Otomotiv şirketlerinin her yıl yüz binlerce tüketiciden aldıkları 200 milyon TL’yi bulan haksız kazanca mahkeme ‘dur’ dedi. Motorlu araç satışında ‘Trafik tescil ücreti’ adı altında tüketiciden alınan 500 TL dolayındaki ücretin ‘haksız’ olduğunu hükmeden tüketici mahkemesi fazladan alınan paranın iadesi yönünde karar verdi. Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, benzer durum yaşayan kişilerin bir yıllık süre içinde dava açabileceklerini söyledi.
hemen hemen tüm otomotiv markalarının yıllardır araç satın alanlardan aldığı ancak birçok kişinin peşine düşmediği konuyu tüketicilerden biri Ankara Tüketici Hakem Heyeti’ne taşıdı. Ankara 6. Tüketici Mahkemesi de davalı otomotiv şirketinin davacıdan 206.85 lirayı fazla tahsil ettiğine hükmederek tüketiciye iadesine karar verdi.
Ankara 6. Tüketici Mahkemesi’nin kararı, normal bir hizmet karşılığı olmayan masrafın iadesi anlamına geliyor. Karar emsal teşkil edecek türden. Tüketiciler, eğer büyükşehirde ise ilçe hakem heyetlerine başvurabilirler. Oradan da ilçe hakem heyetlerinden bir karar aldıktan sonra fazladan ödenen parayı icraya koyabilecekler.
200 MİLYON TL
Türkiye’de her yıl ortalama 800-900 bin dolayında araç satılıyor. Her motorlu araç satışında tüketiciden 450 ile 750 TL arasında ‘Trafik tescil ücreti’ adı altında para talep ediliyor. Otomotiv bayileri bu paranın 162 TL’sini vergi olarak devlete, 80 TL’sini ise müşavirlik hizmetleri için komisyoncuya ödüyor. Geriye kalan 200-500 TL arasındaki para ise direkt şirketlerin kendi kasasına giriyordu. Bu yolla elde edilen haksız kazancını büyüklüğü 200 milyon TL olarak hesaplanıyor.
'DAVA AÇMA SÜRESİ BİR YILLIK'
Tüketici Mahkemesi'nin verdiği kararın kesin olduğuna vurgu yapan Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz konuya ilişkin hurriyet.com.tr'ye şunları ifade etti:
"Tüketici ruhsat masraflarına çok dikkat etmeli. Masraf diye alınan paranın çok az bir kısmı resmi makamlara gidiyor. Geri kalanı acentanın, bayinin kasasına giriyor. Siz sıfır bir araç aldığınızda, size trafiğe girmeye hazır bir araç verilmeli. Böyle bir araç için ekstra para talebi, mantığı da hukuku da, ahlaka da aykırıdır. Bu şuna benziyor. Kasaba gidiyorsunuz. Etin fiyatı 5 lira ama, kasap 7 lira talep ediyor. 'Gerekçe olarak ise şunu sunuyor: işte hayvanı bulucam, nakliye ödeyeceğim daha sonra kesim işlemi yapacağım bunların hepsi masraf.' Sıfır araç satışında fazladan alınan para aynen buna benziyor."
Bülent Deniz, mahkemenin aldığı kararın emsal teşkil edebileceğine işaret ederek, benzer durum yaşayan kişilerin bir yıllık süre içinde dava açabileceklerini söyledi.