Genelkurmay Başkanlığı, 1-2 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdiği son hava harekatında 150'den fazla teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek PKK'nın panik havasında olduğunu açıkladı.
Örgütün uğradığı bozgun telsiz konuşmalarına yansıdı. Milliyet, PKK'nın silahlı kanadı Halkın Savunma Güçleri'nin (HGP) Ana Karargah lideri Fehman Hüseyin'in örgütün içine düştüğü çöküntüyü gözler önüne seren telsiz konuşmalarına ulaştı.
İstihbarat birimleri, Fehman Hüseyin'in, dünkü telsiz konuşmalarında, "Son hava harekatında bu kadar gaflete, şeye düşülmez ki! Yapıların (sığınak, barınak) içine girilmez ki. Bu kayıpları nasıl şey yapacağız? Bunu örgüte, önderliğe nasıl anlatacağız" dediğini saptadı.
Yöneticinin sıkça kaldığı yerler
Genelkurmay Başkanlığı, son hava harekatına ilişkin yaptığı basın duyurusunda, örgütün üst düzey lider kadrosunun da arasında bulunduğu 150'den fazla teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Açıklamada şöyle denildi:
"Kandil Dağı bölgesindeki PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne ait tesislerden hedef olarak belirlenenlerin tümü imha edilmiştir. Bu tesisler arasında, terör örgütünü yönetmeye çalışan bir teröristin sıkça kaldığı yerler de bulunmaktadır. İlk değerlendirmelere göre, bu harekat sonucunda 150'den fazla teröristin etkisiz hale getirildiği ve harekatın terör örgütü mensupları arasında büyük bir panik havasının yaşanmasına sebep olduğu tespit edilmiştir. Etkisiz hale getirilen teröristler arasında üst düzey sorumluların da bulunabileceği değerlendirilmektedir."
İşte bozgun konuşmaları
İstihbarat birimleri, dün PKK'nın silahlı kanadı HPG'nin Ana Karargah lideri Fehman Hüseyin'in telsiz konuşmalarını saptadı. Konuşmalarda PKK'nın sınır ötesi operasyonlar nedeniyle içine düştüğü durum net bir şekilde gözler önüne serildi. Fehman Hüseyin'in Meriç kod adlı bir terörist ile yaptığı telsiz konuşmasında verdiği talimatlar şöyle:
"Sanki çatışma olmazmış gibi hareket ediyorlar. Mesela bir operasyon oldu mu hemen bir taşın altına gizlenelim diyorlar. Arkadaş o gizlilik değil ki. İhmalliktir yani. O biraz sürü psikolojisidir. Yani güdümsel bir yaklaşımdır. Halbuki böyle askeri profesyonel olmak gerek. Düşman yaklaşırsa, insanlar mevzide olmalı, yani bir taşın altına girilmez ki. O noktada kesin kurallara bağlıyız tamam mı? Son hava harekatında bu kadar gaflete, şeye düşülmez ki, yapıların içine girilmez ki. Bu kayıpları nasıl şey yapacağız? Bunu örgüte, önderliğe nasıl anlatacağız?
Bizimkiler kendini kandırıyor
Bak Meriç, birimlere söyleyin. Herkes şunu bilsin ve ezberlesin eğer bir grubun yakınlarında bir hareket varsa, düşmanın hareketi varsa, bir operasyon varsa, o rastgele değildir. Mutlaka düşman bir bilgi almıştır. Bundan dolayı operasyon yapmıştır. Bizimkiler diyor; 'Operasyondur biz gizlenelim belki gider.' Arkadaş o senden bir bilgi almış. Ne diye kendini taşın altına koyuyorsun, baktın ki düşman yakınına gelmiş, mevzilen bari.
Diyor; 'Biz bu taşın altına girersek düşman bizi görmeyecek, geçecek.' Peki ya seni gördüyse? Bu ihmalliktir. Gizlilikse arkadaş tuvaletten tut, çay, sigara herşeye kadar gizlililik esas alınacak o zaman. O zaman gündüz hareket olmayacak, duman çıkarılmayacak, gece sigara içilmeyecek. Arkadaşlar ne tepeci, ne nöbetçi, ne keşifçi, ne devriye çıkarıyorlar. Bu kendini ölüme bırakmaktır. Yani hem gizli olacaksın, hem gizlilik kurallarına riayet etmeyeceksin. Görüntü vereceksiniz, gündüz suya gireceksin. Bu çelişkidir. Bu kayıpları önleyeceksek çözüm budur tamam mı?."