Yakut yaptığı açıklamada, ana dilde savunma hakkı tanıyan yasaya ilişkin geçen hafta mecliste çıkan tartışmaların, 2011 seçimlerine dayandığını söyledi.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, ana dilde savunma hakkı tanıyan yasaya ilişkin, ''Çıkardığımız yasa, aslında ihtiyaç olmamasına rağmen doğru bir yasa. Kendisini ifade edemeyen insanlarımıza yönelik temel hak ve hürriyetlerin genişletilmesi noktasında yapılan doğru bir eylem'' dedi.
Yakut yaptığı açıklamada, ana dilde savunma hakkı tanıyan yasaya ilişkin geçen hafta mecliste çıkan tartışmaların, 2011 seçimlerine dayandığını söyledi.
Kamuoyunda ''ana dilde savunma'' diye algılanan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda bir değişiklik yapıldığını hatırlatan Yakut, şunları kaydetti:
''Aslında geriye dönüp baktığımızda, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'ndaki eski haliyle Türkçe bilmeyen vatandaşlarımızın, özellikle Kürt vatandaşlarımızın tercümanla ifadelerinin alınmasında hiçbir engel yoktu. Daha doğrusu uygulamacılara baktığınızda, devletin arşivlerinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da her görev yapan kamu görevlisi, vatandaşımız Türkçe bilmediğini ifade ettiğinde dairesindeki hizmetlisi, adliyesindeki gardiyanı, zabıt katibi, icra müdürünü tercüman olarak değerlendirip ifadesi alınmaktaydı. Ama son zamanlarda yargılamadaki tartışmalar gündeme gelince böyle bir yasal değişiklik yapılma ihtiyacı hissedildi.''
-''İhtiyaç olmamasına rağmen doğru bir yasa''-
Düzenlemeyi, ''kendisini ifade edemeyen insanların temel hak ve hürriyetlerin genişletilmesine yönelik doğru bir eylem'' olarak nitelendiren Yakut, ''Böyle bir yasal düzenlemeye de doğrusu gerek yoktu. Ama kamuoyundaki tartışmalar belli bir düzeye gelince böyle bir yasa çıkartıldı. Çıkardığımız yasa aslında ihtiyaç olmamasına rağmen doğru bir yasa. Kendisini ifade edemeyen insanlarımıza yönelik temel hak ve hürriyetlerin genişletilmesi noktasında yapılan doğru bir eylem'' diye konuştu
Bu konuyla ilgili geçen hafta mecliste yaşanan tartışmaların, 2011 seçimlerinden sonra ana muhalefet partisi ile BDP'nin baştan TBMM'ye girmeyi protesto etmesiyle başladığını vurgulayan Yakut, hala bu iki partinin bu durumun sendromunu yaşadığını ve bunu üzerlerinden atamadıklarını öne sürdü.
-''BDP, inisiyatifi terör örgütüne kaptırdı''-
BDP'nin, terör örgütüne silah bıraktırma konusundaki süreçle ilgili inisiyatifi kaybettiğini iddia eden Yakut, şöyle konuştu:
''BDP, inisiyatifi terör örgütüne kaptırdı. Aslında 2007 seçimlerinde TBMM'ye girmişlerdi. O günden bu güne seçilmişler olarak, bir parti olarak, inisiyatifi kendisi kullanarak bu sürece o günden bu zamana kadar katkı sağlamış olsalardı belki 4-5 yıldan bu tarafa geçen bu süre içinde bu konunun çözümlenmesi belli bir noktaya gelecekti. Daha doğrusu sadece BDP değil, TBMM'de bulunan 4 partinin de buna katkı sağlaması gerekir. Taşın altına ellerini koyması gerekir. Çünkü Türkiye'de 1984 yılından beri devam eden, geriye doğru baktığımızda cumhuriyetin başlangıcına, hatta Osmanlı'nın son döneminden itibaren Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki ayaklanmaların, bölücülük hareketlerinin 100 yıllık geçmişinin olduğunu düşünüyoruz. Ama 1984 yılından itibaren terör örgütünün başlattığı hadiselerin her geçen gün daha da büyüyerek geldiğini görüyoruz. O günden bu güne uygulanan reçeteler, yapılan operasyonlar, yapılan değerlendirmeler bir sonuç vermedi ki, netice elde edilemedi. Biz onun için 10 yıldan bu tarafa farklı bir uygulama ortaya koyduk.''
Milletin arasında Kürt-Türk ayrımı olmadığını kaydeden Yakut, problemin Türkiye'de ikinci bir devletin, ikinci bir milletin kurulmak istenmesi olduğunu savundu.
Bugün gelinen noktanın ''ayrılıkçı bir hareket'' olduğunu belirten Yakut, ''Biz 10 seneden beri yaptıklarımıza devam edeceğiz'' dedi.