Sivas Şener'i böyle karşıladı

Devlet eski Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener siyasete ara verdiği dönemden sonra ilk kez geldiği memleketi Sivas'ta büyük bir coşkuyla karşılandı. Şener'i karşılama üzere yüzlerce araçlık bir konvoy yapıldı. Önüne kırmızı halılar serildi. ŞE

Devlet eski Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener siyasete ara verdiği dönemden sonra ilk kez geldiği memleketi Sivas'ta büyük bir coşkuyla karşılandı. Şener'i karşılama üzere yüzlerce araçlık bir konvoy yapıldı. Önüne kırmızı halılar serildi.

 

ŞENER'E MUHTEŞEM KARŞILAMA...

 

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Abdullatif Şener, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası'nın davetlisi olarak bugün memleketi Sivas'a geldi. Bölge Trafik Şubesi önünde davul- zurna ve kalabalık bir vatandaş topluluğu tarafından çiçeklerle karşılanan Şener, kendisini bekleyenlerle uzun süre tek tek tokalaştı. Bir grup Sivasspor taraftarı da Şener'i 'Sivas seninle gurur duyuyor' sloganıyla karşıladı.    

 

Yüzlerce araçtan oluşan konvoyla şehir merkezinde tur atan Şener, daha sonra Ticaret ve Sanayi Odası'na geçti. Şener, TSO'ya gelişinde ise kırmızı halı serilerek karşılandı. Şener gelmeden önce görevliler halıyı temizledi. TSO'da basın toplantısı düzenleyen Şener, Sivas'a 265 günlük bir aradan sonra yeniden geldiği ve hemşerileri ile buluştuğu için mutlu olduğunu belirterek, kendi iradesi ile milletvekilliğinden uzak kaldığı dönemde, memleket meselelerine uzak kalamadığını söyledi.

 

 

Türkiye ve siyasetle ilgili zaman zaman değerlendirmeler yaptığını anlatan Şener, “Bunu yaparken, hep bu ülkede iyi şeyler olmasını istediğim için yapıyorum. Yanlışların yapılmamasını arzu ettiğim için konuşuyorum. Bundan sonra da hocalık görevimin yanısıra siyasi ve ekonomik konularda, Türkiye ile dünyayla ilgili meselelerde bu ülke insanının mutluluğu için konuşmaya, değerlendirmeler, yorumlar yapmaya devam edeceğim” diye konuştu.

 

Şener, bir gazetecinin, “Uzun bir süre sonra AK Parti MKYK toplantısına katıldınız. Bu toplantının sonrasında çıkan bazı haberler oldu. Bunlardan birisi de AK Parti'nin kapatılmasıyla ilgili olarak geçen dönem içerisinde, 3 ay öncesinde sizin genel başkanla görüştüğünüz ileri sürüldü. Böyle bir görüşme olmuş muydu? AK Parti'nin kapatılacağını siz o günden biliyor muydunuz?” biçimindeki sorusunu şöyle yanıtladı:

 

“O toplantı sonrasında basına düşen, genel başkana, başbakana verdiğim bilgilerden dolayı ben herhangi bir açıklama yapmadım. İçeride yapılan konuşmaları dışarıya ben de taşımadım. Bir gazeteci arkadaş, o toplantıya katılanlardan birinden, ama o biri ben değilim, yani bir başkasından orada konuşulanları aldığı için, basına o konuşma düştü.

 

Esası neydi derseniz, bu MKYK toplantısının ötesinde, şunu ifade edebilirim. Ben partinin faaliyetleriyle ilgili, siyaset yapma biçimiyle ilgili özel görüşlerimi sürekli, her zaman anlattım. Yıllardır da anlatıyorum. Türkiye'de siyasetin nasıl yapılması gerektiğini de söylüyorum. Zaman zaman görüşlerim basına düşüyor. Farklı bir siyasi anlayışı Türkiye'de yerleştirme çabasında olduğum da Türkiye'de herkes tarafından yakından takip ediliyor.

 

Basına düşen o özel konuyla ilgili olarak da şunu söyleyebilirim. Bunu (Başbakanı uyarmıştı) şeklinde değerlendirmemek lazım. Ben sadece gelişmeler hakkında sahip olduğum bir bilgiyi sayın başbakanla paylaştım. Bu paylaşımı farklı şekilde ifade etmek çok doğru olmaz. Bir milletvekili veya bir bakan, kendi mensubu olduğu partiyi ilgilendiren, hatta derinden ilgilendiren bir konu hakkında bilgi sahibi olmuşsa, bu konuyu partinin genel başbakanına elbette duyurmak, bildirmek görevidir.

