Soylu: "bir başarı hikayesidir"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğundan 2002 yılına kadar Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırım miktarı, sadece 15 milyar dolardır. 2002'den bu güne kadar Türkiye'ye gelen toplam yatırım miktarı, 1

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğundan 2002 yılına kadar Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırım miktarı, sadece 15 milyar dolardır. 2002'den bu güne kadar Türkiye'ye gelen toplam yatırım miktarı, 150 milyar dolara ulaşmıştır. Bu, bizim attığımız adımların ne kadar isabetli olduğu, Türkiye'nin hangi noktaya gittiği ve Türkiye'nin nasıl bir süreç içerisinde olduğunun en temel ifadelerinden bir tanesidir" dedi. 
 
Soylu, Serdivan Belediyesi Konferans Salonu'nda Toyota Otomotiv A.Ş, Toyota Boshoku Türkiye A.Ş, Yazaki Kuzuluk A.Ş. ve İŞKUR işbirliği ile toplamda 4 bin kişiye istihdam sağlayacak sözleşmenin imza töreninde yaptığı konuşmada, 1999 ve 2001 ekonomik krizlerinde bir günde 2 bin kişinin işine son verilen günleri hala unutmadıklarını söyledi. 
 
Türkiye'nin 21. yüzyılın başından itibaren önemli bir büyüme serüvenine ve bir başarı hikayesine imza attığını ifade eden Soylu, şöyle devam etti: 
 
"Bunu hep birlikte yaptık. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğundan 2002 yılına kadar ülkemize gelen uluslararası doğrudan yatırım miktarı, sadece 15 milyar dolardır. 2002'den bugüne kadar Türkiye'ye gelen toplam yatırım miktarı, 150 milyar dolara ulaşmıştır. Bu, bizim attığımız adımların ne kadar isabetli olduğu, Türkiye'nin hangi noktaya gittiği ve ülkemizin nasıl bir süreç içerisinde olduğunun en temel ifadelerinden bir tanesidir. 2007 ve 2008'den itibaren dünyada küresel bir kriz var. Bu kriz, çalışma hayatını, ekonomileri, istihdam politikalarını ve ülkelerin geleceğe olan bakışlarını ve perspektifini çok net bir şekilde etkilemiştir. Bugün OECD ülkelerinde toplam 41 milyon işsiz var. OECD ülkeleri, yaptığı değerlendirme ve toplantılarda gelir eşitsizliği açısından son 30 yılın dünyadaki en önemli zaman dilimi olduğunu belirtmişlerdir." 
 
 
Tüm ülkelerin, küresel krizi ortadan kaldırabilmek, dünyada rekabet güçlerini ortaya koyabilmek ve değişen, gelişen ekonomilerde ayakta kalabilmek gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını belirten Soylu, "Soğuk savaş döneminin tarım ve sanayi toplumu geride kaldı. İnsanlık, bilgi toplumunda. Dijital çağa ayak uydurmak, bütün ülkelerin en önemli uğraş alanlarından birisi. 2007-2015 arasında özelikle OECD ülkelerinde 11 milyonun üzerinde istihdam kaybı yaşanırken bu tarihler arasında Türkiye'de 6,6 milyon insan iş buldu. Bunun ekonomik, yatırım, üretim ve istihdam politikalarının doğruluğunun en bariz delillerindendir" diye konuştu. 
 
"İŞKUR, Türkiye'de bir başarı hikayesidir" 
 
Bakan Soylu, İŞKUR'un işçi arzını kayıt altına alan bir kurumdan dünyadaki istihdam politikalarını en iyi şekilde uygulayan kuruma dönüştüğünü vurgulayarak şunları söyledi: 
 
