Eğitim-İş’in 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, 24 ilde 833 öğretmenle görüşerek yaptığı “Öğretmenlerin borç durumlarına ilişkin öğretmen görüşleri” adlı araştırma sonuçları öğretmenlerin ekonomik açıdan yaşadığı sıkıntıları ortaya koydu.
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 71’i kredi kartına, yüzde 74’ü bankaya, yüzde 43’ü esnafa, yüzde 36’sı ise şahıslara borcu olduğunu belirtirken, yüzde 46’sı annesinden ve babasından maddi destek alıyor. Borçla geçinmek zorunda kalan öğretmenlerin yüzde 29’u ek iş yapıyor, sinemaya, tiyatroya, tatile gidemiyor, yüzde 7’si maaşına en az bir kez icra geldiğini kaydediyor. Araştırma sonuçları öğretmenlerin yüzde 73’ünün gelecekten ümitli olmadığını ortaya koyarken, yüzde 80’i özgürce fikirlerini açıklayamadığını, yüzde 70’i de siyasi baskı hissettiğini söylüyor.
Araştırmanın dikkat çeken sonuçları şöyle:
1. Araştırmaya katılan öğretmenlerin %70’i il merkezinde, %24’ü ilçe merkezinde, %6’sı ise belde ya da köyde çalıştığını belirtmiştir.
2. Araştırmaya katılan öğretmenlerin %48’inin kadın, %52’sinin ise erkek olduğu görülmektedir.
3. Öğretmenlerin %29’u ek iş yaptığını belirtmiştir.
4. Öğretmenlerin %46’sı annesinden, babasından, birinci derece yakınlarından ya da arkadaşlarından maddi yardım aldığını belirtmiştir.
5. Öğretmenlerin %77’si tatilini evinde ya da köyünde geçirdiğini belirtmiştir.
6. Öğretmenlerin %74’ü herhangi bir bankaya borcu olduğunu, borcu olanların %68’i borcunun 10.000 TL’den fazla olduğunu belirtmiştir.
7. Öğretmenlerin %71’i kredi kartı borcu olduğunu, borcu olanların %69’u borcunun 0-5.000 TL arası olduğunu belirtmiştir.
8. Öğretmenlerin %43’ü esnafa borcu olduğunu, borcu olanların %51’i 0-5000 TL arası, %28’i ise 5000-10.000 TL arası borcunun olduğunu belirtmiştir.
9. Öğretmenlerin %36’sı şahıslara nakit borcu olduğunu, borcu olanların %45’i 0-5000 TL arası, %27’si ise 5000-10.000 TL arası borcunun olduğunu belirtmiştir.
10. Öğretmenlerin %40’ı ev kredisi ödediğini belirtmiştir.
11. Öğretmenlerin %27’si taşıt kredisi ödediğini belirtmiştir.
12. Öğretmenlerin %3’ü maaşında icra olduğunu belirtmiştir.
13. Öğretmenlerin %7’si maaşına en az bir kez icra geldiğini belirtmiştir.
14. Öğretmenlerin %32’si her ay borç para bulması gerektiğini belirtmiştir.
15. Öğretmenlerin %21’i çocuklarının eğitimi için kredi çektiğini ifade etmiştir.
16. Öğretmenlerin %49’u maaşının düşük olması nedeniyle son bir yıldır tiyatroya gidemediğini belirtmiştir.
17. Öğretmenlerin %42’si maaşının düşük olması nedeniyle son bir yıldır sinemaya gidemediğini belirtmiştir.
18. Öğretmenlerin %72’si haftada bir kez ailesi ile birlikte yemeğe gidemediğini belirtmiştir.
19. Öğretmenlerin %80’i herhangi bir otele tatile gidemediğini belirtmiştir.
20. Öğretmenlerin %66’sı maaşının düşük olması nedeniyle gazete, dergi ve kitap alamadığını belirtmiştir.
21. Öğretmenlerin %73’ü gelecekten ümitli olmadığını belirtmiştir.
22. Öğretmenlerin %80’i özgürce fikirlerini açıklayamadığını belirtmiştir.
23. Öğretmenlerin %70’i siyasi baskı hissettiğini belirtmiştir.
24. Öğretmenlerin %82’si okul yöneticilerinin siyasi iktidarın etkisi ile atandığını belirtmiştir.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir’in yaptığı açıklamada "Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektepleri’nin kendisine verdiği “Başöğretmen” ünvanını kabul etmesinin de yıldönümü olan 24 Kasım tarihi, 1981 yılından itibaren Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu vesileyle Başöğretmenimiz Atatürk’ü saygıyla anıyor, tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz" diyerek "Atatürk, ulusal bütünlüğümüzün kurulmasında ve geliştirilmesinde, Türkiye’nin çağdaşlaşmasında en önemli görevi öğretmenlere vermiştir. O’nun; “Ulusları kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğitimciden yoksun bir ulus, henüz ulus adına alma yeteneğini kazanmamıştır. Ona basbayağı bir topluluk denir, ulus denemez. Bir topluluğun ulus olabilmesi için kesinlikle eğiticilere, öğretmenlere gereksinimi vardır” sözleri bunun en güzel örneğidir. Ancak öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, Cumhuriyet döneminden bugüne geçtiğimiz yıllar içinde sürekli gerilemiştir. Özellikle AKP iktidarı döneminde eğitim sisteminde yaşanan köklü değişiklikler, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği’ne vurulan darbe, okul dönüşümleri, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama hevesi, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesi öğretmenlerin yaşadığı sorunları daha da derinleştirmiştir. Aday öğretmenin yetiştirme süreci siyasallaştırılarak çökertilmiş, öğretmenliğin saygınlığı da bundan büyük zarar görmüştür. Son yıllarda siyasi iktidar tarafından öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen söylem ve tutumların süreklilik kazanması, Alo 147 gibi isimsiz ihbar hatlarının kurulması, öğretmene yönelik şiddet eylemlerini artırmıştır. Bu tür olaylar sonucunda hayatını kaybeden ya da ciddi sağlık problemleri yaşayan öğretmenler bulunmaktadır. Yine siyasi iktidar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapmayı planladığı değişiklikler ile iş güvencesinden yoksun bir kamu istihdamı oluşturmayı amaçlamakta, esnek ve kuralsız çalışma uygulanmak istenmektedir. Yaşadığımız bütün sorunlara rağmen bütün öğretmenlerimizin, eğitim ve bilim emekçilerinin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz" ifadelerine yer verdi.