Soma davasının ertelenen duruşmasına, çapraz sorgu aşamasıyla devam edildi. Cumhuriyet Savcısının iş güvenliği ile ilgili sorularına "Yatırımlarımızın hepsi iş güvenliğine yönelik en ileri teknolojili ve en pahalı yatırımlardır" diyerek cevap veren Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın, sinevizyondan sunum yaparak soruları cevaplamak istemesi üzerine madenci yakınları tepki gösterdi. Bir madenci eşi baygınlık geçirince duruşmaya ara verildi.
Aynı avukatların aralarında menfaat çatışması bulunan birden çok sanığın savunmasını üstlenmesine yapılan itiraz üzerine ertelenen Soma davası, 13 sanığın yeni avukatlar tutmasıyla bugün devam etti. 45 sanıklı Soma davasının görüldüğü duruşmada; 8 tutuklu, 35'i tutuksuz olmak üzere 43 sanık hazır bulundu. Soma davasının devam eden duruşmasında askerde bulunan tutuksuz sanıklardan Erdem Canbaz ve daimi nezaretçilerin savunmalarının ardından çapraz sorgu aşamasında geçildi. Cumhuriyet Savcısının sorduğu soruları cevaplayan Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, sorulara belgelerle cevap vermek için sunum yapmak isteyince madenci yakınlarından tepki geldi. Madenci İsmet Yılmaz'ın kızı Nagehan Yılmaz'ın baygınlık geçirmesi ve tartışmaların yaşanması üzerine duruşmaya kısa süreyle ara verildi. Yılmaz, ambulansla alınarak Akhisar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
"ALEV YÜRÜMEZ BANTLARI MEVZUATTA DA YOKTU"
Çapraz sorgu aşamasında ilk olarak Cumhuriyet Savcısı Can Gürkan'a madene yapılan yatırımların ne kadarının iş güvenliğine yönelik olduğunu ve madende kullanılan ekipmanların yetersiz olduğuyla ilgili iddiaları sordu. Bunun üzerine Gürkan, "Yapılan yatırımların tamamı iş güvenliği açısından ileri teknolojili ve en pahalı yatırımlardır. Yapılan yatırımların hepsi iş güvenliğine yönelik yatırımlardır" dedi. Cumhuriyet Savcısının alev yürümez bantlarla ilgili sorusuna ise Gürkan, "TSE'nin izin verdiği en yüksek kalite bantları kullanıyoruz. Alev yürümez bantları konusu bu olayla gündeme geldi. Bu mevzuatta da yoktu. Türkiye'de böyle bir bandın kullanıldığı bir maden de bilmiyorum. Öyle bir bant tipinin kararını veren de ben değilim.
"BEN ÇOCUKKEN AHŞAP KULLANMAYI BIRAKTIK"
Gürkan, bilirkişi raporuna göre tahkimatların ahşap olduğuna ilişkin ise şunları söyledi: "Kullandığımız tahkimatlar Almanya'dan gelir ve çeliktir. Dünyanın en iyi tahkimat firmasıdır. Biz de ahşap değil tamamen çelik kullanıyoruz. Ben çocukken tamamen ahşap kullanmayı bıraktık. Maske konusunda da 2010 yılında 5 bin 300 tane maske satın almışız."
"BAŞINDAN BERİ YALAN KONUŞULAN ŞEYLER VAR"
Gürkan, madende kullanılan maskelerin bakımının yapılmadığı ve eski ekipmanlar kullanılmasıyla ilgili de, "Basında 24 yıllık Çin maskesi kullanıldığı haberi yapıldı. Bu haberi yapan gazeteci basın ödülü aldı. Şahsın ismini çıkarttım, bizde çalışmıyor. Bir yıl önce çıkmış. Kendisine 2010 yılında gelen maske verilmiş. Mahkemede başından beri yalan konuşulan şeyler var. Ben de araştırıyorum. Detayları ben de takip ediyorum artık. Birçok konuyu sonradan öğrendim, araştırıyorum. Gerçek dışı algı çalışması yapıldı" dedi.