 

Bunun ifade ediliş biçimi olsa olsa bir bilgi paylaşımı şeklinde olmalıdır. İkincisi gazetenin vermiş olduğu haberlerde doğru taraflar vardı, doğru olmayan taraflar vardı. Doğru olmayan tarafı şuydu; (9 ay önce sayın başbakanla bu konuyu konuşmuştu) diye geçiyordu. Hatta bir de tarih verilmişti. Halbuki bu dediğim olay 9 ay önce değil, 2 yıl önce kadar olmuştu. Yani aşağı yukarı 2 yıla yaklaşıyor o konuşmayı yapışımızdan bugüne geçen süre. Dolayısıyla hemen seçim öncesinde söylenen sözler değildi. Seçim öncesinde hemen paylaşılan düşünceler değildi. Daha da eskiye dayanıyor.”

 

 

VATANDAŞTA SİYASETLE İLGİLİ YENİ BEKLENTİLER VAR

Şener, “Sizce AK Parti kapatılır mı?” biçimindeki bir soru üzerine, “Ben, parti kapatmalarının Türk siyasi hayatına olumlu katkılar sağladığını düşünmüyorum. Siyasetin yanlışları olur, doğruları olur. Partilerin de yanlışları olur, doğruları olur” diye konuştu.

 

Siyasal parti kapatmalarının Türk siyasetine kazanımlar sağladığını söyleyemeyeceğini ifade eden Şener, “Türk siyaseti açısından önemli tıkanıkların oluşmasını ortaya çıkarıyor diye düşünebiliriz. Ama tüm bunlarla birlikte Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye'de kurumlar vardır, kurallar vardır. Ve yargıya güvenmek gerekir” dedi.

 

Şener, siyaseti sürdürüp sürdürmeyeceği yönündeki bir soru üzerine de şunları kaydetti:“Siyaset bitmiş olsaydı, herhalde siz bu kadar ilgi göstermezdiniz. İkincisi zaten şu anda bir siyasi kimliğim var. Siyasi kimliği üzerimden çıkarmış değilim. Üçüncüsü zaman zaman ifade ediyorum. Kendime hiçbir zaman sınır çizmedim. Şu anda da bir sınır çizmiyorum. Önümüzdeki gelişmeler, toplumsal talep ortaya çıkarırsa onun gereklerini ben yerine getiririm. Ama siyaset sadece siyasi aktörlerin isteğiyle olmaz. Siyaseti var kılan şey halkın talebidir, halkın istekleridir. Halkın talebi, vatandaşlarımızın istekleri ve beklentileri, ortaya hangi talebi çıkarırsa orada beni görürsünüz.”

 

 

Şener, şu andaki isteğin ne yönde olduğunun sorulması üzerine, şöyle konuştu:

 

“Halkın frekanslarından benim ölçtüğüm şu; vatandaşta siyasetle ilgili yeni beklentiler var. Siyaset tarzıyla, siyaset biçimiyle ilgili, siyasetin yapısıyla ilgili yeni beklentiler ve talepler var. Bu yeni beklenti ve talepler, benim ismimle birlikte de yaygınlık kazanıyor.

 

Yani halkta var olan bu yeni arayışta kitlelerin en fazla telaffuz ettiği, andığı isim, kimlik olarak ön plana çıktığımı düşünüyorum. Ancak bu gelişmeler, şu andaki Türkiye genelindeki dalganın düzeyi benim beklememi gerektiriyor. Bunun daha olgunlaşması gerekir. Bu talebin daha güçlenmesi gerekir. Ben bunu izliyorum, takip ediyorum. Bir yeni siyaset anlayışına zemin verecek, onu güçlü kılacak bir beklenti halkta meydana gelirse o beklentiyi cevaplandırırım.”

 

Şener, “Bugün Sivas'taki talebi nasıl değerlendiriyorsunuz?” biçimindeki soru üzerine de, “Sivas, Yiğidolar'ın memleketi, en gür sesin buradan gelmesi lazım” yanıtını verdi.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri