Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, kamu yönetiminin geleneksel zafiyeti yüzünden açıkta kalan 264 bin öğretmene “Bu kadar öğretmene ihtiyacımız yok, yeteneklerine uygun başka mesleklere yönelsinler” tavsiyesinde bulundu.
Dinçer, "Herşeyden önce Türkiye'nin kamu yönetiminin temel alışkanlıklarından birisi günlük sorunlarla uğraşmasıdır ve gelecek yönelimli bakmamasıdır meselelere, amaç yönelimli değildir, sorun yönelimlidir. Bugün mesela atama bekleyen öğretmenler meselesi, kamu yönetiminin geleneksel zafiyetiyle alakalı bir husus. Çünkü şimdiye kadar şayet Türkiye olarak biz, 'öğretmen kaynaklarımızın planlaması ile ilgili bir çalışma yapmış olsaydık, hangi yıl, ne kadar öğretmene ihtiyacımız var' diye düşünseydik, belki bu sorunun yaşamayacaktık. Şimdi biz tasarlamaya başladık. Bakanlığımız bünyesinde, Planlama ve Öğretmen Kaynaklarını Gekliştirme Grup Başkanlığı adlı bir birim oluşturduk. Bu grup başkanlığı, bizim yıldan yıla hangi alanlarda ne kadar öğretmene ihtiyacımız olduğunu belirleyecek ve biz bu belirmeler ve saptamalar karşısında YÖK'e yönlendirmede bulunacağız. Sadece ihtiyacımız kadar öğretmen yetiştirmeye çalışacağız. Bununla ilgili geçen yıl bir tedbir aldık, bizim hangi alanlarda öğretmen ihtiyacımız varsa, o alanları kamuoyuna duyurmuştuk, üniversite tercihlerinin yapılacağı dönemlerde." dedi.
ÖĞRETMENLER BAŞKA İŞLERE DE YÖNELSİN!
Atama bekleyen öğretmenlerin başka alanlara yönelmesi gerektiğini belirten Bakan Dinçer, şunları söyledi:
"Şimdi ben size bir fotoğraf çizeyim bu beklemeyle ilgili; Şu anda dışarıda 264 binden fazla mezunumuz öğretmen olarak atama bekliyor. İlköğretim, orta, tamamı atama bekleyen öğretmenimiz var. Halbuki MEB'in, şu anda eğitim sistemini aksatmadan yürütebilmek için kadrosu dışında sözleşme yaptığı ücretli öğretmen sayısı 60 bindir. Bugün hükümet, 'tamam ben MEB'in bütün ihtiyaçlarını karşılıyorum' dediğinde bize 50 bin, 60 bin hatta 40 bin öğretmen kadrosu vermeleri halinde bizim mevcut okullaşma oranlarında öğretmen ihtiyacımız kalmayacak, diğerleri ne olacak? Bu ülkenin kaynaklarını, ihtiyaç duyduğumuz öğretmenleri atayarak mı harcayacağız? Herkes kendi kabiliyeti ve kendi mesleğine uygun başka işlere de yönelsin, ihtiyacımız şu anda piyasada atama bekleyen insan kadar değil"