“Tembellik hakkımız, söke söke alırız”

Tembellerin daha zeki oldukları bir şaka.

Karadağ’da son “tembellik yarışması”nı 49 gün boyunca yan gelip yatanlar kazandı. Kolombiya’da uyku tulumları ve yataklar sokaklara taşınıp “Tembellik Günü” kutlanıyor. Dünya genelinde kabul görmüş bir tembellik günü yok. Bir günden ne çıkar, tembele 365 gün lazım.

Tembellerin daha zeki oldukları bir şaka. Tekerleği filan tembeller icat etmedi. “Zor bir işi tembel insana veririm. Çünkü tembel o işi yapmanın en kolay yolunu bulur.” iddiası da palavra. Yaratıcı ve eleştirel düşünmek tembelliğin ruhuna aykırı.

Pasaportundaki meslek hanesine “yok” yazdıran Sait Faik, “Sizce yaşamak nedir?” sorusunu şöyle yanıtlamış: Beyoğlu’nda bir aşağı bir yukarı dolaşmak, arada içmek, hikâye yazmak, velhasıl hiçbir şeye bağlanmadan avare gezmek bütün gün. İşte ben böyle hayattan zevk alırım, buna yaşamak derim...” Düşünen, sorgulayan, kitaplar dolusu güzel öyküler kaleme alan ve hayatı “yaşayan” bir insanı “tembel” saymalı mıyız?

Tembel; zihnini yormaktan hazzetmeyen, yatmayı oturmaktan, oturmayı dikelmekten çok seven insan… Dünyada tembellik yüzünden her yıl milyonlarca insan yağ bağlayıp ölüyor. Aşırı çalışmaktan ötürü ölen de çok. Japonya’da öylesine yaygın ki bu tür ölümler, “karoşi” diye özel bir adı da var.

“Tembellik hakkımız, söke söke alırız” diyenler hiç çalışmamayı savunmuyor aslında. Daha az çalışalım, kendimize hatırı sayılır zaman kalsın derdindeler. Hiç çalışmadan yaşamak mümkün değil, demek isterdim. Sizin yerinize başkaları çalışıyorsa mümkün. Dr. Mustafa Sütlaş, yıllar önce doğuda bir adama ne iş yaptığını sormuş. Aldığı yanıt şöyle: "Estağfurullah, doktorum, biz çalışmayız, ağayız. Adamlarımız vardır, onlar çalışır…"

Modern zamanlarda ağamız beyimiz çoktur.

Çocuklar yetiştiriyoruz, büyük özverilerle. Geleceğin beyleri, hanımları. Hemen her işlerini, ödevlerini bile yapıyoruz. “Koçluk” diye bir meslek icat edildi, paramıza kıyarsak hımbıl çocuklarımıza gaz verecekler. “Niye ders çalışmıyorsun, evladım?” diye soruyorsun. “Çalışacan da ne olacak?” diyor.

İnsan bir yük hayvanı değildir. Bu dünyaya çalışmaya gelmedik. Ama yapmamız gereken işleri de başkalarına yüklemeyelim. Çalışmak ile hayatı yaşamanın dengesini kurabilmeli insan. Öte yandan, milyonlarca işsizin olduğu bir memlekette yaşıyoruz. “Hele bir işe gireyim, ben o dengeyi öyle bir kurarım ki hocam…” diyenlere selam olsun!..

Yorum Yap
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri