Evlerde; temizlik, ütü, yemek, çocuk bakımı gibi işler için çalışan yüzbinlerce kadın var.
Bunlardan bir kısmı, o ev de her gün çalışıyor ve akşam kendi evine gidiyor.
Bir kısmı, haftada bir veya iki gün temizliğe geliyor.
Bazı evlerde de (çoğu yabancı uyruklu) kadınlar, hem çalışıyor hem de yatılı olarak kalıyor.
PANİĞİN NEDENİ
Evlerdeki panik, temizlikçi kadının “sigortalı” olması ile ilgili.
Evde çalışan kadınların, “yerli-yabancı ayırımı yapılmaksızın” Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilip, her ay sigorta priminin yatırılması gerekiyor.
Olayın pratiğinde, ev hizmetlerinde çalıştırılan kadınların çoğu, SGK’ya bildirilmiyor. Daha açık bir anlatımla “kaçak” çalıştırılıyor.
CEZASI AĞIR
SGK mevzuat ve uygulamasına göre; “haftada bir gün temizliğe gelen” kadınların dahi SGK’ya bildirilmesi ve prim ödenmesi gerekiyor.
Evde çalışan kadınların SGK’ya bildirilmemesi olayında;
1. İşe başlama bildiriminin yapılmamasından (bir defalık) ceza,
2. Çalışılan süre için her ay itibariyle sigorta primi (işçi ve işveren hissesi ve gecikme cezası) istenecek.
3. Ayrıca aylık sigorta prim bildirgesinin verilmemesinden dolayı (her ay için asgari ücretin iki katı kadar), “idari para cezası” var.
Özellikle üçüncüsü, geriye dönük aylar ve yıllar için hesaplandığında, neredeyse “ev parası kadar” ceza gelebiliyor.
Örneğin, şu anda asgari ücret 1.071 TL.
1.071 x 2 = 2.142 TL (Bir aylık ceza)
Buna göre, sözgelimi beş yıl yani 60 ay için hesaplanan idari para cezası, 100 bin lirayı aşabiliyor. Her ay itibariyle sigorta primi işçi ve işveren hissesi tutarı ile gecikme faizi de eklenince, tutar daha da büyüyor.
Ev hizmetlerinde çalışan kadınların sigortalılığına “pratik bir çözüm” getirilmesi gerekiyor..