Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı emekli Kurmay Albay Hasan Atilla Uğur, Abdullah Öcalan’ın kanser teşhisi konularak serbest bırakılmaya çalışıldığını iddia etti.
1999’da Abdullah Öcalan’ı sorgulayan Uğur, PKK terör örgütü ele başısının İmralı’dan Türk parlamentosuna ve Türk milletine emirler yağdırır hale geldiğini öne sürerek, “Ben Türk ülkücüsüyüm, Türk subayıyım. 2007 yılında emekli oldum. Mustafa Kemal Atatürk çizgisindeki Türk ülkücülüğüne inanmış bir insanım. Partimizin isminin değişme kararı büyük bir oy birliğiyle alındı. Bu particiliğinde dışında bir durum. Türkiye bölünmek üzere. Bugün Güneydoğu yangın yeri. PKK terör örgütü ile onun elebaşı İmralı’dan Türk parlamentosuna ve Türk milletine emirler yağdırır hale geldi. Şehitlerimiz mezarlarında ters dönüyor. Bakın bugün İnegöl’de de bir sürü şehidimiz var, gazimiz var. Bugün şehitlerimizi ve gazilerimizi sadece seçim zamanı hatırlıyorlar. Güneydoğu Anadolu Bölgesi özbeöz Türk toprağıdır. Ve oradaki Kürt kardeşlerimizin hiçbiri de aslında PKK’nın ve terörist elebaşının hamisi durumunda olmasını kabul etmiyor. Orada binlerce korucu arkadaşımız var. Vatanını, milletini seven bir sürü Kürt kökenli kardeşimiz var. Biz Vatan Partisi olarak Türkiye’nin millici güçlerini bir araya getirmek amacıyla böyle bir harekete soyunduk. Yani bugün Yaşar Okuyan, çok yakında Enis Öksüz bir ekip halinde gelecekler. Eski devlet bakanlarımızdan Tayfun İçli. Abdullah Öcalan’ı yargılayan ve onun kalemini kıran sayın Turgut Okyay, ben Abdullah Öcalan’ı sorgulayan ve bütün ömrü terörle mücadele de geçmiş bir Türk subayı olarak burada vatanı böldürmemek adına, üretim ekonomisine geçmek adına, Türkiye’nin bütün sorunlarını gerçekten giderebilmek adına toplandık. Türk vatanı bölünmek üzere. Bunun farkında olup koşan gelen insanlarla Vatan Partisi altında birleştik. Birleşe birleşe kazanacağımızı da Türk milletine deklare ettik. Çok yakın bir gelecekte milli hükümet ortağı olacağız. Milli hükümetin içinde olacağız. Ve Türk milletini bütün problemlerinden kurtaracağız” dedi.
"SİLAH BIRAKIN ÇAĞRISI TAMAMEN PALAVRADIR’
Abdullah Öcalan’ın bir taşeron olduğunu ifade eden Uğur, “Abdullah Öcalan’ı İmralı’da sorgulayan kişi olduğum için kendisini çok iyi tanıyorum. Abdullah Öcalan bir taşerondur. Taşeron olarak kullanılmıştır. Şu anda da kullanılmaya devam etmektedir. Söylediği hiçbir şeyin geçerliliği yoktur. Silah bırakın çağrısı tamamen palavradır. Terör örgütünün silahını bırakması mümkün değildir. Ve terör örgütü bu çözüm denilen uydurma açılım sürecinde kendi terörist sayısını dört katına çıkarmıştır. Peki biz ne yapmışızdır? 18 bin lira karşılığında vatan görevini yapmaktan alıkoyduk. Böyle bir yönetim tarafından Türkiye yönetiliyor. Biz bu oyunların hepsini bozarız. Terörist başının oradan söylediklerinin hiçbir anlamı yok. Terörist başı ağırlaştırılmış müebbet hapsine çarptırılmış bir mahkumdur. 40 bin kişinin kanından sorumludur. Onun için terörist başının söylediklerinin bizim için bir anlamı yok. Türk milleti bu oyunu bozacak güçtedir. Bunu 7 Haziran seçimlerinde hep beraber göreceğiz” diye konuştu.
Uğur, “1999-2002 yılları arasında PKK terör örgütü minimize edildi. Nasıl oldu? Abdullah Öcalan kendi örgütünü sattı. Resmen sattı ve PKK terör örgütü bitme noktasına geldi. Ama 2002’den sonra, biz oradan çekildikten sonra yine ABD’nin baskısı ve desteğiyle, mevcut iktidar Abdullah Öcalan’ı çok sayın hallere getirmeye başladı. Şehitlerimiz mezarlarında ters dönmeye başladı. Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve özerkliğin ilan edilmesi, zaten Oslo’da yaptıkları anlaşmada var. Burada PKK’lı milletvekilleri, ben onlara HDP’li milletvekilleri demiyorum. Sık sık adaya gidiyorlar. Orada sekretaryalar oluşturuldu, beyefendi oradan talimatlar veriyor. Kandildeki terörist başları ayrı telden çalışıyor. Bütün mesele vatanı bölmek, Türk’e yaşama hakkı bırakmamak. Abdullah Öcalan serbest kalır mı? Türk milleti varken, bizler varken Abdullah Öcalan’ın serbest kalma ihtimalini ben görmüyorum. Biz PKK terörünü bitiririz. İktidara geldiğimiz gün terörle nasıl mücadele edilirse o şekilde davranacağız, ama kendi Kürt’ümüzü de kurtaracağız. Bizim etnik veya mezhep anlamda farklı bir bakışımız yok. Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması veya af çıkarılması diye bir şeyi biz kabul etmiyoruz. Ama bunu planladılar. Prostat kanseri teşhisi koyacaklar. Sonra onu çıkartmaya çalışacaklar. Yeni pakette bu da var. Ama Türk milleti bu oyuna gelmez. Onun birden bire bir genel afla çıkarmaları şu anda Türk milletinin kaldırabileceği bir şey değil. 40 bin kişinin katlinden sorumlu bir bölücü başının bir anda genel afla bırakılması söz konusu olamaz. Ben Atilla Uğur olarak, onun serbest bırakılmasındansa, gider İmralı’nın kapısında yatarım ve onun dışarı bırakılmasını önlerim” diye konuştu.
"PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜ BİTİRDİK"
Kendisine ‘Neden Abdullah Öcalan’ı uçaktan atmadınız’ veya ‘Neden İmralı’da öldürmediniz?’ sorusunun çok sorulduğunu ifade eden Uğur, “Bu benim aklımdan bin defa geçti. Çünkü ben kucağında şehitler vermiş bir insanım. Ama Türkiye Cumhuriyet Devleti, Uganda değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, binlerce yıllık Türk geleneğinin devletidir. Türk ordusu 2 bin yıllık Türk ordusudur. Biz 1999-2002 arası ne yaptık? İşte Apo denen terörist başını kullanarak PKK terör örgütünü bitirdik. Bu yine bizim bu işi bitireceğimizin ispatıdır” şeklinde konuştu.