Hakkari'de görev yaptığı sırada rahatsızlığından dolayı sadece 2 gün izni olmasına rağmen geldiği İzmir'deki babasının evinde, sokak düğününde tanıştığı Yasemin Vatanseven'le 24 saat içerisinde nişanlanan, 5 gün sonra da teröristlerin bombalı saldırısında 4 arkadaşıyla şehit olan Mehmet Çiftçi'nin ailesi, yaşadıkları vefasızlığa isyan etti.
Şehit babası Satılmış Çiftçi, oğluyla aynı saldırıda şehit olan aileye ziyarete giderken trafik polislerinin kendilerine ceza yazdığını, şehit babası olduğunu ve şehit evine gittiğini söylediğinde duyduğu "Bana ne senin şehidinden" sözlerinin kendisini yıktığını dile getirdi.
İzmir'in Karabağlar İlçesi'nde oturan Döndü Çiftçi, yaşamını Satılmış Çiftçi ile birleştirdikten sonra çocuk sahibi olmak için büyük acılar çekti.
Böbrek rahatsızlığından dolayı biri ikiz olmak üzere tam 15 bebeği ölü doğdu, bunlardan sadece bir kızını yaşatabilen Döndü Çiftçi, yıllar sonra da Mehmet'i dünyaya getirdi.
Uzman çavuş olduktan sonra Hakkari'ye atanan oğlu Mehmet Çiftçi, geçen ay Hakkari- Çukurca arasındaki Oğul Köyü yakınlarında teröristlerin, askeri konvoyun geçişi sırasında uzaktan kumandayla bombayı patlatması sonucu 4 silah arkadaşı ile birlikte şehit oldu.
Patlamanın etkisiyle Zap Suyu'na düşen Mehmet Çiftçi'nin cesedi, 5 gün süren aramaların ardından patlama alanından 1 kilometre uzaklıkta bulundu.
Mehmet Çiftçi, Bingöl'de askeri konvoya yapılan saldırıda şehit olan Yusuf Vural ve Şahin Oğuz Kayabaş ile aynı anda düzenlenen törenin ardından silah arkadaşlarıyla yanyana son yolculuğuna uğurlandı.
BABAYI YIKAN DİYALOG
Oğlu için düzenlenen tören ardından evlerinde bir başlarına kalan Döndü Çiftçi ve Satılmış Çiftçi'nin kapısı bir daha, oğlunun silah arkadaşlarından başka hiç kimse tarafından çalınmadı.
Oğlu ile aynı saldırıda şehit olan askerin ailesini ziyaret etmek için yola çıkan baba Satılmış Çiftçi, Bornova çıkışında kardeşinin kullandığı otomobille hız yaptığı gerekçesiyle radara girdi.
Kardeşinin hız sınırını 10 kilometre aştığını öğrenen Satılmış Çiftçi, şehit babası olduğunu ve yine şehit evini ziyarete gittiğini söylediği trafik polislerinden, beklemediği bir yanıt aldığını söyledi. Çiftçi, şöyle dedi:
"Trafik polisi, 'Bana ne senin şehidinden' diye bağırdı. O an ne yapacağımı bilemedim. Sadece 'Benim oğlum şehit ve kendisi için değil bu vatan için öldü' diyebildim.
O cezanın makbuzu halen elimde, parayı elbette ödeyeceğim. Ama gördüğüm o muamelenin acısını hiç unutmayacağım.
Oğlum şehit olduktan sonraki 2-3 gün yanımızda olanların hepsi, hiçbir şey yaşanmamış gibi çekildi ve normal hayatlarına döndü. Peki benim yaşantım ne olacak?
Ben eşimle acı içerisinde kaldım. Benim ekonomik sıkıntım yok. Kimseden para da istemiyorum. Sadece manevi destek bekliyorum. Bir şehit ailesi olarak çok mu şey istiyoruz?"
İKİ GÜNLÜĞÜNE İZMİR'E GELMİŞ
Rahatsızlığından dolayı birliğinden Hakkari'deki askeri hastaneye gönderilen Mehmet Çiftçi'nin, araya hafta sonu girdiği için Van'da kaldığı, bunun üzerine komutanından izin alarak 2 günlüğüne uçakla İzmir'e geldiği ifade edildi.
Daha önce başından bir evlilik de geçen Mehmet Çiftçi'nin, o gece evlerinin hemen yanındaki sokaktaki düğüne katıldığı, burada gördüğü Yasemin Vatanseven ile ilk görüşte birbirlerine aşık olduğu ifade edildi.
Cumartesi tanışan pazar günü de başbaşa görüşen Mehmet Çiftçi, aynı gün akşam da Yasemin Vatanseven'le nişanlandı. Nişandan bir gün sonra ise Hakkari'ye giden Mehmet Çiftçi, 4 silah arkadaşıyla şehit olup en büyük acıyı yaşattı.