Meclis’te muhalefetin direnişi, protesto eylemleri ve kavgalarla görüşmeleri süren İç Güvenlik Paketi’nin yasalaşması halinde yaratacağı ‘keyfi’ uygulamalardan birisinin de çıplak arama olduğu ortaya çıktı.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer, TBMM’de muhalefet ile iktidarın kavgasına yol açan ve tartışmalı bir şekilde görüşmeleri devam eden İç Güvenlik Paketi’yle polise verilen yetkilerin çok sayıda keyfi uygulamaya neden olacağını vurguladı.
Sözüer, “Hak ihlal edildikten sonra kolluğu şikâyet etmenin, dava açmanın hiçbir etkisinin olmadığı herkesin malumudur. Örneğin, bu ülkede on binlerce şikâyet yapılmıştır ama birkaç kişi mahkûm olmuştur” dedi.
Prof. Sözüer, dün söyleşide yaptığı açıklamada ise “Şu anda da kolluğun durdurma ve kaba üst arama yetkisi var. Ama kişiyi çırılçıplak soyup arayacağım dediğinizde karar lazım. İç Güvenlik Paketi’ndeki arama maddesiyle, kolluk amirinin sözlü talimatı ile kişinin donunu bile çıkarttırarak arama yapılabilecek…” uyarısında bulundu.
SORUŞTURMALAR SONUÇLANMIYOR
Sözüer, kolluğun, silah kullanma, gözaltı, arama, telefon dinleme gibi işlemleri kötüye kullanmalarının büyük sorun olduğunu ifade etti. Sözüer, bu işlemler nedeniyle açılan ceza davaları incelediğinde, soruşturmanın sonuçlandırılamadığı, polislerin duruşmalara getirilemediği, davaların bir bölümünün zamanaşımına uğradığı, bir bölümünde ise mümkün olan asgari cezaların verildiğini vurguladı.
Bunların önlenmesi için reformlar yapıldığını belirten Sözüer, bu reformlara önce özel yetkili mahkemelerin darbe vurduğunun altını çizdi. Balyoz, Ergenokon, Askeri Casusluk, El Kaide gibi davalardaki aramalarda, kolluğun bizzat delil yerleştirdiği yolunda ciddi iddialar olduğuna dikkat çeken Sözüer, “Hal böyleyken kolluğun yetkilerinin ciddi denetime alınması gerekirken, tersi yapılıyor” dedi. Yeni düzenlemeyle hâkim kararı veya vali talimatıyla yapılan arama yetkisinin, kolluk amirlerine verildiğini anımsatan Sözüer, “Açıkçası, özellikle arama, gözaltı, silah kullanma yetkisi konusunda ciddi sorunları olan polis teşkilatına, yargısal denetimden tamamen uzak bir biçimde bu yetkilerin verilmesi çok sayıda keyfi uygulamaya neden olacak mahiyette. Bu yetkilerin herhangi bir hukuki denetimi ve güvencesi de yok” ifadelerini kullandı.