Tarih 17 ağustos 1999... Saatler 03.02'yi gösterdiğinde Marmara, son yılların en şiddetli depremi ile sarsıldı. 7.4 büyüklüğündeki deprem'in üzerinden tam 8 yıl geçti..
İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, 1999'daki Marmara Depremi'nin İstanbul'u hedef durumuna getirdiğini söyledi. Marmara Depremi'nin 8. yıldönümü dolayısıyla Gölcük ilçesi Kavaklı kıyısında düzenlenen ''Deprem'' konulu panelde konuşan Naci Görür, Marmara Denizi'nde 7 gemiyle yapılan deprem araştırmalarına değindi.
Marmara Denizi'nin deprem konusunda etkin yerlerden biri olduğunu ifade eden Görür, yapılan tüm araştırmaların sonunda Marmara'da deprem olmayacağını kimsenin söyleyemeyeceğini vurguladı. Görür, şöyle konuştu: ''Marmara Depremi İstanbul'u hedef haline getirdi. Bu deprem olmasaydı İstanbul riske girmeyecekti. Bu deprem, Marmara'nın altındaki kabuğu enerjiyle yükledi. Adalar'da, Pendik ve Tuzla'da aktif faylar belirledik. Bu sonuçları buranın belediye yönetimiyle paylaştık.'' Görür, ''İstanbul depreme hazır mı ?'' sorusu üzerine de şunları söyledi: ''Hayır hazır değil. Birşeyler yapıldı ama çok az. Yapılanların hızı da kaplumbağa hızında. Yöneticiler ciddi olarak birşey yapma niyetinde değil. Seçimlerde hangi siyasetçi geldi de 'Sizin can güvenliğiniz yok, şunu yaparız bunu yaparız' dedi.'' Görür, İstanbul'da olası bir depremin Gölcük'ü çok ciddi biçimde etkileyeceğini, bu yüzden herkesin önlem alması ve binasını sağlamlaştırması gerektiğini de vurguladı.
DEPREM POLİTİKASI
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay da enstitünün çalışmalarını anlattı. Deprem zararlarını azaltmak için bilinçli olmak gerektiğinin altını çizen Altay, ''Bina kalitesi, mühendislik anlayışı ve denetim, deprem zararlarını azaltan önemli unsurlardır'' dedi.
Altay, Kandilli Rasathanesi'nde son 10 yıldır önemli çalışmalar yapıldığını belirterek, ölçümlerde büyük aşama kaydedildiğine değindi. İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan da Türkiye'de deprem politikasının ve ulusal deprem stratejsinin bulunmadığını öne sürdü. 1999 depreminden sonra kimi yapılanmaların olduğunu, ancak bunların yetersiz kaldığını, kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon kurulamadığını vurgulayan Eyidoğan, ''Halen güvenli yerleşim konusunda sorun var. İmar afet mevzuatı yetersiz. Yönetmeliklere yeterince uyulmuyor. Plansız yerleşim sürüyor. Müteahhitlik sistemi rehabilite edilmeli. Kötü malzeme kullanımı devam ediyor'' diye konuştu.