atilla Kart da sitede yapılan yorumlardan sonra konuyu soru önergesi ile TBMM gündemine taşıdı. Kart, “Yargıtay 3. Ceza Dairesi Üyesi Hakkı Manav’ın hakim ve savcı olan iki kızı ile damadının tayini Ordu-Akkuş ve Şırnak’a çıkmış, 3 isim de buralarda 1 ay görev yaptıktan sonra Ankara’ya alınıp, Adalet Bakanlığı’nda görevlendirilmişlerdir. Henüz meslekte birkaç aylık yargıç-savcı iken bakanlıkta görevlendirme yapılmasının gerekçesi, yasal dayanağı nedir? Hangi mesleki kıdem bu atamalarda rol oynamaktadır? Birkaç aylık yargıç-savcının, yıllarca görev yapan diğer meslektaşlarının önüne geçebilmesinin sırrı ve ölçüsü nedir?” dedi.
Manav’dan yanıt
Atamaların, kızı ve damadının nihah şahitliğini Başbakan Erdoğan’ın yapmasına bağlanmasına tepki gösteren Manav ise eleştirileri Milliyet’e yanıtladı. Manav, şunları kaydetti:
“Başbakanımız nikah şahidi diye mi yapılmış bu atamalar? Herkesin şahidi oluyor Başbakan. Ben 39 yıllık yargıcım. 10 yıldır Yargıtay üyesiyim. Yıllardır hizmet veriyorum. Kimse bunu silip atamaz. Hem bakanlıkta kuvvetli olsam söylenildiği gibi ya da böyle bir kuvvetim olsa, bir yerlere gelirdik. Yargıtay Başsavcılığı’na da aday oldum ben, seçilemedim. Neden o zaman kimse yazmadı bu şekilde?
Yasaya göre yapılmış
Hakim ve Savcılar Kanunu’nun 47. maddesine baksınlar. Bugüne kadar sustum insanlar yasaya bakarlar diye. Kimse bakmadı. Atama yetkisi benim mi, Adalet Bakanlığı’nda müsteşar mıyım ben? Yasaya göre, 1 gün bile görev yapsalar atandıkları yerde, bakanlığın atama yetkisi var? Kaldı ki buralara gitmişler, kararlar vermişler, kürsüye oturmuşlar.
Bakanlık böyle uygun bulmuş. Küçük kızım, damadım 6’şar yıldır görevde. Büyük kızım 8 yıl akademide görev yaptı. Yardımcı doçent. İkişer dil biliyor benim kızlarım. Hukuk doktoru hepsi. Bakanlık, işine yaramıyorsa 1 gün tutmaz atadığı görevlerde. Hem ben yurtdışındayken yapılmış bu atamalar, benimle ne ilgisi var?