Cezaevinden çıkan manken Tuğba Özay, canlı yayında içini döktü.
"İçeride olduğum günlerde çok güzel dostluklar kurdum. Yapılan o kadar çok yalan yanlış haber var ki. Benim cezaevinden kaçmak istediğimi, böyle bir isteğim olduğunu bile söylediler. Ben sonuçta Televole programlarına çıkmak için çırpınmıyorum. Yaptığım işle bağlantılı olarak basın beni takip ediyor. Bu benim mesleğim. Magazinin içindeyim bir şekilde. Magazin basınıyla et ve tırnak gibiydik. Ama doğru yayıncılık çok önemli. Bir insanla ilgili haber yapmak için önce araştırma yapmak lazım. Bir de babamın kalp kriziyle ilgili haberler çıktı. Yok öyle birşey. Birgün gazetenin birine bir baktım sürmanşet.. O an ömrümden ömür gitti. Cezaevindeyken beni en çok yalan haberler yıktı"
İNTİHAR ETMEDİM
"Çıkan haberler beni üzüyor. Ben bu değilim. Benim yaşantım çok farklı. İçimdeki Tuğba çok farklı. İntihar etmedim. Sevda uğruna yaşanmış bir takım tatsızlıklar oldu. Buna rağmen arkasında durma yürekliliğini gösterdim. Kimseyle maddi açıdan bir ilişki yaşamadım. Herkes acımasızca oklarını saplıyordu."
SOSYAL BİR ÇOCUKLUK
"Her zaman ailesiyle güzel ilişkiler içerisinde olmuş bir çocuktum. Annem babam çocukluğumdan beri en iyi dostlarım oldu. Onlar beni serbest yetiştirmişlerdir. Ama onların gücünü hissetmişimdir. Onlar benim yaşama gücüm olmuştur.
Babam sabahlara kadar daktiloyla yazılar yazardı. Babamdan çok etkilenirdim. 4 yaşımdayken okuma-yazma öğrendim. O yıllardan beri enteresan konular hakkında yazmaya başladım. Ben çocukluğumdan beri çok farklı hayallerim vardı. Gün geldi astronot olmak istedim, gün geld
dünyayı dolaşan bir seyyah olmak istedim. Üniversitede tiyatroyu kazanmıştım ama iş hayatı başladığı için okula devam edemedim.
TRT'de bir diziyle başladım. Yüzme ile ilgilendiğim için dizide yüzme antrenörü olarak rol almamı istediler.
Yüzme yarışlarında saçlarım çok uzundu. Boneden taştığı için yarışı kaybetmiştim. Sonra sinirlenif kuaförde saçlarımı kısacık kestirdim.
Sonrasında güzellik yarışmalarında derecelerim oldu.
Ailem beni sosyal bir kişilik olarak yetiştirdi. Yelken, dalış eğitimi alıyordum, yüzme, tiyatro eğitimleri gördüm. Sosyal bir çocuktum."
"İŞİMDE DİSİPLİNLİYİMDİR"
"94 yılında Vakko ile mankenliğe başladım. Türkiye Güzeli, Dünya ikincisi olduktan sonra kapılar açıldı. Küçük başladı ama bir baktım ki 14 sene geçmiş aradan. Büyük işlere imza attım. BBC'de iki belgesel çekildi. Türkiye'yi temsil ettim. İsrail basınında "Ortadoğu'nun top modeli" olarak lanse ediliyordum.
İşimle ilgili çok disiplinli bir insanımdır."
"KENDİMİ FRENLEMEK İSTEDİM AMA..."
"Yeri geldi sustum, yeri geldi kendimi frenleyemedim. Bir beyne sahibiz, yanında hislerimiz de var. Olumsuzlukları ilk baştan sezinleyemem. Bir insan zarar verir mi vermez mi seçemedim.
Kendimi frenlemek istedim ama iş işten geçmiş oldu. Benim yaşadıklarımı herkes yaşayabilir. Gizli kaldığı sürece bilinmeyebilir."