İstanbul'da düzenlenen ''Çetele'' adlı operasyona ilişkin hazırlanan iddianamede, kamuoyunda ''Oflu İsmail'' olarak tanınan İsmail Hacısüleymanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 50 sanıklı davada karar açıklandı.
İstanbul'da bir suç örgütüne yönelik düzenlenen ''Çetele'' adlı operasyona ilişkin hazırlanan iddianamede, kamuoyunda ''Oflu İsmail'' olarak tanınan İsmail Hacısüleymanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 50 sanıktan 4'ü hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis, diğerleri için ise 1,5 yıl ile 259 yıl arasında hapis cezası talep edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede, 20'si tutuklu, 2'si hakkında yakalama emri bulunan toplam 50 sanığın çeşitli suçlamalara ilişkin cezalandırılması öngörüldü.
İddianamede, Serdar, Ata, Başar ve Şükrü Hacısüleymanoğlu'nun, ''tasarlayarak adam öldürmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Bu sanıklardan Ata Hacısüleymanoğlu'nun ayrıca, ''suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek'', ''13 kez yağma'', ''3 kez yağmaya teşebbüs etmek'', ''hürriyetten yoksun bırakmak'', ''resmi belgede sahtecilik'' ve ''tehdit'' suçlarından 162 ile 259 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, benzer suçlamalara ilişkin Serdar, Başar ve Şükrü Hacısüleymanoğlu hakkında da 160 ile 255'er yıl arasında hapis cezası öngörüldü.
İddianamede, ''Oflu İsmail'' olarak tanınan İsmail Hacısüleymanoğlu'nun, ''suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüte üye olmak'' ve ''vahim nitelikli silah bulundurmak'' suçlarından 6,5 ile 12,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi.
Avukat Mahmut Nedim Dağdelen'in de ''suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüte üye olmak'', ''yağma'' ve ''yargı görevini yapanı etkilemek'' suçlarından 13 ile 23 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, diğer 44 sanığın da 1,5 ile 217 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları talep edildi.
İstanbul'da bir suç örgütüne yönelik ''Çetele'' adlı operasyona ilişkin hazırlanan iddianamede, ''kamuoyunda 'Oflu İsmail' olarak tanınan İsmail Hacısüleymanoğlu'nun, 2 kişinin öldürülmesine ilişkin tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilmesi için devreye sokulan hatırı sayılır kişilerin, mahkeme heyetini etkilemeye çalıştığı'' belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık'ın hazırladığı 201 sayfalık iddianamede, İsmail Hacısüleymanoğlu'nun adı altında, Ata, Başar ve Şükrü Hacısüleymanoğlu'nun denetim ve yönlendirmesindeki çıkar amaçlı suç örgütünün liderliğini, Serdar Hacısüleymanoğlu'nun yaptığı kaydedildi.
İddianamede, 1979 yılında gerçekleştirdiği eylemlerle ilgili olarak 2006'da Türkiye'ye iade edilen İsmail Hacısüleymanoğlu'nun geniş bir aile yapısına sahip olduğu ifade edilerek, söz konusu suç örgütü üyelerinin, bu kişinin adını kullanarak tehdit, yağma ve çek senet tahsilatı eylemlerini gerçekleştirdiği belirtildi.
Hiyerarşik bir yapıya sahip suç örgütünde ast-üst ilişkisini ve disiplini gösteren ilişkiler bulunduğu ifade edilen iddianamede, çete faaliyetlerinin, lider ve yönetici kadrosunun emir ve talimatları doğrultusunda yürütüldüğü ve bu işlemlerle ilgili hiyerarşik yapıya uygun denetim mekanizmasının bulunduğu bildirildi.
-OFLU İSMAİL'İN TAHLİYESİ-
İsmail Hacısüleymanoğlu'nun, 13 Mayıs 2006'da Türkiye'ye iade edildikten sonra 1979 yılında 2 kişinin öldürülmesine ilişkin tekrar cezaevine konulduğu belirtilen iddianamede, örgütün yönetici kadrosunda ayrı bir öneme sahip olan bu kişinin cezaevinde bulunduğu sürede tahliye edilebilmesi için, örgüt elemanlarının hukuki sürecin takibiyle hukuk dışı olarak da etkilemeye yönelik faaliyetlerde bulundukları vurgulandı.
İddianamede, bu konuda ''bir kısım hatırlı insanların devreye sokularak, yargılamayı yapan mahkeme heyetini etkilemeye çalıştığı'' belirtilerek, daha sonra mahkemenin 13 Nisan 2007'de, İsmail Hacısüleymanoğlu'nun tahliyesine karar verdiğine dikkat çekildi.
Silahlı bir yapıya sahip olan örgüt üyelerinin bazı suçların işlenmesinde silah kullandığı ve telefon görüşmelerinde gizliliğe ve dinlemelere karşı önlemler almaya aşırı özen gösterdikleri ifade edilen iddianamede, eylem ve olayların ayrıntıları konusunda yüz yüze görüşmeyi tercih ettikleri kaydedildi.
Suç örgütünün devamlılığını sağlamak için, örgüt üyelerinin kamu görevlilerinin de aralarında bulunduğu bazı özel konumdaki kişilerle ilişki içerisinde oldukları anlatılan iddianamede, bu ilişkilerin, örgüt elemanlarının birtakım zorlukları aşmalarında, bazı bilgilere daha kolay ulaşmalarında ve bazı eylemleri daha profesyonel gerçekleştirmelerinde etkili olduğuna dikkat çekildi.
İddianamede, bu konuya ilişkin telefon görüşmelerine de yer verildi.
-EYLEMLER-
İddianamede, İsmail Hacısüleymanoğlu'nun ikametindeki aramada biri ruhsatlı 2 adet ''Glock'' marka tabanca ve şarjör ile çok sayıda fişek ele geçirildiği bildirildi.
Şişli'de Erkan Ünlü'nün öldürülmesi ve bazı yağmalama olaylarına yer verilen iddianamede, toplam 17 eylem anlatıldı.
Bazı polislerin de şüpheli olarak yer aldığı iddianamede, söz konusu polislerin görev yaptıkları yerlerde suç örgütü elemanlarına yardımcı oldukları kaydedildi.
Sanıkların yargılanmasına, önümüzdeki günlerde İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.