Çok sayıda Arap bankasının Türkiye’deki bankalarla ilgilendiğini, Arap bankalarının Türk bankacılık sistemine etkisinin olacağına inandığını ve bunun Türkiye’nin yararına olduğunu söyledi.
Türk bankalarının hisselerinin değerinin şu andaki durumunun da Arap bankaları açısından piyasayı cazip hale getirdiğini ifade eden Abdulmalek, şöyle konuştu: "Dolayısıyla bundan sonra Arap bankalarının Türk bankacılık sistemindeki bankalara ilgisi artacak. Körfez ülkelerinden, Katar’dan büyük gruplar ilgileniyor. Eğer önleri açılırsa burada sıfırdan bankacılık yapmak isteyen Arap bankaları da var. Kişisel konuşmalarımızdan biliyorum ki Türkiye piyasasına gelmekle ilgili Emirates International Bank, Katar International Bank gibi bankalar ilgileniyorlar. Türkiye’de bankacılıkta sadece ortaklık veya satın almak şeklinde değil, sıfırdan da gelmek isteyenlerin olduğunu biliyorum, duyuyorum."
-"Katılım bankacılığında da şube açmak ve bankacılık yapmak isterler"
Abdulmalek, Türkiye’de geçtiğimiz ay mevduat bankacılığı için izin alan Bank Audi’nin de Lübnan’ın "en sağlam" bankacılık gruplarından biri olduğunu vurguladı.
Katılım bankacılığı konusunda da Abdulmalek, "Eğer Türkiye, yabancı bankaların burada şube açmalarına izin verirse Dubai Islamic Bank gibi bankalar Türkiye’de katılım bankacılığı alanında şube açmak ve bankacılık yapmak isterler" dedi.
Arap Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ahmed Yusuf Abdulmalek, katılım bankalarının krizin bundan sonraki sürecinde daha fazla öne çıkacaklarını ifade ederek, "Biz gerçek ekonominin parçası olarak davranmayı seçiyoruz. Ben, konvansiyonel bankaların da bu yönüyle kendilerini yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
-Bank Audi’den sonra kimin olacağı merak konusu-
Bu arada, Ekim ayı sonunda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 300 milyon dolar sermayeli, mevduat bankası kurulmasına izin verdiği Bank Audi, Türkiye’de 14 yıl aradan sonra mevduat toplamak için sıfırdan izin alan ilk banka olmuştu.
Lübnan’ın en büyük bankacılık gruplarından biri olan Bank Audi’ye mevduat izni verilmesinin, bankacılık sisteminden kaynaklanan ve büyük faturaların ödendiği 2001 krizinden sonra Türkiye’de sıfırdan bankacılık izni verilen ilk lisans olmasının yanı sıra, son yılların en çok konuşulan konularından olan Körfez sermayesinin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere gideceğinin de en somut örneklerinden birini oluşturuyor.
Türkiye’de hisse satışı gerçekleşecek bankalara olan Arap sermayesi ilgisi dikkate alındığında, özellikle mevduat bankacılığında Bank Audi ile başlayan sürecin başka Arap bankalarıyla devam etmesi bekleniyor.