Seray Sever'in ilk erkeği kim

Şöhretin insanları maymuna çevirdiğini iddia eden Seray Sever, kendisinin de bir dönem bu hataya düştüğünü ama artık 'maymunluk' yapmayacağını söyledi.....

Seray Sever sinemaya iyice ısındı. 'O Şimdi Asker' ve 'Banyo'dan sonra üçüncü sinema filmi 'Maskeli Beşler Kıbrıs'ta'da Mehmet Ali Erbil'in sevgilisi rolünde. Sever oyunculuk ve ikili ilişkiler ve kendisi hakkında birbirinden ilginç açıklamalarda bulundu ve ilk birlikte olduğu erkeğin ilk eşi olduğunu söyledi: "Ruhuma dokunmayan erkek bedenime asla dokunamaz..."

* Sinema filmlerinin erkek egemenliği altında olduğunu düşünüyor musunuz?
Erkek egemenliği sadece sinema filmlerinde görülmüyor ki; televizyon dizilerinde de böyle. Kadınlar bir filmi veya diziyi erkek oyuncular için izler. Kadın izleyici sadıktır, erkek izleyici değildir. Erkeklerin egemen olmasından dolayı kompleks sahibi değilim. Ayrıca durumdan yarar sağlamasını da iyi bilirim. Örneğin 'Maskeli Beşler Kıbrıs'ta'da sekiz erkek, iki kadın var. Biz iki kadın, o kadar erkeğin arasında bir ışık gibi parlıyoruz.

ONLAR GİZEMLİ KARAKTERLERDİ

* Geçmişte kadın izleyicilerinin ana hedefi Elizabeth Taylor ve Sophia Loren'i, bizden de Türkan Şoray'ı izlemekti. Günümüzde bu durum Angelina Jolie için geçerli...
Elizabeth Taylor, Richard Burton ile yaşadığı aşktan, Sophia Loren duruluğundan, Türkan Şoray naifliğinden, Angelina Jolie ise çılgınlıkta sınır tanımamasından dolayı kadınların fenomeni haline gelmiş. Her kadın Elizabeth Taylor gibi bir aşk yaşamayı, Sophie Loren gibi duru, Türkan Şoray gibi naif ve Angelina Jolie gibi çılgın olmayı ister, hayranlığın sebebi bu. Kendi arzularını, duygularını o kadınlarda buluyorlar...

* Siz de kadınların o arzularını, duygularını simgeleyen bir isim olabilir misiniz? Bu isimler hakkında ne kadar haber çıkarsa çıksın, kendileri hakkında ne kadar konuşulursa konuşulsun hep gizemli bir yanları vardır. İnsanlar bu isimleri dakika başı karşılarında görmüyordu. Şimdi öyle değil. Medyanın kapsama alanı o kadar genişledi ki, sürekli insanların karşısındayız.

KENDİMDEN SIKILDIM

* Ünlüler her gün kendilerini medyada görmekten bir çeşit haz alıyor; gizemi kendileri yok etmiyorlar mı ?
Evet, aslında gizemlerimizi kendimizin deşifre ettiğinin farkına bile varmıyoruz. Maymuna döndük. Hepimiz dönem dönem maymunluklar yapıyoruz. Ben de yaptım. Şimdi maymunlar ağaca çıkmış, insanlar alttan bakıyor. Hiç de hoş olmayan görüntüler veriyoruz. Medyada her dakika kendimi görmekten ben bile sıkıldım ve bir karar alıp geriye çekildim. Artık öyle dakika başı göz önünde olup maymunluk yapmıyorum.

* Tipinizin Avrupai olması oyunculukta avantaj sağlıyor mu?
Türk Sineması'nda dezavantaj. Ne var ki yabancı sinemacılar için benim tipim iş yapar özelliklere sahip. Örneğin ben 10 yıl önce Discovery Channel için çekilen bir belgeselde Hürrem Sultan'ı canlandırdım. Hatta yurtdışından oyunculuk teklifi bile almıştım.

