Aydın'da polisin silahından çıkan kurşunla ölen Mahir Zorbey Demirkaya, askeri törenle gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
Çok sayıda polisle askerin katıldığı cenaze töreninde, Demirkaya'nın ailesi, polis memuru M.S.'ye tepki gösterdi. Aileye taziyede bulunan Aydın Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel ise, "Öncelikle teşkilat olarak çok üzüntülüyüz. Olay adli makamlara intikal etti.
Savcımız, tüm delilleri toplamıştır. Mahkeme neticesinde polis memurunun serbest kalması yargılanmayacak anlamına gelmiyor. Sabah görüştüğümüz nöbetçi savcımız, polis memurunun serbest bırakılmasına karşılık mahkemeye itiraz ettiğini ve değerlendirildiğini söyledi" dedi.
Tunceli'deki Hozat 51'inci Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı'nda vatani görevini yaparken firar eden 21 yaşındaki Mahir Zorbey Demirkaya, önceki gün, hakkındaki tehdit ve şantaj suçlaması nedeniyle ifade vermek üzere karakola gitmişti. Burada yapılan incelemede, asker kaçağı ve hakkında tutuklama kararı olduğu belirlenen Demirkaya, Aydın Adliyesi'ne sevkedilmişti.
Nöbetçi mahkemece tutuklanan Demirkaya, cezaevine götürülüldüğü sırada kaçarken, kendisini takip eden polis memuru M.S.'nin açtığı ateş sonucu başından vurularak ağır yaralandı. Aydın Devlet Hastanesi'nde tedaviye alınan Demirkaya ölürken, polis memuru M.S., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
NAAŞI TÜRK BAYRAĞINA SARILDI
Bekar Demirkaya için, bugün, kentteki Bey Camisi'nde öğlen namazının ardından askeri cenaze töreni düzenlendi. Demirkaya'nın Türk bayrağına sarılı naaşı, askerlerin omuzlarında taşınıp musalla taşına konuldu. Törene, Demirkaya'nın tepkili ailesinin yanı sıra Aydın Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel, İl Jandarma Komutanı Albay Bülent Bulut, çok sayıda polis memuru ile askerler katıldı
NEDEN KATİLLERİ VURMUYORSUNUZ
Cami avlusunda sinir krizi geçirip, kendisine sarıldıktan sonra kaçmaya başlayan ve ardından vurulan oğlunun tabutuna kapanıp ağlayan anne Şükran Yükselen Canbazoğlu, "Hadi kalk annem gidelim. Paşam benim. Geri verin çocuğumu. O daha fidandı. Neden hırsızları, katilleri, teröristleri vurmuyorsunuz? Onu ciğerimden kopardılar. İlahi adalete sığınıyorum. Neden elimi bırakıp gittin" diye haykırdı.
"O POLİS DEĞİL KATİL"
Olay sırasında Demirkaya'nın yanında bulunan kardeşi Gürkan Demirkaya ise, "O polis gelsin beni de vursun. Ona polis diyemeyeceğim o bir katil. O da ağabeyim gibi kanlar içinde yatsın. Benim ağabeyim şehit. Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Sonuna kadar bu işin takipçisi olacağım" dedi. Demirkaya'nın amcası Cengizhan Demirkaya da, yeğeninin küçük yaşta çocuğu alıkoyma gibi bir suçu bulunmadığını, sevgilisiyle de rızasıyla ilişki yaşadıklarını, yaşının küçük olması ve babasının şikayeti nedeniyle soruşturma açıldığını, polisin dört el ateş ederek kasten cinayet işlediğini ileri sürdü. Cengizhan Demirkaya, olay yerinde inceleme yaptığını, düşme sonucu ateş edilmesinin mümkün olmadığını, polisin serbest bırakılmasına itirazda bulunacaklarını dile getirdi. Cenazeye katılan, Demirkaya'nın, soyadını vermeyen kız arkadaşı D. (Deniz) ise, gözyaşları içinde, birbirlerini sevdiklerini kendisine bir taciz ve şiddeti bulunmadığını, şikayetçi olmadığını söylerken, "Allah'ım güç ver bana. Ben nasıl yaşayacağım. Benim canım gitti" diye bağırdı.
ÜZERİNE DOĞRULTARAK ATEŞ EDİLMEMESİ GEREKİYORDU
Aileye taziyede bulunan Aydın Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel ise, "Öncelikle teşkilat olarak çok üzüntülüyüz. İstemediğimiz bir olay maalesef meydana geldi. Olay adli makamlara intikal etti. Savcımız, tüm delilleri toplamıştır. Mahkeme neticesinde polis memurunun serbest kalması yargılanmayacak anlamına gelmiyor. Sabah görüştüğümüz nöbetçi savcımız, polis memurunun serbest bırakılmasına karşılık mahkemeye itiraz ettiğini ve değerlendirildiğini söyledi. Değerlendirme devam ediyor. Tabii silah kullanılmasını gerektiren bir olay yok. Arkadaşımızın orada ciddi idari hatası gözüküyor. Silah kullanma yetkisi mevzuatla bellidir. Belki havaya ateş açabilirdi, ancak şahsın üzerine doğrultarak, ağır cezalık bir suç yok ortada. Ne kadar tutuklansada üzerine doğrultarak ateş edilmemesi gerekiyordu. Vahim bir olay, üzgünüz. Aile adına da çok üzgünüz, onlar da konunun farkındalar. Yanlış anlaşılmasın diye İçişleri Bakanlığı'ndan müfettiş talep ettik. En kısa sürede gelecektir. Hem idari hem hukuki yönden olay soruşturuluyor. Örtbas edilmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Şahitler var, kameralar var, mahkemede şu anda. Arkadaşımıza görevden el çektirdik. Kolunda bir kırığı var, kovalama esnasında düşmesi neticesi bir kırık var. Nasıl olduğu konusunda, ateş ederken veya etmezken, bu konuda yorum yapmam doğru olmaz" dedi.
Cenaze namazında, Aydın Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel,İl Jandarma Komutanı Albay Bülent BUlut en ön safta yer tuttu. Anne Şükran Yüksel Canbazoğlu da tabutun yanından bir an olsun ayrılmadı. Cenaze namazının ardından Demirkaya, Kemer Mezarlığı'nda toprağa verildi.