"Polisler Faşist göstericiler çiçek çocuk"

Başbakan Erdoğan, Kızılcahamam kampında parti mensuplarına sesleniyor. Terör sorununa değinen Başbakan, çözüm süreciyle ilgili kendilerine yöneltilen eleştirelere 1999'da iktidarda olan MHP'yi hatırlatarak yanıt verdi.

 

1 Mayıs olaylarında yine muhalefete yüklendi.İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;Türkiye için yeni bir sayfa açılmıştır. Yeni dönemde artık sosyal restorasyona daha fazla yoğunlaşacak, reform ve yatırımlara ağırlık vereceğiz. 2002'de iktidara geldiğimizde enflasyon yüzde 30 seviyesindeydi. Nice hükümet enflasyon sorununu çözeceğiz diye iktidara gelmiş ama katlayarak artırmıştı. On yıl boyunca enflasyonu tek hanede tutmayı başardık. Dün Borsa İstanbul tarihinin en yüksek düzeyine ulaşarak 89 bin seviyesini geçti ve tüm zamanların rekorunu kırdı.Merkez Bankası'nın döviz rezervi rekor kırarak 135 milyar doları aştı.Enerjideki maliyetler düşecek. Aslında şuan enerjide fazlamız var eksiğimiz yok.Doğalgazda 4'üncü ülkeyi devreye sokmaya çalışıyoruz. Bu sayede rekabet olacağı için fiyatlar düşecek. 3. Nükleer enerji santralimizi kendi beyin gücümüzle inşa edeceğiz.

 

Artık İstanbul'a iki havalimanı yetmiyor. Şuanda Tokyo- İstanbul arası yüzde 96'lık doluluk oranı ile uçuyor. Dün kendilerine yeni teklif verdik. Günde 3 uçuş Tokyo'ya olacak. İstanbul'a üçüncü havalimanı gerekiyordu. İstanbul'un Kemerburgaz çevresi havalimanının yapılması kararını verdik dünde bunun ihalesini yaptık. Bu ihale 100 milyon yıl kapasiteli ihale. Yılda 100 milyon yolcu taşınabilecek. Buranın maliyeti 10 milyar avro. Bu ihale ile ilgili kararımızı vereceğiz. 25 yılda bize ödeyecekleri kira 22 milyar 152 milyon avro. Yaklaşık yılda 900 milyon avro ödeyecekler. Bunun bir de KDV'si var. Bu AK Parti iktidarının ufkunu gösteriyor.YENİ MÜJDE On gün sonra IMF'ye olan borcu sıfırlıyoruz. Hedefimiz 3. köprüyü 29 Mayıs'a yetiştirmek. İnşallah o gün temelini atacağız.

 

 

1999'da terör örgütünün elabaşısı İmralı'ya konulup sorgulanırken bir yandan da kendisiyle terörü sona erdirmek iin görüşmeler yapılıyor. Terörün sona ermesi için terör örgütünün elebaşılarıyla ilk temas, aslında merhum Turgut Özal zamanında gerçekleşiyor ama malum, tam bu süreçte, Turgut Özal hayatını kaybediyor. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun, merhum Erbakan Hocamızın başbakanlığında, 54'üncü Hükümet döneminde aynı şekilde, temas yoluyla terörü sonlandırma çalışmaları yapılıyor, İmralı'nın mektuplarında bu süreci de görüyoruz. Ancak 28 Şubat müdahalesi, bu süreci de akamete uğratıyor. 

 

Bunların ardından 56 ve 57'nci hükümetler döneminde, terörü sonlandırmak için İmralı ile görüşmeler yapılıyor.1999'dan sonra İmralı'yla yapılan görüşmeler zamanında Devlet Bahçeli hükümettedir. Ey Devlet Bahçeli, Hükümet ortağı olduğun dönemde İmralı ile görüşmeler yapıldı. Bu ihanet midir? Başbakan Yardımcısı olduğun dönemde İmralı ile müzakereler yapıldı. Bu bölücülük müdür? Bizi pazarlık yapmakla suçlayan Bahçeli'ye soruyorum: Biz hiçbir pazarlığın içinde değiliz. Peki o dönem siz hangi pazarlığı yaptınız?1999'da Genelkurmay mı size bağlıydı yoksa hükümetiniz mi Genelkurmay'a bağlıydı? Jandarma, MİT mi size bağlıydı, yoksa siz mi onlara bağlıydınız?Devlet Bahçeli sürekli küfür ederek tarihinden kaçamaz.