"İŞKUR, Türkiye'de bir başarı hikayesidir. Sadece 2015'te 890 bin kişiyi işe yerleştirmiş, sadece işbaşı eğitimiyle 160 bin kişiyi istihdamla buluşturmuş. Attığı bu adım, yepyeni bir anlayışı ortaya koymuş. Ortalama işbaşı eğitimine başlayanların yüzde 70'i kalıcı istihdamla buluşmuş. 8 bin açtığı kursla 170 bin insana bugün gelişmiş ülkelerin üzerinde durduğu becerileri geliştirme, işlerin kalitesi gibi çok önemli bir perspektifi gerçekleştirmiştir. Bunlar, çok önemli gelişmelerin ve bir başarı hikayesinin adıdır. Bunlar, dün için hayal rakamlardı. Ortaya koyduğu süreçse 2016'da yaklaşık 1 milyon kişiye iş bulabilme taahhüdüdür. Devlet kapısında iş arayan bir Türkiye'den, ülkemin her noktasında özel sektörde ve Türkiye'nin her bir tarafında iş umudu olan çalışabilen bir tabloya döndürmüştür. Bu, önemli bir süreçtir. Bugün, 4 bin insanımıza yepyeni bir iş kapısının protokolünü imzalayacağız. Bu, bir politika çerçevesidir. Eğitim-istihdam ilişkisini, sadece yazılı kağıtlar üzerinde değerlendirmiyoruz. 2007-2014, 2014-2020 arasında birici dilimde 553 ikinci dilimde 513 milyon avroluk yardımı, sadece insan kaynaklarımızın gelişmesinde kullanılmak ve başarı hikayesi olarak dillendirebileceğimiz bunun gerçekleşme oranını yüzde 92 olarak belirleyen bir çalışmayı ortaya koyan sonucu paylaşıyorum. Esnaflarımızın, gençlerimizin, insanlarımızın yarına ait becerilerini, mesleklerini geliştirebilmek için çok önemli politikaları devreye soktuk ve devam ettiriyoruz. Toyota, çok önemli bir başarıya imza atacak. İŞKUR, 4 bin kişinin istihdamına, işbaşı eğitimine Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) ile meslek liseleriyle mesleki eğitim merkezleriyle önemli bir adım gerçekleştirecek. İnsanlık adına, Türkiye adına, üretim adına ve bu coğrafyada bizden bu ayakta duruşumuzu sürdürmeyi bekleyenler adına sizleri ayakta alkışlıyorum, sizleri kutluyorum, tebrik ediyorum." 
 
 
"Çizgimiz, sadece bugüne ait bir çizgi değil" 
 
Türkiye'nin çalışma hayatında, sosyal güvenlik sisteminde, istihdam politikalarında çok önemli reformlar gerçekleştirdiğine dikkati çeken Bakan Soylu, şöyle konuştu: 
 
"Bütün dünyanın şu anda gerçekleştirmek istediği birçok reformu, Türkiye 1999, 2001 krizleriyle karşı karşıya kaldığı için mali, finansal alanda ve iş hayatında ciddi tedbirler alarak gerçekleştirdi. Türkiye, özellikle kayıt dışının kayıt içine alınması konusunda büyük bir başarı hikayesinin altına imza atmıştır. Yüzde 52'lerden yüzde 33,6'lara getirmiştir. Hedeflerimiz var. Sadece 2016'da 1 milyon insanımızı İŞKUR vasıtasıyla işe yerleştirme hedefimiz yok. Bizim 2023 yılında istihdam oranımızı yüzde 55'e çıkarma hedefimiz var. Özellikle kadın istihdam oranımızı yüzde 41'e çıkarma hedefimiz var. İşsizliği yüzde 5'e düşürme hedefimiz var. Doğru politikalarla gidiyoruz. Bize itimat edin. Bize güvenin. Ne yaptığımızı biliyoruz. Çizgimiz sadece bugüne ait bir çizgi değil. Bu milletin kendi ferasetiyle, kendi anlayışıyla ve kendi hedefleriyle beraber yürüyoruz. Bu, çok nettir, çok açıktır." 
 
 
"Biz, demokrasiyi bedel ödeye ödeye büyüttük" 
 
Soylu, Türkiye'nin demokrasi heyecanına, büyüme, zenginleşme ve yükselme heyecanına ket vurmak isteyenlerin bulunduğuna işaret ederek şunları kaydetti: 
 
"Ülkeme de insanımıza da geleceğimize de geçmiş birlikteliğimize de büyük bir yanlış yapmaktadırlar. Zannediyorlar ki benim ülkemde kamu düzenini bozmaya yönelik eylemler ortaya koyarak Türkiye'nin yürüyüşünü engelleyebilirler. Demokrasi, 21. yüzyılın en büyük gücüdür ve Türkiye demokrasi gücüyle hareket etmektedir. Bugün varlığımızın da burada olmamızın da temel nedeni budur. 1 Kasım'da seçimler olmuş, Japon dostlarımız, dünyanın birçok ülkesinden buraya yatırım yapmak isteyen insanlar, Türkiye'nin gelecek 4 yılını çok net bir şekilde istikrarlı ve huzurlu olduğunu görmüşler, kendi yatırımcılarımız bu konuda planlarını yapmaya başlamış ama Türkiye'de 1 Kasım seçimlerinin vereceği gücü, katacağı sinerjiyi, Türkiye'yi götüreceği noktayı hesap eden bazıları, Türkiye'nin bu yükselmesinin önünü kesebilmek için başka bir planı devreye sokmuşlardır. Bu, çok nettir. Biz, demokrasiyi bedel ödeye ödeye büyüttük. Bu ülkede Başbakanımız asıldı. Başbakanımızı, yöneticilerimizi itibarsızlaştırmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar ama biz istikametimizden vazgeçmedik. Bu millet, vazgeçmedi ve vazgeçmeyecek." 
 
 
 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri