Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davaya Dink ailesi adına katılan avukat Fethiye Çetin, tutuklu sanık Ogün Samast yönünden ayrılan dosyanın yeniden birleştirilmesini istedi.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen avukat Fethiye Çetin, hazırladığı dilekçeyi davanın görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdi.
Dilekçede, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun ''İştirak halinde işlenen suçlar'' başlığında yer alan 17. maddesinin ''davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi halinde genel mahkemelerde yargılamanın her aşamasında mahkemelerin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı verilebilir. Bu takdirde birleştirilen davalar genel mahkemelerde görülür'' hükmünü içerdiği belirtilerek, bu madde kapsamında Ogün Samast'ın ayrılan dosyasının yeniden birleştirilmesine karar verilmesi istendi.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen Fethiye Çetin, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine sunduğu ''birleştirme'' talepli dilekçede, 25 Ekim 2010 tarihli duruşmada dosyanın asıl faillerinden Ogün Samast hakkında, suç tarihinde 17 yaşında olduğu gerekçesiyle 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca ''görevsizlik kararı'' verildiğini ve dosyanın İstanbul Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiğini hatırlattı. Dilekçede, işlenen suçun niteliği, davanın geldiği aşama, maddi gerçekliğin ortaya çıkması, Ogün Samast'ın dosyanın diğer sanıklarıyla olan fiili ve hukuki irtibatı ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 7. maddesindeki hüküm nedeniyle İstanbul Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinden birleştirme talebinde bulunulması ve bu hususta görüş bildirilmesi talep edildi.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 17. maddesinin, ''İştirak halinde işlenen suçlar'' başlığını düzenlediği belirtilen dilekçede, bu maddenin 3 bendi şu şekilde sıralandı:
''Madde 17: (1) Çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi halinde, soruşturma ve kovuşturma ayrı yürütülür. (2) Bu halde de çocuklar hakkında gerekli tedbirler uygulanmakla beraber, mahkeme lüzum gördüğü takdirde çocuk hakkındaki yargılamayı genel mahkemelerdeki davanın sonucuna kadar bekletebilir. (3) Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi halinde genel mahkemelerde yargılamanın her aşamasında mahkemelerin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı verilebilir. Bu takdirde birleştirilen davalar genel mahkemelerde görülür.''
Dosyanın asıl faillerinden Ogün Samast hakkındaki davaya bakacak İstanbul Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nden ''davaların birleştirilmesi'' talebinde bulunulmasının 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 17. maddesindeki düzenleme ve dava ekonomisi gereğince zorunluluk olduğu savunulan dilekçede, AİHM'nin konuyla ilgili ''Çocuk işlediği suçun kötülüğüyle yüzleşmek dışında yargılamadan kaynaklanabilecek herhangi bir tahribata veya travmaya uğramamalıdır'' yaklaşımında önemli olanın yargı yeri değil uygulama olduğu bildirildi.
''Burada zorunlu olan, yargılamaların çocukların özel şartlarının göz önüne alınarak yapılmasıdır. Genel veya özel mahkemelerin bu şartlara uyulduğunda önemi kalmamaktadır. Kaldı ki mahkemeniz genel mahkeme statüsündedir'' ifadelerinin kullanıldığı dilekçede, CMK'nın 250/1-a,b ve c maddelerinde sayılan suçlara özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde bakılacağı, belli suçlar bakımından yetkilendirilmiş özel yetkili mahkemelerin aynı zamanda genel mahkeme niteliği taşımaya devam ettiği ve 5395 sayılı kanunun 17. maddesinde yazılı olan genel mahkeme ibaresinin bu mahkemeyi kapsadığı kaydedildi.
Mahkemenin sanık Ogün Samast'ın çocuk olmasından dolayı özel koşulları gözeterek duruşmanın kapalı yapılması ve duruşmalarda sürekli olarak psikolog bulundurulması gibi özel tedbirler aldığı hatırlatılan dilekçede, ''Yargılamanın bugün geldiği aşamada ise 5395 sayılı yasanın 17/3. maddesi koşulları vardır ve yargılamanın birlikte yürütülmesi zorunludur'' denildi.
Dilekçede, İstanbul Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilecek dosyayla ilgili, davanın ana dosyasıyla birleştirme talebinin mahkemenin bu yöndeki görüşü de belirtilerek çocuk mahkemesine gönderilmesi ve bu doğrultuda karar alınması istendi.