HABER61 - HABER SERVİSİ - Avukat Nusret Yılmaz, şike süreci ve aldığı avukatlık ücretleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Nusret Yılmaz yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı.
"25 Aralık 2018 tarihinde, Sayın Önder Bülbüloğlu” nun adıyla yayınlanan İHA kaynaklı haberde şahsım kadar eksiklik ve yanlışlık düzeltilmediğinden işbu açıkla hakkında gerçeğe aykırı hususlara yer verilmiş olup bugüne kadar eksiklik ve yanlışlık düzeltilmediğinden işbu açıklamayı yapma zaruriyeti doğmuştur.
Başlangıcından itibaren Trabzonspor Kulübü ve yöneticilerinin haklarını savunabilmek için dâhil olduğum şike sürecinde uzunca bir süre bütün giderler cebimden karşılanmıştır. Sonrasında benimle, hem şike davası hem de kulübün diğer davalarında hukuki yardımda bulunmam, kulübün hukuk birimini düzenlemem için hukuki müşavirlik sözleşmesi imzalanmıştır. Bu aşamada tarafımca ücret dahi telaffuz edilmemiş, kulüp yetkililerince masraflarıma karşılık aylık 4.924,00 TL ücret ödeneceği söylenmiştir. Trabzonspor Kulübü' ne bu haliyle hizmet verdiğim 22 ay boyunca sadece “ Şike Davasıyla” ilgilenilmemiş; kulüp yönetimine sunmuş olduğumuz raporlarda da açıkça belli olduğu üzere aralarında ticari davalar, iş davaları, fikri sınai davalar, ceza davaları, TFF-Disiplin Kurulu- Etik Kurulu- Tahkim Kurulu- UÇK savunma ve itirazları, işçi-futbolcu-bayilik sözleşmeleri, ihtarnameler, icra takipleri, … gibi 400 civarında dava ve evrakla ilgili işlem tesis edilmiştir. Bu sözleşme kapsamında Trabzonspor Kulübün' den (yaklaşık 8 yıllık süreçte) bana ödenen ücret, kulüp kayıtlarına göre 106.899,00 TL' dir. Sadece şike davasında görev alan bir avukata ortalama 500.000 $ ücret ödendiği bir ortamda tarafıma ödenen bu bedelin sembolik bir ücretten ibaret olduğu açıktır.
Bu bedelin, yapılan iş ve harcanan emeğin asla maddi karşılığı olamayacağı aşikârdır. Yapılan açıklamada; kulübümüz adına açılan dava ve takiplere ödenen harç ve masraf bedellerinin, alınan mütalaa ücretlerinin, kulüp adına görevlendirilen heyetler için yapılan harcamaların, örneğin CAS duruşmalarına katılan heyetin yemek ücretlerinin dahi şahsıma yapılmış bir ödeme gibi sunulması(!) izaha muhtaçtır. Bu, iyi niyet ve ahlak sınırlarını zorlayan bir davranıştır.
Aynı şekilde, kulübün hizmet aldığı onlarca avukat varken, bedeli mukabilinde hizmet veren avukat olarak sadece benim adımın zikredilmesi de anlaşılamamıştır. Bu şekilde gündem yapılmış olmamda, iyi niyet aramak mümkün değildir. Amaç, bu zaman diliminde, kulübün yaptığı avukat ödemeleri konusunda şeffaf davranmaksa; beklenen kulübün, çalıştığı bütün avukatlara hangi hizmetleri karşılığında ne kadar ödemede bulunduğunun, en azından son sekiz yıldır daimi hizmet aldığı kadrolu/sözleşmeli avukatlarına aylık ne kadar ücret ödendiğinin de açıklanması ve kamuoyunun merakının(!) tatmin edilmesidir.
Keşke bu açıklamada, bizzat yaptığım ancak kulübe fatura etmediğim harcamalara da değinilebilseydi...
En azından, kulüp tarafından ödenmeyen tercüman ücretleri, mütalaa bedelleri gibi bedellerin tarafımca ödendiği, (04.10.2013 tarihinde) istifa ederken 20.000 $ karşılığı 40.000,00 TL vekâlet ücreti alacağımı hibe ederek kulüpten ayrıldığım da kamuoyu ile paylaşılabilseydi! Kulüp adına son bir yılda il dışında kaldığım 38 günün kaç günü için konaklama ücreti ödendiği, kaç kere uçak bileti alındığı, hangi ulaşım ve yemek ücretlerini kulübe fatura ettiğim gibi hususlar da açıklanabilseydi! Sanırım böylesi bir açıklama umulan faydaya uygun olmazdı!.
Bedelsiz çalıştığı dönemler olmasına rağmen bugüne değin ağzından “ücretsiz” çalıştığına dair tek bir kelime çıkmayan birisi olarak; Kulübe hizmet veren işçisi, aşçısı, bekçisi, bahçıvanı, daha düne kadar başka takım forması ile poz veren maaşlı yöneticisi, armayı öpen futbolcusu, başka renklere âşık hocası ve dahi iş yapan yönetim kurulu üyesi dâhil herkesin ücretini aldığı bir ortamda hizmeti mukabilinde avukata yapılan ödemelerin tartışılmasına da anlam veremiyorum.
Neticede şike sürecinde bugüne kadar, Trabzonspor lehine ulusal ve uluslararası yargı mercileri nezdinde 17 karar çıkaran hukuk ekibinde yer alan birisi olarak verdiğim emek ve yaptıklarıma ilişkin alnım ak, başım diktir. Şahsimla ilgili karalama hesabı güdenlerin bunu Trabzonspor ve şike davası üzerinden yapmaya çalışmaları ise endişe vericidir.
Ülkemizin, şehrimizin ve camiamızın bunca sıkıntısı varken bu sorunları ve çözüm önerilerini konuşmak, tartışmak yerine böylesi sığ bir konuda açıklama yapmak mecburiyetinde kalmanın üzüntüsünü yaşıyor.; bu zorunluluk dolayısıyla anlayış bekliyor ve kamuoyunun bilgisine sunuyorum."