Finlandiya'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Halkımızın özel hayatı bizim teminatımız altındadır. Meşru hayat vardır, gayrimeşru hayat vardır. Bu noktada da ülkemizde üzerimize düşen görevler vardır. O görevler de yasalarla bellidir" dedi.Başbakan Erdoğan, Finlandiya Başbakanı Jyrki Katainen ile baş başa görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi.
BİRİLERİ GÖREVLENDİRMİŞ
Finlandiya devlet televizyonu YLE'nin diplomasi muhabiri Tom Kankkonen'in Türkçe "Türkiye'de bazı kesimlerin son günlerde artan bir rahatsızlığı var. Öyle bir iddia var ki siz ve hükümetiniz insanların özel hayatına daha fazla müdahale ediyorsunuz. Son örnek, kız erkek öğrencilerin oturma koşulları. Böyle bir müdahaleye neden gerek görüyorsunuz" sorusu üzerine Erdoğan şunları kaydetti:
"Birileri herhalde özel olarak görevlendirmiş öyle anlıyorum. 11 yıldır başbakanım, 4,5 yıl belediye başkanlığım var, kimsenin özel hayatına müdahale etmiş değiliz. Birilerinin özel hayatına müdahale etseydik Türkiye'de iki kişiden bir kişinin oyunu almazdık. Üç dönemdir oyları arta arta yükselen bir iktidar olarak şu anda geldiğimiz nokta bunun teminatıdır. Halkımızın özel yaşamı, özel hayatı bizim teminatımız altındadır. Meşru hayat vardır gayrimeşru hayat vardır. Bu noktada da tabii ki ülkemizde bizim üzerimize düşen görevler vardır. Bu görevler de yasalarla bellidir. Yasalar bize hangi görevi verirse o görevler çerçevesi içerisinde adımlarımızı atarız."
Başbakan "Demokratik-leşme paketi ve çözüm sürecinin bundan sonra açılacak olası fasıllara ve Türkiye'nin AB'ye üyeliğine etkisi nasıl olur" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Özellikle demokratikleşme paketiyle ilgili iki ana başlığı var. Bir, işin yürütme alanına ait olan kısım, idareyle ilgili olan kısım, bunları zaten süratle şu anda uygulamaya koymuş bulunuyoruz. İkincisi yasama organıyla ilgili süreçtir yani yasal düzenleme gerektiren süreçtir. Şu anda onun da altyapı çalışmaları bitmek üzere ve bir an önce Parlamento'ya sevk edeceğiz ve Parlamento'da da bunların görüşülmesine başlayacağız."
SARIGÜL YENİ ÜYE
"Mustafa Sarıgül CHP'ye katıldı. Henüz CHP tarafından İstanbul'a aday gösterilmedi ama çok iddialı sözleri var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunu Erdoğan, "Sorunuza cevap vermeyi gereksiz buluyorum. Onu bırakalım da Ana muhalefetin genel başkanı söylesin. Daha yeni partinin üyesi olmuş bir zat" şeklinde cevapladı.
Avrupa Birliği'ne ‘vize' eleştirisi
Başbakan Erdoğan, Finlandiya, İsveç ve Polonya'yı kapsayan Avrupa ziyaretinin ilk durağı Finlandiya'da, Türk-Fin İş Forumu'nda, iki ülke işadamlarına hitap etti.
AB ile müzakere sürecinde olmasına rağmen Türkiye'ye vize uygulanmasını eleştiren Erdoğan şunları söyledi:
"Yeni yeni bazı gelişmeler var fakat bizi üzen. Latin Amerika ülkelerine vize muafiyeti uygulanıyor, oraların AB ile yakın uzak bir ilişkisi yok. Venezuela'nın AB ile ne alakası var? Türkiye müzakereci ülke ama hâlâ vize uygulanıyor. Bu bizi üzüyor. Şu anda biz 6-7 milyon vatandaşımızla aslında AB'ye girmişiz. Sadece Almanya'da 3 milyon Türk var, Fransa'da 600 bin Türk var, Hollanda'da, İsveç'te, İsviçre'de, burada da az olmak kaydıyla Türk var. Burada alınacak olan sadece bir karar var, 50 yıldır bu kapıda Türkiye bekletiliyor."
Yatırım çağrısı
Başbakan Erdoğan, Türk-Fin İş Forumu'ndaki konuşmasında Finlandiyalı işadamlarına Türkiye'ye yatırım çağrısı yaptı. İki ülke arasındaki ticaret hacmini şu anda ulaşılan rakamların çok ötesine taşımak istediklerini belirten Erdoğan, iş forumunun yapıldığı salondaki işadamları ve siyasilerde bu iradeyi gördüğünü vurguladı.
Türkiye ile Finlandiya arasındaki ilişkilerin, sağlam dostluk bağlarının geçmişe dayandığını, gelecek yıl da iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin 90. yıl dönümünün kutlanacağını ifade eden Erdoğan, "Aslında işin mazisi çok daha geriye gidiyor, ilişkilerimizi daha ileri taşımayı arzu ediyoruz. Bunları el ele vermek suretiyle geleceğe el birliğiyle taşıyalım istiyoruz" dedi.
Tek kişilik protesto
Başbakan Erdoğan, Finlandiya-Türkiye İş Forumu'nda konuşma yaptığı sırada protesto edildi. Bir eylemci ‘One Minute' dedikten sonra "Her yer Taksim her yer direniş" diye bağırdı. Hemen ardından korumalar eylemciyi etkisiz hale getirdi ve salondan çıkardı. Bu arada salonda bulunan Türk işadamları Erdoğan'a destek vermek amacıyla ayağa kalkarak alkışladı.