28 Şubat döneminin MÜSİAD Genel Sekreteri Ömer Polat, Söz Sende'de o dönem iş dünyasında yaşananları anlattı
28 Şubat döneminin MÜSİAD Genel Sekreteri ve MÜSİAD Eski Başkanı Ömer Polat, Söz Sende'deo dönem iş dünyasında yaşananlarla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Muhafazakar işadamlarının fiziksel işkenceler gördüğünü ve bir cadı avına maruz bırakıldıklarını söyleyen Polat, "Ellerine fırsat geçse aynı şeyi yapmaktan çekinmezler. Darbecilik bir virüs gibi." diye konuştu.
İşte Ömer Polat'ın o açıklamaları....
"İŞ ADAMLARINA FİZİKSEL İŞKENCE YAPILDI"
28 Şubat döneminde işadamlarına açılan davaları ve yargılamala süreçlerini anlatan Polat, fiziksel işkenceye maruz kalan birçok arkadaşı olduğunu söyledi. Polat, "Albayrak Grubu İcra Grubu Başkanı Mustafa Albayrak, bugün Esenyurt Belediye Başkanı olan Necmi Kadıoğlu, bugün İstanbul Milletvekili olan Harun Karaca gibi kişiler gözaltında oldukları sürede ağır işkenceler gördüler. Binlerce insana istihdam sağlayan, vergi veren işadamlarına, elektrik verme, beton taşın üstünde yatırma, aç bırakma gibi işkenceler yapıldı. Bu durum Haseki Hastanesi'nin raporlarıyla da ispatlandı. Zaten daha sonra bu işkence suçlarından yargılamalar da gerçekleşti." dedi.
"28 ŞUBAT'TA CADI AVI VARDI"
28 Şubat döneminde kamuda, siyasi kesimde ve bankacılıkta ötekileştirme ve dışlama çabalarının çok yoğun olduğunu söyleyen Polat, şöyle devam etti: O dönem bir cadı avı vardı. Bir işadamı arkadaşıma "Sizin isminiz irticai sermaye listesinde. Biz devlet görevlisiyiz. 1 milyon dolar verirseniz sizi bu listeden çıkartabiliriz" demişler. Böyle çok insan vardı. Gerçekte de durum şuydu: O firmaların teşvik başvuruları reddediliyor, teminat mektubu, çek defteri alamıyorlar, kredi başvuruları reddediliyordu.
"FIRSAT OLSA YİNE DARBE YAPARLAR"
Türkiye, AK Parti döneminde temel hak ve hürriyetlerin genişletilmesi, dış politikadaki açılımlar ve ekonomideki istikrarlı kalkınmayla büyük hamleler gerçekleştirdi. Ancak bazı medya organlarının yayınlarına, manşetlerine, mahkemelere yönelik baskılara, mahkeme basmalara, tehditlere bakıyoruz ve ellerine fırsat geçse aynı şeyi yapmaktan çekinmeyeceklerini görüyoruz. Darbecilik bir virüs gibi. Bu yüzden bir nesil geçmesi, bir zihniyet değişimi olması lazım. Sivil, özgürlükçü bir anayasanın bu ülkede kabul edilip kanunların, tüzüklerin, yönetmeliklerin buna göre değiştirilmesi lazım ki geri dönüş olmasın. Geri dönerler diye birçok sermaye sahibi konuşmuyor.
"28 ŞUBAT'IN FATURASI 267 MİLYAR DOLAR"
21 Şubat 2001 krizi 28 Şubat'ın eseridir. 28 Şubat'ın aktörleri mevcut iktidarı devirdikten sonra ganimetten pay almak istediler. "Biz görevimizi yaptık, şimdi ekonomik çıkarlarımızı bekliyoruz" dediler. 25 özel banka hortumlandı ve içleri 32 milyar boşaltıldı. 4 kamu bankası hortumlandı ve içleri 21 milyar dolar boşaltıldı. Bu 53 milyar dolar için biz 12 yılda 353 milyar TL faiz ödedik. 21 Şubat'ta bir gecede yüzde 50 fakirleştik ve bu da 75 milyar dolarlık bir fatura çıkardı. Darbe Araştırma Komisyonu'nun hesaplarına göre 28 Şubat'ın toplam faturası 267 milyar dolardır.