Türklerin yüzyıllar öncesinden günümüze taşıdığı hamam geleneği, şimdi Avrupa'nın yeni trendi olma yolunda. Avrupa'da hamam sayısı hızla artarken Türkiye'den tellak talepleri de yoğunlaşıyor.
"Avrupa'nın en büyük hamamı bir Türk tarafından Moskova'da açıldı. İsveç'in başkenti Stockholm'de ise zenginler semtinde açılan hamam, Türk hamamlarından örnek alınarak yapıldı." Son yıllarda sık sık bu tür haberler gündeme geliyor. Mermer göbek taşları, tellaklar, kurnalar, keseler, peştamallarla hamam, Avrupalı için Türkiye'yi akla getiren bir sözcük. Türklerin yüzyıllar öncesinden bugünlere taşıdığı bu gelenek, şimdi Avrupa'nın yeni trendi olma yolunda. Bu da hamamların vazgeçilmez çalışanları tellaklara yeni bir iş imkânı sunuyor.
Hamamcılar Odası Başkanı Ali Yılmaz, Avrupa'da hamam sayısının hızla arttığını söylüyor. Bu nedenle de tellak taleplerinin yoğunlaştığını vurguluyor. Hatta kendisi de Avrupa'dan gelen istek üzerine Almanya'da 17 görevliye 1 ay tellaklık kursu vermiş. Almanya, İsviçre ve İsrail'den hamam açmayı düşünen girişimcilerin odaya geldiğini anlatan Yılmaz, Türk hamamlarını gezen bu girişimcilerin eğitim istediklerini de söylüyor ve ekliyor: "Tellaklar Avrupa ülkelerine çalışmaya gidiyor. Hatta biz de gidenlere sertifika veriyoruz."
Havaalanından hamamlara direkt tur
Türkiye'de hamamlara ilginin azaldığını belirten Yılmaz, yeni müşterilerinin ise yabancılar olduğunu söylüyor. "30 yıl önce hamama günde 300 kişi gelirdi, şimdi 10 kişi bile gelmiyor" diyen Yılmaz, "Ama artık yabancılar yoğun bir şekilde geliyor. İstanbul'a turist olarak gelenler hamamları çok merak ediyor. Havaalanından direkt hamama gelenler bile var. Özel minibüslerle alınıyor ve hamama getiriliyor. Sonra İstanbul gezisine çıkıyorlar" diyor.
Avrupa'da tellakların Türkiye'deki gibi sadece kese yapmadığını ve masör gibi çalıştığını da belirten Yılmaz, yurtdışındaki hamamların biraz farklı olduğunu söylüyor. Yılmaz, "Onlar hamamın sıcaklığını doğalgazla sağlıyor, biz ise kömür ve odun kullanıyoruz. Avrupa'daki hamamlarda bizdeki gibi hamam ritüellerinin hepsi uygulanmıyor. Tellaklar sadece kese yapmıyor. Almanya'da özellikle köpük masajı çok tercih ediliyor. Köpük İtalya'dan getiriliyor" diye devam ediyor.
Prof. Dr. Zeki Karagülle ise uzun yıllardır Türkiye'de hamam ve kaplıca kültürü üzerine araştırmalar yapan bir hoca. Dünyanın farklı ülkelerinde kaplıca ve hamam örneklerini de inceleyen Karagülle, 2000 yılında kurulan 38 üyeli Kaplıca ve Kür Merkezleri Derneği'nin başkanlığını yürütüyor. Dernek olarak hamamları geliştirmek için tellakları eğittiklerini ve onlara yaptıkları işin önemini anlatmaya çalıştıklarını belirten Karagülle, Avrupalıların özellikle de Alman girişimcilerin ülkelerinde hamam açtığını dile getiriyor.
Bu nedenle son yıllarda Avrupa'da hamam işleten girişimcilerin yanlarında çalıştırmak için kendilerinden sürekli tellak talebinde bulunduğunu belirten Karagülle, "Bugüne kadar Türkiye'de hamamlarda çalışan çok sayıda tellak Avrupa'ya gitti. Araştırma için gittiğim İsrail'de ve Almanya'da Türk tellaklara kese yaptırdım. Avrupalıların sağlıklı yaşama önem vermesi bu ülkelerdeki hamamların iş hacmini artırıyor. Hamamlar onları rahatlatıyor. Hamamdaki kese, su dökme gibi ritüeller dikkatlerini çekiyor. Türkiye hamam kültüründen uzaklaşırken Avrupalılar merak salıyor" diyor.
Karagülle, tellaklara eğitim verdiklerini de sözlerine ekleyerek, "Bugüne kadar 56 tellağa eğitim verdik. Bu eğitimlerde cilt, kas, ve iskelet sistemi konusunda tellakları bilgilendiriyoruz. Bu eğitimler farklı bölgelerde devam edecek. Eğittiğimiz tellaklar yurtdışında da rahatlıkla iş buluyor' diyor.
Hamam ve SPA konsepti birlikte geliştirilmeli
Karagülle, Türkiye'de son yıllarda sayıları artan SPA merkezlerinde yabancı ülkelerin farklı termal ürünlerini taklit etmek yerine "Hamam SPA" konseptini geliştirerek pazarlama yapması gerektiğine de dikkat çekiyor. Karagülle, temeli Osmanlı'ya uzanan hamam kültürünün içinde SPA'nın sunduğu tüm imkânların bulunduğunu belirtiyor.
Karagülle, "SPA'daki her şey hamamda da var. Yeni oluşturulacak ortak konseptte suyun dökülmesi, köpük masajı, kese, ağrıya olan faydası gibi ritüeller ön plana çıkarılarak buna uygun pazarlama çalışmaları yapılmalı. Yine bunlara uygun deneyimli tellaklar yetiştirilerek oluşturulacak hamam-SPA konsepti yurtdışındaki turistleri çekmek için çok önemli bir işlev görebilir" diye devam ediyor.
Kaplıca turizmine talep artıyor
Son yıllarda Türkiye'de kaplıcalara yoğun bir ilgi olduğunu da belirten Prof. Dr. Zeki Karagülle, her yıl 8 milyon kişinin kaplıca hizmetinden faydalandığını söylüyor. Türkiye'nin kaplıca alanında Almanya ve Macaristan'la yarıştığını söyleyen Karagülle, ülkemizde kaplıca hizmeti veren tesis sayısının 5 bine ulaştığını belirtiyor. Karagülle, "Türkiye'ye termal ürünlerden faydalanmak için yılda sadece 10 bin turist geliyor. Bu konuda en iyi tesislerden biri olan İzmir Balçova'daki termal merkezine gelen turistlerin sayısı 2500'ü geçmiyor" diyor.
Tellakların aylığı 500-1500 YTL arasında
Türkiye'de hamam sayısı net olarak bilinmese de sadece İstanbul'da Hamamcılar Odası'na kayıtlı 72 hamam var. İldeki tarihi hamamların sayısı ise 95. Bir hamamda ortalama 3 tellak görev yapıyor. Tellakların kazancı da ayda 500-1500 YTL arasında değişiyor.