Genelkurmay Başkanlığı, Dağlıca'daki terörist saldırı sonrasında gelişen olaylar hakkında farklı yorumlar yapıldığı belirtilerek, "Köklü bir özeleştiri ve geri besleme geleneğine sahip Türk Silahlı Kuvvetleri, Dağlıca olayını en ince
ayrıntısına kadar incelemektedir" denildi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan "basın açıklaması"nda, "Son günlerde basın ve yayın organlarında, 21 Ekim 2007 tarihli Dağlıca saldırısı sonrası gelişen olaylar hakkında çok sayıda haber ve yorum yer aldığı, yoğun bir tartışma ortamı yaratıldığı belirtilerek, şunlara yer verildi:
"Dağlıca olayı, kişilerin ve onların bağlı oldukları kurumların
birikimleri, eğilimleri ve misyonları doğrultusunda farklı şekillerde
yorumlanmaktadır. Ordu karşıtlığını siyasi ve ekonomik rant aracı yapan
bazı çevreler, Türk Silahlı Kuvvetlerine seviyesiz bir şekilde saldırmak
için, bu olayı saptırarak kendi amaçları doğrultusunda kullanmaktadırlar. Olayda şüphe, önyargı ve kinle üretilmiş iddialar ön plana çıkarılmakta; Dağlıca'da aynı zamanda, hain bir saldırının 12 vatan evladının kan ve canları pahasına püskürtülerek, bir fedakarlık örneği sergilendiği gözardı edilmektedir.
Köklü bir özeleştiri ve geri besleme geleneğine sahip Türk Silahlı
Kuvvetleri, Dağlıca olayını en ince ayrıntısına kadar incelemektedir.
Konu ile ilgili her rütbeden personelin günlerce ifadelerine
başvurularak yapılan detaylı bir idari soruşturma sonucunda, 8 askere
ilişkin olayın yargıya taşınmasına karar verilmiştir.
İdari soruşturma yapılmakla birlikte; olayın yargısal sürece tabi
tutulması, basın ve kamuoyuna karşı şeffaflık açısından arzu edilen bir
durumdur. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu tavrı, onun özgüveninin ve
hukuka duyduğu saygının en açık göstergesidir. Nitekim, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin hukuk dışı her türlü eylemi yargıya havale etmekte asla
tereddüt göstermediği, kamuoyu tarafından yakından bilinmektedir. Bu
bağlamda, Türk Silahlı Kuvvetlerinde kimseye ayrıcalık yapılması söz
konusu olmayıp; personelin değerlendirilmesinde esas olan rütbe ya da
ilişkileri değil, kişisel nitelikleri ve icraatlarıdır.
SONUCUNUN BEKLENMESİ GEREKMEKTEDİR
Her kurumda hata yapanlar da olabilir. Ancak bir kişi veya kuruma hatalı
diyebilmek için, yapılacak idari ve/veya yargısal işlemin sonucunun
beklenmesi gerekmektedir.
Bu gerçekler ortada ve yargı süreci devam ediyorken, kendilerini yargı
yerine koyarak yazı ve yorumlarıyla kurumları ve kişileri suçlayanların,
hukukun üstünlüğü ilkesine ne kadar bağlı oldukları kamuoyunun takdirine
bırakılmaktadır.
Ayrıca, bu ve benzer olayları kullanarak Türk Silahlı Kuvvetlerini
yıpratmayı, onun terörle mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temel
ilkelerine sahip çıkmadaki kararlılığını aşındırmayı düşünenlerin
çabaları beyhudedir."