Başbakan Erdoğan BM Genel Kurulu'nda konuştu.
BM'Yİ PASİF OLMAKLA ELEŞTİRDİ
Başbakan Erdoğan BM Genel Kurulu'nda, BM'yi Filistin sorununda pasif kalmakla suçladı. İsrail'i bu kez "One Minute" demeden eleştiren
Erdoğan, BM üyelerini Filistin sorunu konusunda duyarlı olmaya davet etti.
İşte Erdoğan'ın Filistin ağırlıklı konuşmasından satır başları:
Gazze'ye yapılan saldırı insanlık dramına dönüştü.
1400'e yakın insan öldü. 5000 Filistinli yaralandı.
BM binaları bile bu yıkımdan kurtulamadı. BM Genel Sekreteri Ban bunu yerinde gördü.
İsrail'in saldırısı BM'nin 15 Eylül raporunda yer aldı.
Türkiye her zaman Filistin'in yanına olmuştur.
Filistin'de insanlar su bulamıyor. BM ne yapıyor?
Gazze için verilen sözler tutulmadı. Gazze'ye sadece ilaç ve gıda veriliyor.
Bu engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz.
İsrail kadar Filistinlilerin güvenliği de önemli.
Vahim tabloya göz yumalamayacağını vurguluyoruz.
İsrail - Filistin müzakereleri yeniden başlasın.
5 DAİMİ ÜYE SAYISI AZ
Erdoğan BM Güvenlik Konseyindeki üye sayısının az olduğunu ve bunun adil olmadığını da söyledi :
BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği'nde ülkeme verilen destek ve güvenden dolayı tüm üye ülkelere teşekkür ediyorum.
Çağımızın küresel ölçekli sorunları bizi çık daha önemli adınlar atmaya itiyor.
Karşılaştığımız sorunların hiç biri altından kalkamayacağımız sorunlar değildir.
Risk ve tehdit algısına dayalı dünya tasavvurundan güvene dayalı bir dünya tasavvuruna geçiş gerekir.
Bunu için yeni bir liderlik anlayışına ihtiyaç var.
Terörizm ve nükleer silahların yayılması gibi bu tehditler ciddi bir endişe kaynağı haline gelmiş durumdadır.
Küresel ısınma ve finans krizi köklü çözümler gerektiren alanlar olarak öne çıkıyor.
Adil ve katılımcı bir düzenin kurulması için BM'nin etkinliğin arttırmamız gerekiyor.
Asla umutsuz değiliz. BM'nin küresel kamu vicdanının sesi ve sözcüsü olmasını diliyoruz.
BM barışı koruma sisteminin iyileştirilmesi ihtiyacıdır.
Özellikle BM harekatlarına birlik katkısı yapan ülkelerin beklenti ve önerilerinin dikkate alınmasını bekliyoruz.
Türkiye bölgesinden bir barış ve istikrar unsuru olarak mevcudiyetini sürdürüyor.
Özellikle son yıllarda tüm komşularımızla problemlerimizi çözüm yoluna koyduk.
Bölgemizdeki politika sadece bölgesel değil küresel barışa da hizmet etmektedir.
Komşumuz Yunanistan ve Ermenistan'la ilerlettiğimiz ilişkiler meyvelerini vermeye başlamıştır.
Bölge ülkelerinden Türkiye'nin barış, istikrar, güvenlik vizyonuna katkı sağlamasını bekliyoruz.
KIBRIS'TA REFERANDUM TARİHİ 2010
Balkanlarda bölge ülkelerinin Avrupa Atlantik kurumlarıyla entegrasyonuna büyük önem veriyoruz.
Türkiye Kıbrıs'ta kalıcı çözüm çalışmalarına destek vermektedir.
Çözümün çatısı BM'dir.
Tarafların uzlaşamadığı noktalarda BM Genel Sekterinin devreye girmesi gerektiğine inanıyoruz.
Hedefimiz en geç 2010'da varılan anlaşmayı referanduma götürmektir.
Ancak 2004'teki gibi bir sonuçta KKTC'nin uluslararası konumunun düzeltilmesi gerekmektedir.
Kıbrıs'ta kalıcı bir çözüm Doğu Akdeniz'in işbirliği alnına dönüştürülmesine katkı sağlayacaktır.
Kıbrıs Türk tarafı haksızlığa uğramıştır. Çözümsüzlüğün bedelinin Türk tarafına ödetilmesi haksızlıktır.
Pek çok Türk ve İslam düşünürü insanlığın gelişimine katkı sağlamıştır.
Değişik kültürlerin öteki olarak değil insanlığın ortak mirası olarak görülmesi büyük önem taşıyor.
Genel Kurul toplantılarının insanlığın barışı için hayırlı olmasını diliyorum.