Oy düşerse baraj inecek

AKP, demokratikleşme paketinde yer alan seçim barajı önerilerini 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerin ardından gündeme getirmeyi ve "yüzde beş barajlı, beşli gruplandırmayla daraltılmış bölge" seçeneğini TBMM'den geçirmeyi düşünüyor.

Taraf'tan Hüseyin Özkaya'nın haberine göre; Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından 30 Eylül'de açıklanan demokratikleşme paketinde yer alan "barajsız, dar bölge", "yüzde beş barajlı, beşli gruplandırmayla daraltılmış bölge" ve "yüzde 10 barajlı mevcut sistemin devamı" şeklindeki üç seçenek tartışmaya açılmıştı. Muhalefet partileri, üç seçeneğe de sıcak bakmamıştı. 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında AKP'nin oylarında düşüş yaşanması uzun bir süredir gündemde olmayan konuyu yeniden gündeme getirdi. Kamuoyu araştırmaları ve değerlendirmeleri yapan AKP'de "yüzde beş barajlı, beşli gruplandırmayla daraltılmış bölge" seçeneği öne çıktı. AKP böylece, genel seçimlerde partinin oy oranı düşse bile tek başına iktidar olmayı sağlayacak sayıda milletvekili çıkarmayı amaçlıyor. Bu yılın sonunda erken genel seçime gitmeyi düşünen AKP, yerel seçimlerin hemen ardından seçim önerisini TBMM'den geçirmeyi planlıyor.

SİSTEM AKP'YE YARIYOR

"Yüzde beş barajlı, beşli gruplandırmayla daraltılmış bölge" sisteminde, her beş milletvekili için bir seçim bölgesi oluşturuluyor. Söz konusu sisteme geçilmesi halinde en çok kazanan parti AKP, en çok kaybeden parti ise MHP oluyor. CHP'nin milletvekili sayısındaki düşüş ise sınırlı kalıyor. BDP'deki tablo pek değişmiyor ancak Doğu ve Güneydoğu'da avantaj sağlıyor. 2011 genel seçimlerinin bu sisteme göre yapılması halinde; AKP'nin TBMM'deki sandalye sayısı 327'den 342'ye yükseliyor. CHP'nin vekil sayısı 135'ten 138'e çıkarken, MHP'nin vekil sayısı 53'ten 32'ye düşüyor. BDP'nin vekil sayısı ise, 36'dan 38'e yükseliyor.

"Barajsız, dar bölge" ve "yüzde 10 barajlı mevcut sistemin devamı" seçenekleri de en çok AKP'nin işine yarıyor. Ancak AKP, seçim barajının tamamen kaldırılmasına da, aynen devam etmesine de sıcak bakmıyor. Partide ayrıca, başkanlık sistemine uygun olan ilk seçeneğe Türkiye'nin henüz hazır olmadığı belirtiliyor.