Türk edebiyatının ve siyasetinin en önemli isimlerinden İstikal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un vefatının üzerinden tam 76 yıl geçti.
Mehmet Akif Ersoy, 76 yıl önce bugün 27 Aralık 1936 yılında hayatını kaybetti. Türk tarihinde ve edebiyatında önemli bir isme sahip olan Ersoy, daha çok İstiklal Şairi olarak adlandırıldı.
Mehmet Akif Ersoy Kimdir?
20 Aralık 1873 yılında İstanbul'un Fatih ilçesinde doğan Mehmet Akif, şairlik, gazetecilik, veteriner hekimlik, öğretmenlik ve milletvekilliği gibi görev ve mesleklere sahipti.
İlk çocukluk yılları babasının memuriyetinden dolayı Çanakkale'de geçen Akif'in nüfusunda doğum yeri olarak da Çanakkale - Bayramiç olarak geçmektedir. Mehmet Akif'in annesinin adı Emine Şerif, babasının adı da Mehmet Tahir'dir. Mehmet Tahir Efendi, doğum tarihine işaret ettiği için Mehmet Akif'e Ragif ismiyle hitap etmiş, ancak ölümünün ardından bu isim kullanılmayarak Akif ismi daha çok kullanılmıştır. Akif'in çocukluğunun büyük bölümü Nuriye adlı kız kardeşiyle birlikte Fatih Sarıgüzel'deki evlerinde geçmiştir.
Mehmet Akif'in Tahsil Durumu
Mehmet Akif, ilk eğitimine 4,5 yaşındayken İstanbul Fatih'te bulunan Emir Buhari mektebi'nde başladı. 6,5 yaşında o dönem ilkokul olarak kabul edilen iptidaiye başladı. 1882 yılında Fatih Merkez Rüştiyesi'nde eğitimine başladı. Mehmet Akif hayatı boyunca dil öğrenimine büyük önem verdi ve Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca üzerine yoğunlaştı.
1885 yılında Mülkiye İdadisi'ne başlayan Akif, babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine düştükleri maddi sıkıntıdan dolayı okulu bırakıp Ziraat ve Baytar Mektebi'ne geçiş yaptı.
Üniversiteden mezun olduktan sonra 6 ay gibi kısa bir sürede Kur'an-ı Kerim'i ezberleyerek hafız olan Akif, edebiyat dünyasına da 1893 ve 1894 yıllarında Hazine-i Fünun Dergisinde yayımlanan birer gazeliyle giriş yaptı. 1895 yılında Mektep Mecmuası'nda "Kur'an'a Hitab" adlı şiiri yayımlanan Mehmet Akif, o yıllarda memurluğa da başladı.
Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılan ulusal marş yarışmasına gönderilen marşların hiçbirinin istenilen düzeyde olmaması Mehmet Akif'e defalarca teklif götürülmesine sebep oldu. Ancak Akif, yarışmadaki para ödülünden dolayı böyle bir yarışmaya katılmak istemediğini dile getirdi. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey, nihayet Akif'i yarışmaya katılmaya ikna etti. Akif'in yarışmaya katılması üzerine birçok şairi de şiirlerini yarışmadan geri çektiler. Herkesin en iyi marşı Mehmet Akif'in yazacağına dair inancı boşa çıkmadı ve orduya ithaf edilerek kaleme alınan Mehmet Akif imzalı İstiklal Marşı, 17 Şubat'ta Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye'de görücüye çıktı. Bizzat Abdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunan İstiklala Marşı ayakta alkışlanırken 12 Mart 1921 tarihinde ulusal marşımız olarak resmen kabul edildi.