Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dile getirilen özel güvenlik görevlileri ile ilgili yapılacak muhtemel değişiklikler konusunda, “Konu enine boyuna görüşüldü. Parlamento yasama görevine başladıktan sonra alınacak tedbirler manzumesinden birisidir” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu devam ederken basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Arınç, HDP, MHP binalarına yapılan ve Ağrı’daki saldırılarla ilgili ne gibi önlemlerin alınacağı ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay’ın Bakanlar Kurulu toplantısına katılmasının son günlerde yaşanan olaylarla ilgili olup olmadığının sorulması üzerine, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atay’ın daha önceki toplantıya da katıldığını dile getirdi.
İç güvenlik paketinde jandarma ve emniyet güçlerinin birlikte hareket edeceği belli rütbelerin altındakiler için İçişleri Bakanlığı’nın artık ‘amir’ durumunda olduğunu vurgulayan Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısında asayiş konuları görüşülürken Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atay’ın davet edildiğini söyledi.
“SEÇİM GÜVENLİĞİNİ MUTLAK ÖLÇÜDE KAMU DÜZENİMİZİ KORUYARAK SAĞLAYACAĞIZ”
Arınç, son günlerde yaşanan olayların provokatif eylemler olduğunu ve bunların bir kısmının sadece ses getirmek, panik meydana getirmek, dikkatleri başka yerlere çekmek için olduğuna dikkat çekti.
Kolluk kuvvetlerinin, emniyet güçlerinin bu tür olayların yaşanmaması ya da eğer bir olay yaşanmışsa sorumlularının biran evvel yakalanması konusunda ciddi bir takibin içinde olduklarını ifade eden Arınç, “Ağrı’da yaşanan olaylar aydınlatılmıştır. Bunlar HDP’nin ısrarla göstermek isteği noktada değil bizzat valinin, bizzat sayın bakanımızın, bizzat güvenlik güçlerinin ve yargının önüne götürülen dosyadan görüleceği gibi silahı ve şiddeti kendileri için tek güç bilenlerin yaptığı bir eylemdir. İnsanlar ölmüştür, polisten, askerden yaralananlar olmuştur. Seçim güvenliğini mutlak ölçüde kamu düzenimizi koruyarak sağlayacağız. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Herkes müteyakkız durumdadır, herkes görevinin başındadır” diye konuştu.
“SİZE SAYACAK DURUMDA DEĞİLİM”
Başka bir gazetenin, “Bugün Almanya Parlamentosu’ndan da bir karar geldi. ‘Soykırım’ ifadesine yer vereceği yönünde. Hem bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve açıklamaların ötesinde bir adım atılacak mı? ve seçim döneminde elektrik kesintisiyle ilgili nasıl bir tedbir alınacak?” diye sorması üzerine ise Arınç, “Kapsamlı bir görüşmeden sonra neler yapılacak, hangi tedbirler alınacak size sayacak durumda değilim. Her halde uçağı kaçırtmaya niyetiniz var. Bunları söylemek de doğru değil bir ölçüde. Çünkü bu işin güvenlik boyutu, istihbarat boyutu, neler yapılabileceği konusu herkesin meselesi değildir. Bu işin başındaki insanların bilmesi gereken hususlardır. Bizim vaadimiz şudur, seçime giden bir ülkede kimsenin provokatif eylemde bulunmasına izin ve imkan vermeyeceğiz. Bunun için de ne gerekiyorsa yapılacaktır. Filan parlamento, filan ülkenin Meclis’i şöyle bir karar alacakmış esasen bugüne kadar benim bildiğim 70’ten fazla parlamento veya yerel eyalet parlamentolarında bu tür kararlar alındı. Bugüne kadar alınan kararlar Türkiye’nin tezlerine hiçbir zarar vermediyse bundan sonra alınacaklar hakkında da doğrularımızı tekrar ifade etmekten çekinmeyiz. Parlamentolar bu tür kararlar alabilir ama hükümetler arası ilişkilerimizin iyi, verimli bir noktada bulunması bu kararların hepsinin psikolojik olduğunu, belli noktalara mesaj vermek amacını taşıdığını gösterir. Meclis başkanlığım dönemine ait 5 yıl içerisinde bazı ülkelerde alınan parlamento kararlarının nasıl ve ne şekilde alındığı çok iyi biliyorum ama bunları burada nasıl ifade edilebileceğini bilemiyorum. Dolayısıyla bu tür kararlar almanın bir takım Ermeni lobilerine, diasporasına ya seçim karşılığı veya bir başka şey karşılığında tanındığını biliyorum. Avrupa batı mantalitesinde soykırım dediğiniz zaman Yahudilere karşı soykırım yaşanmış ülkelerde büyük bir hassasiyet olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla soykırım kelimesine karşı ciddi duyarlılık gösteren ülkeler önlerine getirilen karar metinlerini imzalama konusunda biraz daha vicdanlı kendilerine göre olabiliyorlar. Her şeyin sonu değil. Parlamentolardan bu tür kararlar çıkması dünyanın sonu değil. Hepsine karşı söylenecek sözümüz vardır” diye karşılık verdi.
“ÖZEL GÜVENLİK KONUSU BİR YASAYLA ANCAK ÇÖZÜLEBİLECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilen ’özel güvenliğin kaldırılması konusu’ ile ilgili bir soru üzerine de Arınç, şunları söyledi:
“Konu enine boyuna görüşüldü. Konu üzerinde ne yapılacaksa hükümetimiz yapacak. Hükümetimiz seçimlerden sonra gündemine bu konuyu alacak ve doğru, anlaşılır ve makul bir şekilde özel güvenlik konusu bir yasayla ancak çözülebilecektir. Bu bugün ve yarını meselesi değil. Parlamento yasama görevine başladıktan sonra alınacak tedbirler manzumesinden birisidir. Sayın Cumhurbaşkanımız işaret buyurmuşlardır. Bakanlar Kurulumuz da değerlendirmiştir. Üzerinde çalışma yapılmasına da karar verilmiştir.”
Arınç, Çanakkale Zaferi’nin 100. yıl dönümü kutlamalarına ise 40 civarında devlet başkanı, hükümet başkanı veya onların temsilcilerinin katılacağını söyledi.