Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, öğrenci evleri tartışmalarına ilişkin, "Sayın Başbakanımızın kaygıları, özel yaşama müdahale etme yönünde bir yaklaşım değildir. Bayın Başbakanımızın kaygısı, bu ülkenin geleceği olan gençlerimizin sağlıklı koşullarda barınma, sağlıklı koşullarda eğitim alma ve geleceğe özgüveni yüksek bireyler olarak anne babaların beklentileri doğrultusunda hazırlanmasına yönelik bir ciddiyet ve sorumluluğun yansımasıdır" dedi
Kılıç, çeşitli programlara katılmak üzere geldiği Samsun'da gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "öğrenci evleri tartışmalarına" ilişkin sorusu üzerine Bakan Kılıç, "Şunu tespit etmek lazım, yüksek öğrenimdeki gençlerimizle ilgili tartışma maalesef bir miktar mecranın dışına taştı. Bu tartışmayı yeniden kendi mecrasına, doğal mecrasına getirmek lazım. Gençlerle ilgili tartışmayı, gençleri ve ailelerini incitmeyecek boyutta sürdürmek lazım" diye konuştu.
Herkesin hukuk, anayasa, hukukun üstünlüğü, bireyin hukukundan bahsettiğini ancak hukuktan bahsedenlerin, anayasanın devlete ve hükümete yüklediği görevleri hatırlamaksızın cümleler kurduğunu vurgulayan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasamızın çok açık maddelerinde yer aldığı biçimiyle, devlet gençleri alkol ve madde bağımlılğından korumakla mükelleftir. Devlet, gençlerin beden ve ruh sağlığını korumakla mükelleftir. Devlet gençleri uyuşturucu müptelası olmaktan korumakla mükelleftir. Geçmiş aylarda alkolle ilgili yapılan düzenleme Amerika'da, İngiltere'de, Almanya'da, İtalya'daki benzerlerine uygun, paralel, çağdaş bir düzenleme olmasına rağmen maalesef biz o zaman da meramımızı tam manasıyla anlatamamıştık. Maalesef o dönem alkolle ilgili düzenleme alkol yasağı biçiminde medyamız tarafından kamuoyuna intikal ettirilmişti. Olayı doğru anlamak lazım, parametrelerini doğru koymak lazım. "
Apart yurt olarak işletilen yapılar
"Öncelikle, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'a gençlerin barınma problemleri ve barınma sorunlarını çözerken karşılaştıkları sorunlar sürecini Türkiye'nin gündemine taşıdığı için teşekkür ediyorum" diyen Bakan Kılıç, yeterince yurt yoksa Türkiye'de bu konuyla ilgili yaklaşımı ayrıca karşılamak, yeni yurtlar yapmak, ihtiyacı karşılayacak yeni projeleri Türkiye'ye kazandırmanın hükümetlerinin görevi olduğuna değinerek, "O konuyla ilgili fikir ve görüşlerimi ayrıca ifade edeceğim fakat burada sürecin başlangıcında sayın Başbakanımızın hem bir baba hem Türkiye'nin geleceğini düşünen bir siyasi lider hem de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak kaygılanmasına neden olan esas sorunun kaynağında, apart yurt olarak işletilen yapılar vardır. Buralarla ilgili bizim ciddi kaygılarımız var" ifadelerini kullandı.
"YURTKUR bünyesinde 310 bin 800 yurt yatak kapasitemiz var"
Bakan Kılıç, son Bakanlar Kurulu'nda karar altına alınan ama kamuoyunun dikkatinden kaçan bir durum olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Şu an Türkiye'de Bakanlığımıza bağlı olarak faaliyetlerine devam eden Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun (YURTKUR) bünyesinde 310 bin 800 yurt yatak kapasitemiz var. Yüzde 60'ı kız öğrencilerimiz tarafından, yüzde 40'ı erkek öğrenciler tarafından kullanılan 310 bin 800 yatak kapasitemiz var. Bunun dışında yaklaşık 200 bin yatak kapasitesi özel sektörde var. Özel sektördeki yüksek öğrenim yurtlarını denetleme görevi şu an Milli Eğitim Bakanlığı'nda ama Milli Eğitim Bakanlığı'nın yükü ve ödevleri çok çok ağır. Bakanlar Kurulu'nda alınan bir karar doğrultusunda, özel sektör tarafından çalıştırılmakta olan yüksek öğrenim yurtlarını denetleme ve kriterlerini oluşturma görevi, çıkarılacak bir kanunla Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na devredilecek. Atılacak bu yasal adım, zaten sektördeki boşluğu ve başıbozukluğu büyük ölçüde ortadan kaldıracak."
Kılıç, "Sayın Başbakanımızın kaygıları, özel yaşama müdahale etme yönünde bir yaklaşım değildir. Bayın Başbakanımızın kaygısı, bu ülkenin geleceği olan gençlerimizin sağlıklı koşullarda barınma, sağlıklı koşullarda eğitim alma ve geleceğe özgüveni yüksek bireyler olarak anne babaların beklentileri doğrultusunda hazırlanmasına yönelik bir ciddiyet ve sorumluluğun yansımasıdır" diye konuştu.
Kontrol ve denetim göreviyle Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun yükü ve sorumluluğunun bir miktar daha artacağını dile getiren Kılıç, "Özel sektördeki yurtlarla ilgili tüm güvenlik kriterleri, tüm barınma kriterleri, tüm sıhhi tesisat kriterleri netleştirilmiş olacak. Acı, kötü, dramatik, anne babaların hayallerini yerle bir eden ve onları üzüntüye sevk eden olayların yaşanmasına da büyük ölçüde engel olunmuş olacak" dedi.