İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Kadıoğlu, “Uzun uğraşla Rize’ye erken uyarı sistemi kuruldu. Ama elde edilen verileri yorumlayacak uzman personel görev almadı. Devrim otomobillerinde olduğu gibi batı aklıyla otomobil yaptık, şark aklıyla benzin koymayı unuttuk” diyor
RİZE’DE meydana gelen sel ve heyelan felaketinde 13 kişi hayatını kaybetti. Bölgede yaşanan facianın yaralarının sarılmaya çalışmaları sürürken ‘ihmal’ iddiaları da ortaya atıldı. İddiaya göre 2008’de TÜBİTAK tarafından 5 milyon dolar harcanarak, heyelan ve sel tehlikelerine kurulan ‘erken uyarı sistemini’ çalışmıyor. Yerel belediyelerin iddialarına göre uzun çalışmaların sonucunda heyelan tehlikesi yaşanan bölgelere toplam 13 istasyon kuruldu. Yerin altına sensörler yerleştirildi. Yağış miktarını ölçen aletler monte edildi. Böylece olabilecek heyelanlar önceden öğrenilebelecekti. Bu sistemin başına ise 4 kişiden oluşan bir ekip ‘geçici’ olarak oturtuldu. Ancak daha sonra bu ekip görevlerinden alınınca erken uyarı sisteminin kapısına kilit vuruldu. Bu yüzden de sistem çalışmadı ve bölge insanı faciyaya karşı uyarılmadı. Bu iddiayı İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Miktad Kadıoğlu’na sorduk. Kadıoğlu, acı tabloyu şöyle anlattı:
SİSTEM KURULDU AMA:
Uzun uğraş ve bilimsel çalışmalar sonucu Rize’ye erken uyarı sistemi kuruldu. Buranın kontrolu ise Afet İşleri Genel Müdürlüğü’ne verildi. İlk etapta 4 uzman personel burada çalışıyordu. Ancak 2009 yılı Aralık ayında Afet İleri Genel Müdürlükleri kapatıldı ve bu birimler görevlerini İl Afet Ve Acil Durum Müdürlükleri’ne devretti. Burada elde edilen verileri yorumlayacak uzman personele, meteoroloji mühendisine ihtiyaç varken uzman personel görev almadı