İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, özel yetkili başsavcılıkça yürütülen suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak, örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapmak, nakletmek ve bulundurmak soruşturması kapsamında İstanbul 12.Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla örgüt elemanları hakkında teknik takip yapıldığı belirtildi.
METİN ŞENTÜRK'ÜN ŞOFÖRÜ DİNLEMEYE TAKILDI
Karar gereğince şüphelilerden Metin Şentürk'ün şoförü Ayhan İduğ'un cep telefonuyla yaptığı görüşmelerin tespit edilerek kayda alındığı ifade edildi. İddianamede Metin Şentürk'ün 5 Nisan 2009 günü saat 19.58'den 23.40'a kadar değişik zamanlarda ve Şükrü Büyükçınar'ın da saat 20.08 ve 21.02'de uyuşturucu madde alımı-satımı konusunda telefon görüşmesi yaptıklarının saptandığı belirtildi.
Teknik araçlarla izleme kararları gereğince yapılan incelemeler sonucunda Metin Şentürk'ün yanında şoför olarak çalışan Ayhan İduğ'un, şüpheli Ahmet Gülüm'ün liderliğindeki suç örgütünden Şentürk ve Şükrü Büyükçınar adına kokain satın aldığı ifade edildi. Ayhan İduğ'un aldığı kokaini, Metin Şentürk'ün Bebek Sahili'ndeki teknesinde Şentürk ve Büyükçınar'a teslim ettiğinin anlaşıldığı ileri sürüldü.
SAÇ ÖRNEKLERİNDE KOKAİN ÇIKTI
Metin Şentürk'ün polis ifadesinde kokain kullanmadığını, telefon görüşmesi yaptığı Ayhan İduğ'un iki yıldır şoförlüğünü yaptığını, Şükrü Büyükçınar'ın da orkestrasında kemancı olarak çalıştığını ileri sürerek İduğ ile kokain alım-satımı konusunda konuşmadıklarını söylediği öğrenildi. Diğer şüpheli Şükrü Büyükçınar'ın da suçlamaları reddettiğinin belirtildiği iddianamede, Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi Acil Toksikoloji Laboratuvarı'nın raporunda Şentürk ve Büyükçınar'ın kan ve idrar örneklerinde, uyuşturucu-uyutucu madde bulunmadığı ancak saç örneklerinde kokain bulunduğunun anlatıldığı vurgulandı.
İddianamede, şüpheliler Metin Şentürk ile Şükrü Büyükçınar'ın kullanmak amacıyla uyuşturucu madde satın aldıkları ve kullanmak suçundan TCK'nin 191/1-2 maddeleri uyarınca bir yıldan iki yıla kadar hapis ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine alınmaları istendi. Şüpheliler, iddianame kabul edilirse İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanacaklar.