Türk Profesörden Trabzonlu işadamlarına tavsiyeler

Prof. Dr. A. Erman Tekkaya, Almanya'nın üretim ve yenilikteki başarısının sırlarını Trabzonlu iş adamlarına anlattı

Trabzonlu işadamları Almanya'nın Dortmund Teknoloji Enstitüsü'nü ziyaret etti. Metal Şekillendirme ve Hafif Yapılar konusunda dünyanın önde gelen araştırma merkezlerinden birinin başında bulunan Prof. Dr. A. Erman Tekkaya, Almanya'nın üretim ve yenilikteki başarısının sırlarını Trabzonlu işadamlarına anlattı.

Heyette Trabzon Teknoloji Geliştirme Merkezi Yönetim Kurulu üyesi Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı M. Şadan Eren, Trabzon Ticaret Borsası Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, Trabzon Teknoloji Geliştirme Merkezi Başkanı Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım iş adamları ve uzmanlar yer aldı.

Burada heyeti karşılayan ve merkezin başında bulunan Türk Profesör A. Erman Tekkaya, Dortmund Teknik Üniversitesi'ni ziyaret eden Trabzon heyetine teşekkür etti. Heyete önce kendisini, sonra üniversiteyi ve enstitüyü tanıtan Tekkaya henüz yeni sonlanan bir buluşlarının videosunu gösterdi, daha sonra laboratuvarda yirmi dakika kadar bir gezi yaptırdı. Üretimde, yenilik ve inovasyonda Almanya ekolunun sırlarını anlatan Tekkaya, başında bulunduğu ve yılda 4-5 patent sunan dünyanın sayılı, Almanya'nın üçüncü üretim merkezinin işleyişi hakkında bilgiler verdi. Almanya'nın bütün otomotiv markaları ile işbirliği yapılan merkez uçak sanayii ve sektördeki dünyanın önde gelen firmaları tarafından da tercih ediliyor. Bu merkezde otomotiv firmaları ile geliştirilen yenilikler direkt üretime aktarılıyor.

"YILDA 80 MİLYON EURO KAZANIYORUZ"

Dortmund Teknik Üniversitesi'nin 1968 yılında kurulduğunu ve toplam bütçesinin yaklaşık 300 milyon avro olduğunu ifade eden Tekkaya "Bunun yaklaşık 75-80 milyon avrosu dışarıdan kazandığımız paradır. Dünyada ilk olarak uzaktan laboratuvar eğitimi veren mühendislik fakültesiyiz. Büyük şirketlerden olsun Audi olsun, Otto Fuchs olsun, Airbus olsun, Thyssen Krupp olsun, Mercedes Benz olsun büyük şirketlerle çalışıyoruz. Yalnızca kendi eyaletimizde değil bütün Almanya'daki eyaletlerdeki şirketlerle çalışıyoruz. Lisansları sanayiye satarken değişik yöntemler uygulanıyor. Gelirin çoğu üniversiteye kalıyor. Bize çok azı kalıyor. Üniversite bu parayla yine yeni patentlerin alınabilmesi için masraflar karşılanıyor. Bir patentin maliyeti 30 bin Euro ile uluslararası yaparsanız 60-70 bin Euro arasında değişiyor. Çok pahalı bir olay. Biz yılda 4 ila 5 arasında patent sunuyoruz üniversiteye dolayısıyla üniversitenin cebinden çıkması gereken 300-350 bin Euro. Dolayısıyla satılan patent üniversiteye gidiyor. Üniversite kendi harcadığı parayı çıkartmak istiyor. Bu işten de üniversite gelir sağlıyor" dedi.

"TÜRKİYE'DEKİ SİSTEM SANAYİ-ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİNİ ENGELLİYOR"

"Türkiye'de üniversitede sanayiyi bilen hoca yok veya çok az var" diyen Tekkaya "Üniversitede sanayideki başarısından dolayı ödüllendirme yok. Siz bugün yardımcı doçentsiniz, doçent olmak istiyorsunuz, profesör olmak istiyorsunuz. Ne yapmanız lazım yabancı bültende makale yayınlamanız lazım. Makale hangi Türk şirketinin işini görüyor, bilmiyorum. Bunu yapmazsanız, adam sayılmıyorsunuz. Amerikan sistemidir. Bundan dolayı üniversitedeki arkadaş diyor ki, ben niye sanayiye eğileyim, benim işime yaramaz, yükselmemi sağlamaz. Üniversite tarafı böyle düşünüyor. Sanayi tarafı araştırmayı henüz özümsemiş değil. Sanayide araştırma denen olgu Almanya için konuşuyorum, mühendislik. Mühendislik araştırma olarak görülüyor Türkiye'de. Gerçek araştırma ise tamamıyla farazi konularda yapılan çalışmalar olarak görülüyor. Sanayi araştırmayı yakın olarak görmüyor. Ben hatırlıyorum şirketler bana geliyordu, "Türkiye'de şöyle bir problemimiz var çözer misiniz" şeklinde. (Çözeriz tabi). "E ne zaman alırız sonuçları" diye soruyorlardı. (E proje yürüteceğiz sonuçları bir yıl sonra ancak alırız.) Bunu söylediğimiz de ise "hocam ne yapıyorsunuz, yarın lazım bize sonuç" diyorlar. Ayrıca, beş kuruş bir para vermiyor, bir yıllık çalışmaya. Ama burada böyle değil. 30-40 yıl birlikte çalıştığımız Fransız şirketler var" ifadelerini kullandı.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri