Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, ''yaşanan gelişmelerin, kısa zaman içinde Kıbrıs sorununun çözülmesinde iyimserlik oluşturmadığını'' savunarak, Türk tarafını suçladı.
TÜRK TARAFINI SUÇLADI
Hristofyas, yeni yıl mesajında, ''yaşanan gelişmeler ne yazık ki kısa zaman içerisinde Kıbrıs sorununun çözüme varılması konusunda iyimserlik meydana getirmedi'' görüşünü savunarak, ''Türkiye;nin olumsuz politikasının ve Kıbrıs Türk yönetiminin müzakere masasındaki erteleyici tutumunun özlü bir ilerlemeyi engellediğini'' iddia etti.
''Türk tarafının daha önceleri müzakerelerde varılan görüş birliklerinden geri çekildiğini, aynı zamanda iki kesimli, iki toplumlu federasyon çözümünden ayrılan öneriler sunduğunu'' ileri süren Hristofyas, Kıbrıs sorununun çözümünün kendileri için ''ilk öncelik olduğunu'' savunarak, ''olumsuz'' olarak nitelediği Türk tarafının tutumunu gözden geçirmesini istedi.
''Türkiye;ye, BM;nin Kıbrıs;la ilgili kararlarına saygı duymaya, Kıbrıs sorununun çözümü için fiili bir şekilde çalışmaya ve 'komşularıyla sıfır problemler' söylemini pratikte de ispatlama'' çağrısı yapan Hristofyas, Türkiye ile işbirliğine hazır olduklarını kaydetti.
Hristofyas, mesajında Kıbrıslı Türklere seslenerek, ''geleceklerinin ortak olduğunu'' kaydetti.
DOĞALGAZIN BULUNMASI
Rum tarafının sözde ''Münhasır Ekonomik Bölgesi''nde doğalgaz yatakları olduğunun teyit edilmesinden dolayı, 2011;in tarihi bir yıl olduğunu belirten Hristofyas, doğalgaz yatakları bulunmasının, halk ve ülkeye ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan büyük perspektifler sunduğunu söyledi.
Hristofyas, Rum yönetiminin, ''sahip olduğu zenginliğin değerlendirilmesi hususunda, her daim kamu yararını gözeterek, ciddiyet, sorumluluk duygusu ve planlama içinde çalışmaya devam edeceğini'' belirtti.
''Hidrokarbon yatakları bulunmasının, işbirliği ve barışın ileriye götürülmesi için bir unsur olabileceğini ve olması gerektiğini'' ifade eden Hristofyas, ''vatanın doğal zenginliğinin Kıbrıs sorununun çözümü için olduğu kadar, bölgedeki geniş çaplı işbirlikleri açısından da; bölmek yerine bir araya getirici olması, aynı zamanda sıçrama tahtası teşkil etmesi gerektiğini'' kaydetti.