"ŞOV YAPMIYORUM, CEVAP VERİYORUM"
Gürkan'ın savunması sırasında bir madenci yakını "Şov yapma" diyerek tepki gösterdi. Gürkan bunun üzerine "Şov yapmıyorum, cevap veriyorum" cevabını verdi. Gürkan daha sonra avukatına sunduğu belge üzerine sinevizyondan göstererek sunum yapmak istedi. Bunun üzerine madenci yakınları "Bizim cep telefonlarımızı alıyorlar, sen burada sunum yapıyorsun" diyerek tepki gösterdi. Bir madenci yakını kadın, sinir krizi geçirerek bayıldı. Mahkeme Başkanı, duruşmaya ara verdi.
"PLANLAMAYA GÖRE 8 İŞ GÜNÜ SÜRECEK"
Duruşmaya ara verilmesinin ardından CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, duruşmayla ilgili değerlendirmede bulundu. Özel, şunları söyledi: "Yükselen tepkiler arttığı sırada bir madenci eşi baygınlık geçirdi. Bir nevi kriz geçirdi. Mahkeme ne kadar devam eder bilemiyoruz ama planlamaya göre 8 iş günü daha devam edecek. Şuanda içeride çok sayıda madenci eşi, ailesi, olaydan zarar gören yakın bulunuyor. İlk baştaki ilgi azalmış durumda ama aileler kararlılıkla buradalar. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak milletvekillerimizle buradayız. Davayı en yakından takip etmeye, unutmamaya, unutturmamaya, sorumluların hesap vermesi için takipçi olmaya devam edeceğiz."
"SOMA DAVASI SİYASİLER HESAP VERMEDEN BİTMEZ"
Soma davasında önemli olanın gerçek sorumluların yargılanmasını talep etmek olduğunu kaydeden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şuanda TKİ'den herhangi bir yetkili yargılanmıyor. Şuanda Türkiye'de bu meselesi ile ilgili sorumlu bürokratların yargılanmasına bakanlar izin vermiş değil ve işin en tepesindeki iki tane bakan, denetimlerin tam yapılmasını sağlamayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı. Bugün Can Gürkan, alev yürütmez bantla ilgili "alev yürümez bant, mevzuatta bizden istenmemiş ki biz yapalım, Türkiye'de kim kullanıyor ki biz yapalım" diyor. Bu Bakanlık alev yürümez bandı sorumlu yapmamakla, bu facianın hızla bütün madene yayılması ve duman kaplamasını önleyen bir tedbiri alınmamasında Bakanlığın kusurunu Can Gürkan söylüyor. Bu Bakanlığın teklifi ve tüm bakanların imzalarıyla AB'deki alev sızdırmazlık bandının Türkiye'de talep edilmesi 2020 yılına kadar ertelendi. Soma Komisyonu olarak şunu tespit etmiştik; madende bir yerde toplanmış olan ve yanıcı gaz maden içine geldiğinde alev sızdırmaz malzeme eksiliğinden dolayı alev aldı. Elbette madenlerin üst düzey sorumlularını yargılayacağız ve sorumluluğu oranında ceza alacaktır. Ama asıl gerçek sorumluların cezalandırılmasıdır. Soma davası, bir gün gelip de siyasiler yargılanıp hesap vermeden de bitmez."
"MEZAR TAŞLARINA "BABA" DİYORLAR"
Öte yandan, askerde olduğu için savunmasını yapamayan maden mühendisi Erdem Canbaz, emniyet biriminde çalıştığını, iş güvenliği konusundan ekipmanların tam olup olmadığını kontrol ettiklerini ancak bu konuda herhangi bir uzmanlığının olmadığını söyledi. Mahkeme başlangıcında, sayıları ilk duruşmaya göre az olduğu görülen madenci yakınları, sanıklar salona geldiğinde "Siz hala yaşıyor musunuz? Ölmediniz mi katiller? "babamın gölgesi yeter" diyenlerin yanında bizim çocuklarımız mezar taşlarına "baba" diyor" diyerek feryat etti.