"Muhalefetin tek hedefi..."

Partisinin Anemon Adana Otel’deki Seçim İşleri Bölge Toplantısı’na katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, geçmişten günümüze Türkiye’deki siyasi partilerin yapı ve anlayışlarını değerlendirdi. Türkiye’de, bir araya gelmesi aklen ve tarihen mümkün olmayan birçok yapının, AK Parti’nin zayıflatılması için organize edilip bir araya getirildiğini vurgulayan Şentop, “Peki AK Parti zayıflayınca ne olacak? CHP tek başına iktidar mı olacak? MHP tek başına gelip iktidar mı olacak, hedef bu mu? Değil. Biliyorsunuz, sızdı bir gazetede, köşe yazarı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşürken demiş ki ‘7 Haziran’daki seçimleri kazanacağınıza, AK Parti’yi geçeceğinize inanıyor musunuz?’ Kılıçdaroğlu, ‘Yok, hayır, öyle bir şey düşünmüyoruz, inanmıyorum böyle bir şeye’ demiş. Sonra bunu söyledi diye CHP’den bir genel başkan diyor ki özel konuşmadaki sözler niye kamuoyuna açıklanmıyor? E bu bilinmeyen bir şey değil ki. Buna genel başkanlar da inanmıyor, partililer de, oy verenler de" diye konuştu.

Mustafa Şentop, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar, tüm siyasi partilerin en üst kademesinden en alt kademesine kadar ‘koltuk’ için siyaset yaptıklarını söyledi. Eski dönem siyasilere ‘rodeocu’ benzetmesi yapan Şentop, “Bir yerlere ilerlemek gibi hedefleri yoktur, sadece vahşi hayvanın üzerinde durmaktır marifetleri” dedi..

21. yüzyılda Türkiye’nin önemli bir dönüm noktasından geçtiğine değinen Mustafa Şentop, Avrupa, Ortadoğu ve diğer bölgelerin aksine, Türkiye’de binlerce yıldır birçok mezhep ve ırkın barış içerisinde bir arada yaşadığını, bu sorunlardan etkilenmediğini kaydetti. Yıllardır Türkiye’ye ve 2002 yılından bu yana AK Parti iktidarına operasyonlar yapıldığına değinen Şentop, uluslararası güçlerin yeni enstrümanının ’Paralel Yapı’ olduğunu belirterek, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını, MİT TIR’larını ve Gezi eylemlerini işaret etti.

"NİYE BIRAKIP KAÇTILAR?"

MHP lideri Devlet Bahçeli’ye de yüklenen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Mustafa Şentop, şöyle devam etti:

"Peki Bahçeli’nin Türkiye’nin başına gelip, başbakan olup ülkeyi yönetmeye niyeti mi var? Öyle bir şey olmuş olsa Başbakan yardımcısıydı, 1,5 seneden fazla zaman vardı, erken seçim talebi ondan geldi. Niye bırakıp kaçtılar? Ne güzel yönetiyorlardı ülkeyi değil mi? Arka arkaya Türkiye tarihinin en büyük 2 ekonomik krizini yaşattılar. Yönetilemez hale getirdiler, borç para bile vermiyorlardı. Verenler, ‘Siz bu parayı yönetemiyorsunuz, o adamı da biz göndereceğiz’ diyerek Kemal Derviş’i gönderdiler. Bahçeli kaçacak delik aradı. Seçime 1,5 sene varken bırakıp gitti. Şimdi milletin karşısına çıkıp, ‘Bana oy verin, tek başıma memleketi yöneteyim’ diyebilir mi? Demiyor. Nedir meseleleri, birlikte yönetmek mi? Meseleleri, AK Parti’yi zayıflatmak, gücünü azaltmak, düşürmek bile değil. Daha zayıflatmak. Peki bu kimin menfaatinedir? Bu MHP, CHP veya oy veren insanımıza yarayacak bir iş midir? Bu ülkede yaşayan insanlarımıza, vatandaşlarımıza, milletin faydasına olan bir şey midir? Neden rahatsızlar? Magazin, dedikodu sayfalarında yer alan konularla Türkiye’de siyaset yapmaya çalışıyorlar. Sadece AK Parti’nin yaptıklarını eleştiren bir siyaset anlayışı. Ne Türkiye ne bölge için projeler,i önerileri, izahları var. Hiçbir şey yok. Asıl mesele Türkiye’nin itibarını zayıflatmak."