 

 

1999'daki görüşmelerin ardından İmralı, teröristlerin Türkiye dışına çıkması çağrısı yapıyor. İmralı örgüte çağrı yaparak Demokratik Cumhuriyet vs. diyor ve teröristlerin ülke dışna çıkmasını söylüyor. Ama birileri 500 teröristi öldürüyor ve çekilme süreci sabote ediliyor. Ve terör örgütü için yeterli adımlar atılmıyor, örgütünn yeniden toparlanması için MHP'nin içinde olduğu hükümet imkan tanıyor.2002 yılında terör örgütü mensupları 20 yıl boyunca kullanılann yollardan ülkeye yeniden giriş yapıyorlar. 2004'te yeniden eylemlere başlıyorlar. Ah benim sevgili vatandaşlarım. Kan kusuyoruz ama kızılcık şerbeti içiyoruz. Sırf bu kardeşlik bozulmasın diye bazı karanlık noktaları şimdilik içimize attık. İşin içinde iş var, karanlık noktalar var.

 

Yoksul çocukları ölürken malsef birileri kan sattılar. Bu ülkede terör hiçbir zaman sadece terör olmadı. Millete bugüne kadar hep terörün kanlı yüzünü gösterdiler ve terör üzerinden siyasete yön vermek istediler. Bugün biz de aziz milletimiz de artık buna dur diyoruz. Terörle amansız şekilde mücadele edeceğiz ama şimdi bundan sonrasının yol haritası çizildi ve bu süreç başladı. Artık terörü doğuran sebepleri de konuşacağız.Bu ülkede yıllarca terör konuşuldu, terörün kanlı eylemleri konuşuldu ama bu ülkede terörden büyü güç, para kazananlar ve terörden siyasi kazanç sağlayanlar konuşulşmadı. Allah aşkına kim derdi ki MHP ile İP aynı safta buluşacak ve ortak eylem yapacak. İşte ortak çıkarlar en sağdaki Devlet Bahçeli ile enn soldaki İP'i bir araya getirsdi, kucaklaştırdı. Bayramınız kutlu olsun.

 

 

"Biz bu tezgahı 10.5 yıl boyunca defalarca gördük. Müdahale girişimlerinde, kapatma davalarında, Danıştay saldırısında gördük. Bize karşı kurulan bu tezgah Kahramanmaraş'taki, Sivas'taki, Çorum'daki, Gazi'deki tezgahla aynıdır. Statükonun elinde kalan tek sığınak terördür. CHP'nin, MHP'nin ayakta durabilmek için tutunabilecekleri tek dal, terördür. Geçmişte merhum Özal'ın, merhum Erbakan'ın çabaları nasıl engellendiyse bugün de aynı amaçtalar. Ama biz bu tezgahı, bu oyunu bozarız, bozuyoruz.

 

 

"Türkiye'nin tamamında Akil İnsanlar heyetine yönelik protesto eylemlerine katılanların sayısı sadece 4 bin 980 kişi. Ama bizde öyle bir medya var ki; haberlere baktığınızda sanki bütün şehir ayakta. İşte biraz önce bahsettiğim tezgahta malum medya kuruluşları da var. Onlar da bu tezgaha su taşıyor. Akil İnsanlar bir şehre gidiyor. 30-40 kişi eylem yapıyor, sanki bütünn şehir orada gibi veriyorlar.

 

 

Aynı medya 1 Mayıs'ta da aynı tavrı dürdürüyor. Elinde sapan olan, molotof olan kişiler bu medyaya göre çiçek çocukları. Ama bu medyaya göre polisler faşist. Ondan sonra; Başbakan bağırıyor. Tabi bağıracağım. Sen bunu yaparsan tabii ki bağırırım. Gazdan etkilenen militanlar mazlum, ama kafasına taş isabet eden ve yaralanan polis faşist. Biz bu tezgahı da çok gördük. Belli işçi örgütlerinin ve belli medyanın nasıl çatışmayı körüklediğini gördük. CHP tüm bu gruplara gaz verdi.

 

Tüm bu marjinal gruplara hatırlatıyorum. Polisin gazı sadece göz yakar ama CHP'nin gazı zehirler.ORADA YAPMAK ZORUNDASINBiz 1 Mayıs'ı Emek ve Dasyanışma günü ilan ettik ardından tatil ilan ettik. Sana miting alanı olarak neresi gösteriliyorsa gidip orada miting yapmak zorundasın. Hayat 1 Mayıs'ta Taksim'de durdu. Mesele üzüm yemekse dev alanlarda mitingini yaparsın ama dert bu değil dert bağcıyı dövmek. Bağzı da Ak Parti. Dertleri AK Parti'yi dövmek. Ama dövemeyeceksiniz. Bir tanesi valime terbiyesizce konuşma diyor. Yargı sapan taşlarını kullananları bırakıyor . Sen bu sapan taşları kullananları bu molotofları kullananları bırakırsanız bu ülkede terörle mücadele zorlaşız. Çözüm sürecini de bu zora sokuyor.