* Neden gitmediniz?
Her şeyden önce, tek başıma olmaktan korkuyordum. Ayrıca oldum olası oyunculuk aşkıyla yanıp tutuşan biri değildim. Bu aşk daha yeni yeni doğdu. Sibel Can'ın 'Kaldırım Çiçeği' dizisinde Hande Ataizi'nin rolü önce bana gelmişti. Türker İnanoğlu'na "Beceremem" demiş ve neredeyse ofisinden kaçmıştım. Teklif, benden sonra Hande Ataizi'ne gitti.

ROMANTİK ERKEK KALMADI

* Bugüne kadar neden evlenip anne olmadınız? Karşı mısınız?
Dedim ya, benim kocam televizyon olmuş. Bütün enerjimi işime verdim.

* Sanki toplumda kadınların kendilerini kanıtlama adına evliliği erteleme akımı var. Sizce kadınlar evlenmekten neden kaçıyor?
Günümüzde kadın-erkek ilişkilerinde bir tuhaflaşma var. Kadınlar erkeklerin ilgisizliği nedeniyle doğan yalnızlıklarını çalışarak gideriyor. Artık öyle, kadınların peşinden koşan, mektuplar yazıp aşkını ilan eden romantik erkek kalmadı.

* Siz kadın olarak, kadınların erkeklerden ne istediğini biliyor musunuz?
Başka kadınları bilemem ama ben derinliği olan bir adam istiyorum. Maddi anlamda kendi ayakları üzerinde durabilen, bana şiir de okuyabilen bir erkek bulursam, kaçırmam...

BENİM İLK ERKEĞİM KOCAMDI

* Sizin erkeklerle bir rekabet içinde olmadığınızı düşünebilir miyiz?
Ben değilim ama erkekler benimle rekabet içinde. Ben de hayatımı buna değecek bir erkekle paylaşmak istiyorum. Örneğin, bir erkekle iki kez yemeğe çıkıp, üçüncü kez çıkmak istemiyorsam, o adam ruhuma dokunmuyordur. Ruhuma dokunamayan bir erkek benim bedenime nasıl dokunur? Buna rıza gösterir miyim? Bu konuda eski kafalıyım. Ben hafif yaşamlara sahip oldukları düşünülen şöhretliler dünyasının bir üyesiyim ama daha hiçbir erkek benim ruhuma dokunmadan bedenime dokunmadı. Benim ilk erkeğim kocam olmuştur.

* Sizce toplumlarda yönetici olan kim?
Birçok makamda erkekler oturuyor ama toplumları yönetenler erkekler değil, kadınlar. Çünkü erkekler, kadınlar tarafından yönetilir. Kadınlarda şeytani bir zeka vardır. Erkek bir düşünürken, kadın on düşünür. Akıllı adam kadını baskı altına almaz. Alırsa çatışma çıkar. Kadınlar da çatışma durumunda, hemen Amazon ruhuna bürünürler. Örneğin, beş yıl süren ilişkimde üzerimde baskı kuruldu, işimi bırakmam istendi. Ne oldu? Amazon oldum. İş durdu, adam gitti. Akıllıca davranmadı. Beni baskı altına almak yerine başka yollarla evimin kadını, çocuklarımızın annesi yapma yoluna gitseydi, bu arzusunu yerine getirirdim.

KİTAP OKURUM DAHA İYİ!

* Kadınların hızla erkekleştiği görüşüne katılır mısınız? Keza kadınlar erkek gibi davranmaya başladı. Hatta lezbiyenlik de arttı...
Hayır, katılmıyorum. Lezbiyenliğin artıp artmadığını da bilemem. Belki lezbiyenler kendilerini toplum içinde gösterme cesaretine ulaşmışlardır.

* Sevgilinizin olmama sebebi baskın karakteriniz olabilir mi?
Hayatta hiçbir şeyin azına razı olmuyorum. Herkesi mutlu edebilecek erkekler beni bir şekilde mutlu etmiyor. Çevremde sevgilim, kocam olabilecek çok erkek var ama istemiyorum. Artık hayatıma biri girecekse evleneceğimiz kesinlik kazanmalı. Çünkü anne olmak istiyorum. Sevgili olarak bir erkeğe vereceğim enerjiyi ve zamanı kitap okumaya veririm daha iyi. Hiç olmazsa bana bir dönüşü olur.